TMMOB 11. Enerji Sempozyumu kapsamında TMMOB Denetleme Kurulu Üyesi Asım Rasan’ın yönettiği “Enerji Kooperatifleri” oturumunda yenilenebilir enerjinin önemine işaret edildi. EMO Adana Şubesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen sempozyum panellerinde enerji tüm detaylarıyla masaya yatırıldı.

EMO Enerji Birim Koordinatörü Olgun Sakarya, elektrik piyasası mevzuatı üzerinden enerji kooperatiflerinin yaşadığı zorlukları anlattı. Gazeteci-Yazar Özgür Gürbüz de dünyanın iklim krizi içinde bulunduğunu, bu krizin yenilenebilir enerji ile aşılabileceğini, bunun için çatılara konulacak 1 panelin bile çok önemli olduğunu belirterek, “Türkiye’nin enerji kaderini değiştirebiliriz” dedi.

EMO İktisadi İşletme Müdür Olgun Sakarya, Kasım ayı sonu itibarıyla rakamlara bakıldığında, rüzgar santralları ile akarsular üzerindeki hidroelektrik santralların neredeyse eşit düzeyde elektrik ürettiklerinin görüldüğünü belirten Sakarya, “Yani dereleri rezil ettik ama aslında rüzgarla bunu çok rahat götürebilirmişiz” dedi. Ancak rüzgar enerjisinde de projelerin yaşam alanları, tarım arazileri ve kültürel varlıklara zarar verilmemesi şartıyla hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Sakarya, diğer bir yenilenebilir enerji kaynağı olan güneş santralları kurulu gücü ile ilgili de bilgi verdi.

Elektrik Piyasası Kanunu’nda üretim faaliyetlerinin lisanslı ve lisanssız olmak üzere 2 şekilde yürütülmesinin öngörüldüğünü, kooperatiflerin de lisanssız üretim yapılan alanda yer aldığını kaydeden Sakarya, “Kooperatifler aslında dayanışma örgütleri, ortaklarının ihtiyacını gidermek, ürettikleri mal ve hizmetlerden ortaklarına belirli bir gelir, ekonomik katkı sunmayı amaçlıyorlar” diye konuştu.


“Enerjinin Kaderini Değiştirebiliriz”

Özgür Gürbüz ise sağlıklı bir enerji politikasının özelliklerini sıralarken, talebi yöneten bir politikaya ihtiyaç olduğunun altını çizdi. Gürbüz, “Kontrolü elimize almamız lazım. Şu anda elektrik üretimi tamamen şirketlere kaymış durumda. Bunu değiştirmemiz lazım. Onlara bıraktığınızda her şeye onlar karar veriyor” diye konuştu.

Enerji verimliliğini esas alan iklim dostu uygulamaların hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Gürbüz, şunları söyledi:

“Bir iklim krizinin içindeyiz şu an. Bu krizden çıkmanın tek yolu yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmak, daha az enerji harcamak... Ulaşım araçlarını, binaları, kentlerimizi her şeyi değiştirmemiz lazım iklim krizinden çıkmamız için. Enerjide dışa bağımlılık yüzde 75’i geçti. Türkiye’nin dışa bağımlığının yarısını petrol oluşturuyor ama hükümet konuyu sürekli santrallara getiriyor, köprüleri, araç yoğunluğunu konuşmak istemiyorlar. Kentleşme politikaları yanlış.”

Enerjinin ne için ve ne kadar kullanılacağını politikaların belirlediğini anlatan Gürbüz, Türkiye’nin en sıcak yerlerine apartmanlar dikildiğini, güney yönlerine dev pencereler yerleştirildiğini ve yalıtım yapılmadığını; yazın klima kullanımı nedeniyle elektrik tüketiminde rekor kırıldığında da bunun olumlu bir şeymiş gibi sunulduğunu kaydetti. Oysa kalkınma ve gelişmenin enerjinin verimli kullanımı ile mümkün olduğunu belirten Gürbüz, “Tüketen bizsek, üreten de biz olacağız. Enerji verimliliği ve tasarrufu önceliğimiz olmalı. Yüzde 100 yenilenebilir enerji mümkün” diye konuştu.


Enerji sistemlerinin halkın ihtiyaçlarını karşılamayı esas alması ve herkesin uygun koşullarda enerjiye erişiminin sağlanması gerektiğini vurgulayan Gürbüz, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Yenilenebilir enerji iklim değişikliğine çözüm oluyor. Büyük santrallar bir şirketin elinde olursa her türlü tehdidi yapabilir. Ama enerjide bağımsız olursanız iş çok değişiyor. Türkiye’de 20 tane enerji kooperatifi kuruldu, içinde belediyeler de var çok önemli. Tüm bu yapılabilirliğin önünde mevzuat engeli duruyor. Bu mevzuatın hem çıkması gereken bir bölüm var, hem de problemler var. Maliye Bakanlığı ‘Elektrik satacaksanız vergi ödemeniz gerekir’ diyor. Buna bir formül bulunabilir. Bir kooperatifin yaptığı yatırım belki 15 yılda geri dönecek, ama satabilirseniz bu geri dönüş 6-7 sene de olabilir. O zaman herkesin fikri değişiyor. Küçük büyük diye bakmadan, çatınıza koyduğunuz 1 panel bile önemli. Damlaya damlaya göl olur, buradan Türkiye’nin enerji kaderini değiştirebiliriz diye düşünüyorum.”

Sempozyumun ikinci günündeki açılışına CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer de katıldı. Panel sonunda EMO Adana Şube Başkanı Mehmet Mak, Oturum Başkanı Asamı Rasan’a plaket sundu.