Milli, özellikle portakal ve greyfurtta pazara hızlı girme telaşı yaşandığını belirterek, ‘’Şeker ve asit oranı yeterli seviyeye gelmemiş ürünü hasat etmek kaliteyi düşürür. Tatsız ürünleri yiyenlerin tekrar Türk narenciyesini tercih etmesi de mümkün olmaz’’ dedi.

‘’Bu sebepten ihracatçılardan ricamız ürünleri yeterli şeker seviyesine ulaştıktan ve tam olgunluğa ulaştıktan sonra kesmeleri’’ uyarısında bulunan Halid Milli, bu konudaki duyarlılığın geleceğe yapılacak yatırım olacağını vurguladı.

Milli,  aksi takdirde pazarda bugüne kadar büyük emeklerle elde edilen Türk malı kalitesine gölge düşeceğini belirterek, ‘’Yeterli olgunluk seviyesine gelmemiş narenciyeyi tüketen kişilerde aşırı asite bağlı mide ekşimesi yaşanır. Bunun yanı sıra tatsız narenciye antipati uyandırır. Biz Türk üreticiler olarak pazarda kalıcı olmak istiyorsak sorumluluklarımızın da bilincinde olmalıyız’’ diye konuştu.

Türk narenciyesinin daha çok Avrupa ülkelerine ihraç edildiğini bunun yanı sıra Rusya, Ukrayna ve Irak gibi ülkelerin de alıcılar arasında bulunduğunu belirten Halid Milli, erken kesime karşı otokontrol mekanizmasının çalıştırılması gerektiğini sözlerine ekledi.

Milli, günlük yaşamda bazı kişilerin portakal suyu içtiklerinde midelerinin ekşimesinden yakındığını vurgulayarak, ‘’Bunun nedeni de erken kesimdir. Erken hasat ederek, bu yararlı meyveden insanları mahrum bırakmak da doğru değil.