Ticaret alanında hedeflenen gelişmelerin yakalanabilmesi için işadamlarının AB ülkelerine serbest seyahat özgürlüğünün sağlanması gerektiğine inandığını vurgulayan Menevşe, “Sizlerden iş adamlarımıza vize çilesi yaşatmamanızı bekliyoruz. Vize almayı gerçekten bir prosedürden çok masraflı, zahmetli bir eziyet olarak değerlendirmekteyiz. Bu nedenle birlikte kazanmak istiyorsak işadamlarımıza vize muafiyeti veya 5 yıldan az olmamak üzere vize verilmesinin zorunlu olduğunu kabul etmeli ve bunun şartlarını yerine getirmeliyiz. Vize sorunu nedeniyle AB’nin önemli ticari kaybı olduğunu göz ardı etmeyiniz” dedi.
Konuşmasında, Türkiye’nin 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana olağanüstü bir dönem yaşadığını ve bu kapsamda önlemler uygulandığına değinen ATO Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe sözlerini şöyle sürdürdü:
“Devletimizin 15 Temmuz darbe girişimiyle ve terör örgütleriyle mücadelesi devam etmektedir. Bu kapsamda Avrupa Birliği ve üyelerinin aday ülke konumunda bulunan Türkiye’yi ve Türk hükümetini desteklemesini bekliyoruz. İş dünyası olarak bizim vizyonumuz AB üyesi bir Türkiye’dir. AB ülkelerinin de aday ülke olarak Türkiye’yi bu olağanüstü dönemde güçlü bir şekilde desteklemesini beklerdik. Ancak beklediğimiz desteği göremediğimiz gibi, ülkemizin düşmanlarına karşı yürüttüğü bu mücadelesini eleştiren bir yaklaşım sergilendi. Bu yaklaşımın ortak menfaatlerimize ve Türkiye’yi geliştirmeye yardımcı olmayacağını kabul etmek gerek. Türkiye’ye verilecek desteğin her iki tarafın da menfaatine olacağını unutmamalıyız. Türkiye, AB için tek ve en önemli genişleme ve büyüme alanıdır. Türkiye’nin AB üyeliğinin her iki taraf için de katkısının büyük olacağı şüphesizdir. Bu bakımdan AB’yi Büyükelçiler nezdinde Türkiye ile işbirliği içinde olmaya davet ediyorum.”
Türkiye’nin Suriye’den gelen göç dalgasıyla da tek başına mücadele etmek durumuyla karşı karşıya bırakıldığını da kaydeden Menevşe, “Suriye sorunu ve göç sadece Türkiye’nin sorunu değildir. Gerek ülkemiz, gerekse ilimiz ve Odamız göçmenlerin sorunları ve ilimiz sosyal hayatına ve iş yaşamına uyum sağlamaları için çalışmalarını sürdürmektedir. Bu sorunun en temel çözümü, Suriye’deki savaşın sona ermesi ve göçmenlerin ülkelerine huzur içinde dönmeleriyle sağlanabilecektir. Bu nedenle AB ülkelerini de göçmenler konusunda inisiyatif almaya ve Türkiye’yi desteklemeye davet ediyorum” diye konuştu.
Daha sonra söz alan Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger, Menevşe’nin konuşmasında son derecede önemli konulara değindiğini bildirirken, büyükelçilerin belirtilen konuları başkentlerine aktaracaklarından emin olduğunu vurguladı. Avrupa Birliği’nin 15 Temmuz’da Türkiye’nin demokratik kurumlarının yanında yer aldığını bildiren Berger, “Bu konudaki yaklaşımımız aynen sürmektedir. Türkiye’nin bu konuda demokratik uygulamalar içerisinde olmasını ve demokratik kurumlarını güçlendirmesini destekliyoruz” dedi.
Türkiye’nin AB’nin katılımcı üyesi konumunun süreceğine ilişkin teminat verdiğini ifade eden Berger, “Türkiye’nin AB’nin tam üyesi olmasını hedefliyoruz. Bu sürecin uzun olduğu ve hoşnutsuzluk yarattığını biliyorum. Ancak son 10-15 yılda Türkiye’nin bu alanda çok önemli bir yol aldığı da bilinmektedir” diye konuştu.
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger, Türkiye’deki Suriyeli mültecilere yardım sözü verilen 3 milyar Euro tutarındaki desteğin de Avrupa bürokrasisinin aşılmasıyla aktarılmış olacağını söyledi.
Toplantıda konuşan Avrupa Birliği Dönem Başkanı Slovakya’nın Ankara Büyükelçisi Anna Turenicova da, “AB Büyükelçileri olarak, girişimci ve işadamlarına tüm kapıları açmamızın bizim en önemli görevimiz olduğunu biliyor ve bu konudaki tüm fırsatları değerlendiriyoruz” diye konuştu.
