Evde, işyerinde, hayatın tüm alanında elektrik var
Öyle olunca Elektrik üretiminin ve dağıtımının buna göre düzenlenmesi gerekiyor.
Zira bundan 20 yıl öncesine göre artık herkesin evinde yaşam kalitesini yükseltecek ürünler var. Bunların çoğu Elektrikle.
Mesela her evde 2 televizyon, buzdolabı, çamaşır, bulaşık makinaları (Şimdi birde Kurutma makinası çıkmış) Klimalar, ısıtıcılar, fırınlar, mikrodalga fırınlar gibi.
Halk kendini gelişen dünyaya adapte edip, yaşam kalitesini yükseltmiş.
Peki, halk kendini yenilerken, parasını alarak Elektrik veren kamu, görevini yapıyor mu?
Enerji Bakanlığının açıklamasına göre Elektrik üretiminde sorun yok.
Doğrudur
Çünkü elektrikler her kış olduğu gibi, bu kış’ta (Yazda da oluyor ama konu şimdilik bu değil) trafoların yetersizliği veya kabloların kopması veya yetersizliği nedeniyle kesiliyor.
Yani sorun üretimde değil dağıtımda.
(Parantez açalım. Burada Enerji SA veya diğer Elektrik satım şirketlerinin bir sorumluluğu yok. Çünkü olan elektrik satılır. Olmayan satılmaz)
O zaman tespitimizi doğru yapalım.
Elektriği kesen veya kesilmemesi için yeteri kadar mücadele edemeyen kurum TOROSLAR EDAŞ’tır.
Toroslar EDAŞ, "Hayatın devamlılığı için sürekli enerji" felsefesini güdüyor.
Ama gerçekte, bu böyle değil.
Çünkü dağıttığı ve parasını aldığı enerjiyi kentin her yerine eşit ve sağlıklı taşıyamıyor.
Kuzey Adana’da yatırım yaparak yer altına aldığı kablolarla abonelere kolay kolay kesinti olmadan enerji taşıyabiliyor.
Ama Güney Adana’da yatırım yapmadığı ve kabloları yer altına almadığı için trafoları günün gerçekliğine göre yenileyip gücünü artırmadığı için enerjiyi abonelerine sağlıklı taşıyamıyor.
Sonuç;
Sık ve uzun süreli Elektrik kesintileri.
Eğer kentin her yerine eşit hizmet ve yatırım yapmazsanız kesinti de kaçınılmaz olur.
Bu böyle devam ederse Halk’ta “Hayatın devamlılığı için sürekli enerji"  diyen ama sürekli enerji veremeyen TOROSLAR Edaş’ın “Ticari hayatını keser