Başbakan yaptı yapacağını yine.

           Ulu önderden miras kalan, milli değer taşıyan bayramların tarihi ne zaman gelse, bir salvoyla başbakan gündem dışına atı veriyor kırmızı –beyaz ruhları…

Oysa çocuk gelinler-işçi-yetersiz eğitim ve sağlık koşulları altında büyüyen çocukların dertlerinin aralandığı satırları işitmemiz gerekirken, bugüne kadar inkar ederek gelinen “Ermeni” olayları için, birden Taziye mesajı yayınlayarak, ülke gündemini alt üst etmeyi bildi.

Cumhuriyet tarihinde yapılmayanı yaptı, “ Ermeni soykırımı yoktur” diyen diller, her ne hikmetse bu yıl çıktı, üstelik başbakanlık düzeyinde, 1915 olayları için taziye diledi...

             Bari yasaklattığın  TWITTER’ı kullanarak, “Ermenice” tweet atarak yapmasaydın.

             Hadi bir ilki gerçekleştirdin Ermeni olayları için el uzattın diyelim, neden tarih olarak kendi gününde, 24 Nisan’ı seçmedin de, ülke siyaseti adına ve çocuklarımız için çok önemli bir tarih olan 23 Nisan’a denk getirdin.

           Bu kadar mı ATATÜRK ve büyük hazinesinden muzdaripsin.

           Halkı bu kadar duyarsızlaştırmak, gündem yaratmak çabası sarf ederken gösterdiğin emeğin birazını, sokakta okula gitmeyen, simit satan,ayakkabı boyayan,fabrikalarda sağda solda çalıştırılan, yada telli duvaklı gelin edilen çaresiz çocuklar için gösterseydin. 

            Ne zaman  içinde milli değer varsa, ATATÜRK yada Türk Bayraklarının boyadığı kırmızı-beyaz bir renk çökecekse memleketin üzerinde, orada hükumetin yahut Başbakan Erdoğan’ın yarattığı suni gündemle çalkalanıyoruz.

Cumhuriyet Bayramlarında, zafer bayramlarında, anlamı Atatürk ve düşüncelerine çıkan her sokağa bu barikatlar koymak neden.

            Giderek coşkuyu ve sempatiyi azaltan uygulamalar projesi son 5 yıldır sistematik olarak uygulanıyor.

Ülkenin her köşesinde Atatürk’e ve ilkelerine karşı gizli bir yok etme, duyarsızlaştırma kampanyası var.

            Gel gör ki bunu unutturmak istemeyen, daha coşkulu yaşatmak isteyen, ATATÜRKÇÜ zihinlerde var neyse ki…

Dün ÇUKUROVA BELEDİYESİ’ nin yaptığı gibi. Koca ilçe sanki kırmızı-beyaza bürünmüştü. Gün boyu süren 23 Nisan Kutlamaları vardı. Milli değere nasıl sahip çıkılır, nasıl yaşatılır, buna tanık olan on binlerce insan, bir ellerinde bayrak, diğerinde minik yavrusunun ellerini tutarak sokaklardaydı. Çocukların gösterileri bir harika, gece fener alayıyla bir başka güzeldi. Gece halk konseriyle, çocuklar ve aileleri coştu.

            Böylesi bir günde çocukları mutlu etmek demek, onları ATATÜRK’e bir damla daha sevgiyle tutunması demek.

            Manzara çok güzeldi, yani seçilen belediye başkanının mesajı daha bir güzeldi dün ÇUKUROVA’da. 

            19 Mayıs’larda, 30 Ağustos’larda,29 Ekim Cumhuriyet Bayramları da daha bir coşkuyla kutlayacaklarını, milli değerleri yücelteceklerinin söylemleri mikrofonundan yayıldı ÇUKUROVA’ya.

            Cumhuriyetçi, ATATÜRK felsefesine ve fikriyatına önem vermiş bir başkan SONER ÇETİN, bir baktım onun bu duyarlılığına, kutlamalara toplanan yüzlerce vatandaş ayakta alkışlıyor.

             İnsanların yüreğinde belli ki bir açlık var, CUMHURİYET rejimini korumak, ATATÜRK'e sahip çıkmak,aydınlık ülke geleceği adına. Başkanın konuşmalarında daha bir hızla çarpıyordu alkış yapan eller.    

             Elinde iki bayrak taşıyan abladan, birisini istediğimde “Bayrağımızı veremeyiz,sahibi var” diyerek, sahiplenen çıkışı daha bir teselli etti beni yarınlar için.

“Başbakana karşı bir umudumuz var” dedim içimden.

Duyarlı ve çalışkan siyaset adamlarına ihtiyacımız var, çünkü sokakta ki vatandaşın içinde yanan ATATÜRK ve CUMHURİYET inancının ateşi hala yanıyor.