Herkesin dikkatini çekmiştir. Sağolsun; belediyelerimiz tüm hizmetlerini kamuoyuna yansıtmakta başarılı bir grafik çiziyor. Sosyal sorumluluk projelerinin duyurulması insanların hoşuna gidiyor. Kentteki kültür-sanat etkinliklerinde başı çeken belediyeler takdir görüyor.

***

Buraya kadar iyi güzel de şu asfalt işlerini bir türlü anlayamıyorum. Olağanüstü bir işmiş gibi lanse ediliyor ya en çok da ona bozuluyorum.

Belediyeler, kanunlar çerçevesinde; öncelikle imar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel altyapı, çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık, zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans, şehir içi trafik, defin ve mezarlıklar, ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar, konut, kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor, sosyal hizmet ve yardım, evlendirme, meslek ve beceri kazandırma, ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapar veya yaptırır. Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 50 bini geçen belediyeler, kadınlar ve çocuklar için koruma evleri açar.

Demem o ki; belediyelerin asli görevleri kanunlarla belirlenmiş. Kaba bir deyimle yukarıda saydığım hizmetleri üretmeyen belediyeler belediyeden bile sayılmıyor. Rutin belediyecilik hizmetleriyle övünülmesine bir anlam veremiyorum. Mesela belediyelerin coğrafi ve kent bilgi sistemlerini kurması da gerekiyor. Bu konuyla ilgili son günlerde yapılan bir açıklama, bir gelişme var mı bilmiyorum!

Örneğin; dünyadaki birçok yerel yönetimin Avrupa Birliği fonlarnı başarıyla kullandıklarını ve kazançlı çıktıklarını biliyor muyuz! Kazançlı belediyelerin AB ve Dünya Bankası fon ve kaynak maçında nasıl oynayıp kazandıklarından haberdar mıyız! Mesela bizim yerel yönetimler Avrupa Birliği’nin önerdikleri ve önerebileceklerinin hangi boyutu ile ilgileniyor?

Mahalli İdareler Dergisi’ne biraz göz attım. Dinamik bir yapıya sahip Avrupa Birliği hibe fonlarından yararlanmak uzun sürece yayılsa da parasal miktarının büyük boyutlara ulaşabildiği anlatılıyor. Yapılan bir çalışmada 17 milyon nüfuslu, Konya Ovası kadar bir alana yayılan Hollanda gibi gelişmiş bir ülkede dahi AB’nin yerel yönetimler üzerindeki en büyük etkisinin ‘AB fonları’ olduğu belirtiliyor.

Bizim belediyelerimizden AB yada Dünya Bankası hibe fonlarla ilgili bir açıklama duyan var mı? Yok!

Ama neden olmasın! Bizim belediyelerin neyi eksik!

Kanımca, artık asfaltı ağlatmadan söz konusu hibe fonlardan yararlanmaya dönük çalışma yapmaları, dolayısıyla nitelikli personel istihdamının yanı sıra üniversitelerle işbirliğine gitmeleri gerekiyor.

Yoksa asfalt, park, kanalizasyon derken atı alan Üsküdar’ı geçiyor.