Saniye saniye ufak bir zaman aralığında başlayıp ilerleyen 2018 yılının, zihnimde ve vicdanımda bıraktığı yıllarca yıl öteden dahi görülebilir, kaybolmayacak kadar derin izlerin etkisi, bir sonraki yılımın yaşanmasının ihtimal dahilindeki isteğini dahi azaltıyordu. Biriken, biriktikçe yüreğimin yükünü taşıyamayacağı, dakikalık atışların matematiksel aralığını ise bedeni takatsiz bırakacak hale getiren duygularım yenileniyordu. Hem üzüyor, hem bedenimin yaşadıklarına süzülüyordu. Geçilen her yıl saniyelik bir durak, yılın yenisi ise bilinmezliklerle hedeflenen, gidilen acar bir duraktı. Nede çabuk geçti sorusuyla pekte anlaşılmadan, yıllar gözümüzün önünden ve ömrümüzden akıp geçiyordu.

2018 yılının son aylarında İngiltere’ye kısa bir seyahat gerçekleştirdim. Seyahatimde sosyal yaşam ve çevre hakkında edindiğim deneyimleri ve izlenimleri, bir sonraki durak yolculuğum esnasında yani, ilerleyen zaman dilimlerinde peyderpey aktarmayı düşünüyorum. Kaldığım sürece, her gün Londra’nın ayrı ayrı noktalarını gezip görme fırsatım oldu. Parklarından bahçelerine, halen kullanımda olan tarihi mekanlarından yüzyılı devirmiş oturdukları evlere, temiz enerji yatırımlarından elektrikli araçların şarj noktalarına kadar tüm deneyimleri paylaşacağım. Gördüğüm şu ki;

Dahası var bu hayatın… Düşlerimize yakın, düşüncelerimize uzak… Hak etmediklerimizden, dayatılandan; iyiden, güzelden yana dahası… Londra sokaklarında dolaşırken, tanık olduğum bir durum üzerine yazdığım şiirimle bu haftayı noktalıyorum. Saniyeleriniz güzelliklerle geçsin, duraklarınız güzelliklere çıksın.

Londra’da Great Tower Caddesi’nde

Londra’da

Great Tower Caddesi’nde

Şehrin tam göbeğinde

Bir kadın yürüyordu

Hızlı hızlı başı önde…

Kıvırcık saçları,

Gözünde yaşlarıyla.

Teni oldukça kavruktu

Yüzünden okunansa

Dipdiri bir mutsuzluktu

Öyle ya;

Düşlerin, düşüncelerin

Duyguların, uykuların

Memleketi,

Belirli bir sınırı yoktu.

İnsan olabilen

Herkeste mevcuttu.

Ha Londra, ha Adana

72 millette sevinç, acı

Hemen hemen aynıydı.

Londra’da

Great Tower Caddesi’nde

Şehrin tam göbeğinde

Güzel bir kadın yürüyordu

Umarım sevdiği yoktu

Üzülse de,

Belki üzse de arada

Onu sevecek çoktu

Biliyorum…