Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Anabilim Dalı öğrencisi Handan Kaynar’ın Vergi Ahlakı ve Türkiye Açısından Bir Değerlendirme başlıklı yüksek lisans tezi Türkiye’de halkın vergiye bakış açısını özetleyen önemli bir çalışma özelliğine sahip. Verginin yükümlüler açısında ek maliyet olarak görüldüğünü ve bu nedenle çoğunlukla hoş karşılanmadığını dile getiren Kaynar, yükümlülerin karşılıksız ve cebri olma özelliklerinden dolayı vergilere karşı her zaman çeşitli tepkiler gösterildiğini ifade etti. Bu tepkilerin vergilerin yükünden kısmen ya da tamamen kurtulma amacına yönelik olduğunu belirten Kaynar, yükümlülerin vergiye karşı olumsuz davranışlar içine girmesinde bireysel vergi yükleri, vergi ahlakı ve vergi zihniyeti, eğitim öğretim düzeyi, siyasal iktidara bakış açısı, devlete olan bağlılık, ailenin gelir düzeyi, ödedikleri vergilerin hizmet olarak dönüp dönmemesi, kamu gelirlerinin etkin kullanımı, vergi sisteminin yapısı gibi etkenlerin söz konusu olduğunu bildirdi. 

Vergi uyumunun ve vergi ahlakının sosyal ve psikolojik pek çok faktör tarafından etkilendiğini aktaran Kaynar, hukukun ve devletin yaptırım gücünün belli bir seviyeye kadar vergi ahlakı ve vergi uyumunu artırılabileceğini savundu. Kaynar, adil olmayan bir vergi sisteminin, vergi kaçırmayı rasyonelleştirecek güdüleri arttırabileceğini söyledi.

 

VERGİ YÜKÜMLÜLÜĞÜ EK MALİYET OLARAK GÖRÜLÜYOR

Handan Kaynar’ın Yrd. Doç. Dr. Haşim Akça’nın danışmanlığında hazırladığı yüksek lisans tezi Türkiye’deki vergi sistemini ve insanların vergiye karşı bakış açılarını ortaya koydu.

Gönüllülük esasına dayalı olarak ortaya çıkan vergilerin çeşitli faktörlerin etkisiyle zaman içerisinde zorunlu bir ödeme haline dönüştüğünü anlatan Kaynar, yükümlülerin ek bir maliyet olarak gördüğü vergilere pasif ve aktif olarak iki türde tepki gösterdiğini kaydetti.

 

VERGİYE KARŞI İKİ TÜR TEPKİ

Pasif tepkileri “aylaklığı tercih etme, tüketim ve tasarrufu azaltma, üretimi azaltma, yatırımdan vazgeçme, vergi yansıması, vergiden kaçınma, oy kayması, baskı gruplarını harekete geçirme, geç ödeme ve vergi cennetlerine göç” olarak sıralayan Handan Kaynar, aktif tepkilerin ise vergi kaçakçılığı ve vergi grevi olduğunu vurguladı.

 

VERGİYE KARŞI TEPKİYİ DOĞURAN ETKENLER

Kaynar, yükümlülerin vergiye karşı olumsuz davranışlar içine girmesinde bireysel vergi yükleri, vergi ahlakı ve vergi zihniyeti, eğitim öğretim düzeyi, siyasal iktidara bakış açısı, devlete olan bağlılık, ailenin gelir düzeyi, ödedikleri vergilerin hizmet olarak dönüp dönmemesi, kamu gelirlerinin etkin kullanımı, vergi sisteminin yapısı gibi etkenlerin neden olduğunu aktardı.

 

VERGİ AHLAKI VERGİ ÖDEMEDE İÇSEL BİR MOTİVASYON

Vergi ahlakının, vergiye karşı gösterilen davranışı belirleyen faktörlerden biri olduğunun altını çizen Kaynar, vergi ahlakının ise vergi ödeme konusunda içsel bir motivasyon olarak tanımlandığına dikkati çekti. İçsel motivasyon deyiminden de dışsal bir zorlama ve baskı olmaksızın gönüllü vergi ödemenin kastedildiğini belirten Kaynar, “Bireyler vergiyi ya gönüllü olarak öderler ya da yakalanma ve cezalandırılma riskine rağmen vergiyi ödemezler. Vergi ahlakı da insanların niçin vergi kaçakçılığı yaptıklarından ziyade niçin vergi kaçakçılığı yapmadıkları ile ilgilidir” diye konuştu.

 

VERGİ AHLAKINI VE UYUMUNU ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Çok sayıda araştırmacıya göre vergi ahlakı ile vergi uyumu arasında çok yakın bir ilişkinin var olduğunu aktaran Kaynar, vergi uyumunun ve vergi ahlakının sosyal ve psikolojik pek çok faktör tarafından etkilendiğini söyledi. Hukukun ve devletin yaptırım gücünün belli bir seviyeye kadar vergi ahlakı ve vergi uyumunu arttırılabileceğini savunan Kaynar, Vergi ahlakı ile ilişkili bazı sosyal ve psikolojik unsurların bulunduğunu ifade etti.

 

SOSYAL VE PSİKOLOJİK UNSURLAR

Bu unsurlardan ilkinin sosyal normlar olduğunu dile getiren Kaynar, bireylerin, vergi uyumunun sosyal bir norm olduğuna inandıkları sürece vergiye uyum gösterip vergilerini ödeyeceklerini ileri sürdü. Kaynar, yükümlülerin hissedecekleri suçluluk ve utanç duygularının vergi kaçırmanın hissettirdiği faydaların azalmasına neden olabileceğini savladı. İçsel motivasyonun da vergi ahlakı ile ilişkili bir unsur olduğuna dikkati çeken Kaynar, içsel motivasyonun, bireylerde vergi ahlakının oluşumunda oldukça etkili olduğunu, ancak çeşitli yaptırımlar yoluyla dışsal motivasyonun arttırılmaya çalışılmasının içsel motivasyonu olumsuz yönde etkilediğini ve bu durumun da vergi ahlakına zarar verdiğini savundu. Handan Kaynar, “Bu nedenle bireylerde dışsal motivasyon yerine politik araçlar vasıtasıyla içsel motivasyonun desteklenmeye çalışılması vergi ahlakını olumlu yönde etkileyecektir” şeklinde konuştu.

 

ADALET ALGISININ BOZULMASI VERGİ AHLAKINI AZALTIYOR

Yükümlülerin adalet algısının da vergi ahlakıyla ilişkili bir unsur olduğunu kaydeden Kaynar, adaletin, vergi kaçırma kararına yönelik bir etken olarak kabul edildiğini, adil olmayan bir vergi sisteminin, vergi kaçırmayı rasyonelleştirecek güdüleri arttırabileceği saptamasını yaptı. Bireylerin mali adalet algılarındaki bozulmanın vergi ahlakını azalttığını, dolayısıyla da vergi kaçakçılığının artmasına neden olduğunu belirten Kaynar, “Vergi ahlakı ile ilişkili bir diğer unsur da vergi yükümlüsü ve kamu otoritesi ilişkisidir. Bazı araştırmacılar kamu otoritesinin vergi yükümlülerine yönelik davranışlarının yükümlülerin vergi ahlakı düzeyini etkilediğini öne sürerler. Ayrıca kamu otoritesinin vergi yükümlülerine güvendiğini göstermesinin yükümlülerin kamu otoritesine daha fazla güvenmesini sağlayacağını dolayısıyla bu karşılıklı güvenin de vergi ahlakını arttıracağını düşünmektedirler” dedi.

 

VERGİ AHLAKINI BELİRLEYEN FAKTÖRLER

Kaynar, vergi ahlakını belirleyen bireysel faktörleri sosyo-demografik özellikler, kişisel mali koşullar ve politik tavırlar, bağlamsal faktörleri ise bölgesel gelirin yeniden dağılımı, vergi düzenlemeleri ve ırk ve dil farklılıkları olarak sıraladı.

 VURAL KÖSE / GÜNAYDIN ADANA GAZETESİ