Uzun zamandır Adana Demirspor’u yazmıyordum. 
Ben hiç bir zaman teknik analizler üzerinden Adana Demirspor’u eleştirmedim. Hocayı da futbolcuları da zaman zaman görevini iyi yapamadığı için eleştirdim.  Ama ben teknik direktör değilim. Ben Adana Demirspor sevdalısı bir spor severim.
Benim görevim gördüklerimi, geçmişteki mesleki ve yaşamsal tecrübelerimle harmanlayıp, yorumlamak.
***
Tanju Çolak’ın 1987-1988 yılında 39 golle Avrupa gol kralı olduğu yıl, Adana Demirspor 1. Ligde ilk yarının kendi sahasındaki son maçı. Adana Demirspor kötü gidiyor. 
Kendi sahasında Rizespor’a 1-0 yeniliyor. O zaman Şimşekler grubu Kuzey doğu kale arkasında. Bende içlerindeyim. Gözlerimiz ağlamaklı, o mağlubiyetle ligin dibine demir atan Adana Demirspor için “Böyle gelmiş böyle gidecek, gitmez inşallah” şarkısını içimiz yanarak söylüyoruz. Sevgilisi elinden alınan aşıklar gibi üzgünüz. 
Maç bitiyor. 
O zaman Demirspor Kulübü tesisleri, Sular’da. Hep beraber stadtan kulübe doğru yürüyüp tepki koyuyoruz. Kulüp önünde polisler. Bizim gözümüzü hiçbirşey görmüyor tabi. Yiyeceğimiz joplardan habersiz, acılar içimizi yakıyor yürüyoruz.  Sonra birden taş alıp kulüp binasına atanlar oluyor. Ortadayım. Tabi polis haklı olarak bi güzel bizi sopalıyor!
Sonra eve gidiyoruz. Tabi o jop yediğim yer bir yanıyor bir yanıyor, sormayın. Ağrısı 1 hafta sürdü. 
Neyse;
İkinci devre Demirspor toparlanıyor. Adana Demirspor bizim gönlümüzü almak için canını ortaya koyuyor, 2. Yarının en çok puan toplayan takımı oluyor. Galatasaray hariç tüm büyük kulüpleri yeniyor. (Galatasaray maçında da ülkemize hizmet ettik. Galatasaraya da Tanju Çolak Avrupa gol kralı olsun diye adeta maça asılmıyor. O maçta top ortada, kaleci fatih bekliyor ki Tanju gelsin topa vursun gol olsun, kimse dokunmuyor. Kedi patisiyle vursa gol. Tanju 30 metreden geliyor vuruyor gol) Demirspor Kümede kalıyor.
Sezon sonunda,  bizim ilk yarıdaki Rize maçından sonra yaptığımız yanlış gözümüze batıyor.

BİZ TEPKİMİZİ YANLIŞ VERMİŞTİK.

Şimdi başta şimşekler grubu olmak üzere tüm taraftar grupları çok daha bilgili, daha akıllıca tepki verir duruma geldi. Buna rağmen duygularımızı kontrol edip aklımızla hareket etme konusunda eksiklerimiz var. 
Bunu niye anlattım.
Biz Adana Demirsporlular olarak hala duygularımızın esiriyiz. Hayatta aklımızı iyi kullanıyoruz ama konu Adana Demğirspor olunca aklımızın bizi yönlendirmesine müsade etmiyoruz. Ben Şimşekler grubu içinden çıkan biri olarak Adana Demirspor konusunda da aklımı daha iyi kullanmanın önemini kavradım
Ben 15 yıl önce Adana Demirspor’a kalıcı gelir olması gerektiğini hatta, Belediyenin Adana Demirspor ve Adanaspor’a market veya akaryakıt istasyonu yeri verip bunu da kulüplerin kanuna uygun şekilde (Vakıf, şirket gibi) işletmesini önerdim. Demirsporlu Demirsporlu akaryakıt veya market işletmesinden Adanasporlu da kendi kulübünün işletmesinden alış veriş yapar mantığını geliştirdim.
Olmadı. Herkes kızdı, sanane Adanaspor’dan. Ne olacak?. Olur mu?
Sonra dedim ki; Adana Demirspor’un kurtuluşu Belediye’den kurtulmaktan geçer. Olur mu? Demirspor kapanır? Dediler.
Adana Demirspor’da çok uzun yıllardır aynı senaryo oynanıyor.” Ölümü gösterip sıtmaya razı ediyorlar” dedim. Demirspor üzerinden bi işler dönmesin aman ha! Kaygısını dillendirdim. ”Ne demek” dediler.olur mu? Dediler. Küfrü yedim.

Linkten o yazıyı okuyunuz...
http://spor01.com/olumu-gosterip-sitmaya-razi-etmek/

Sonra, daha sonra. 
Sedat Sözlü’nün başkanlığı gündeme geldi. “Olmaz” dedim. “Parayı Başkan Hüseyin Sözlü veriyorsa istediği ismi başkan yapsın, ama Sedat sözlü olmaz. Sedat Sözlü iyi biri olabilir, şikeden ceza aldı, ayrıca 3 maç kötü gitse küfür yerse, Başkan Hüseyin Sözlü demez mi? “Ona yapılan küfür bana yapılmış sayılır, desteğimi çekiyorum”  der. Nitekim benzer konu oldu:
Tabi  malum, küfürleri yedim, üstüne soda suyu içtim :)

O yazıyı linkten okuyunuz...
http://spor01.com/sedat-sozlu-demirspora-zarar-verebilir/

Sonra lig başladı: ”Sedat Sözlü ve Yönetim kulübü iyi yönetmiyor” dedim, tabi yine güzelce hakedişimi aldım.

O yazıyı linkten okuyunuz...
http://spor01.com/demirspor-sampiyon-olunca-kume-dusmesin/

Sonuç hedefsiz bir Adana Demirspor, 1 sezonu daha boşa geçiren ve taraftarını yine kahredip acı çektiren bir Adana Demirspor. 
Ve taraftar derneklerinin temsilcileri çıkıyor, eksikleri, gedikleri sıralıyor, kalıcı gelir diyor, altyapı diyor, istikrar diyor, daha önemlisi, konu “Düşeceksek düşelim ama çıkışımız planlı ve programlı olsun”a geliyor.
Ben bunu yıllarca söyledim, küfürleri afiyetle yedim.
Şimdi geldiğimiz nokta duyguların değil aklın kullanılmasına geldi. Keşke yıllar önce bunu söyleyebilseydik hep birlikte. Ama geç değil.
Nasıl ki öldürmeyen acı güçlendiriyorsa, aklı kullanmakta yolu teke düşürüyor. Aklın yolunu bir yapıyor. 
Yolu bir olanın da hedefi de tektir, yakındır.   
Tıpkı trenin hedefine kilitlendiği gibi...