Büyük bir devletin tarihsel mirasçıları, cihanşümul bir milletin coşkulu çocukları 7 düvele diz çöktürüp 23 milyon kilometre karelik 3 kıt'ayı koruyup kollarken, dünyanın en uç noktalarında bile adaleti, hukuku ve barışı yüzyıllar boyu tesis ederken, insanlığı huzur yağmurlarıyla asırlarca ıslandırırken, aynı milletin bugünlerdeki temsilcileri olduklarını iddia edenler, avuç içi büyüklüğündeki Ankara’da bile tebaalarını koruyamama gerçeğiyle yüzleşmişlerdir. Çaresizliğin pençesinde titreyen zevat bilsin ki, bu milletin basireti sizin primitif ufkunuzdan ibaret değildir. Öyle ya da böyle, evinizin köşesindeki, yani ikamet adresinizdeki insanları bile koruyamadınız. Bir iyilik yapın kendinize, istifa edin ve gidin artık.

 

*

 

Biz meziyetlerimizi çoktan kaybetmişiz. Kutuplaştırma yamyamı meğer tenimizi bedenimizden çoktan ayırmış. Kardeşlik, vicdan, merhamet ve ar damarlarımız çoktan boşalmış da haberimiz olmamış. İnternette gördüğüm onlarca yüz kızartıcı yorum ve paylaşımları görmekten derin ıstırap duydum. İnsanlar kahpece bir tuzakla ve bombalamayla lime lime parçalanmışken, kimi insanlıktan nasipsizler sevinç tamtamı ayinlerine yönelmişler. Teröre kurban giden her ferdin dupduru ve yürekler parçalayan bir hikâyesi vardır. Tüm şehitlerimize ve canlarını kaybetmiş tüm vatandaşlarımıza rahmet, milletimize ise sabırlar diliyorum.

 

*

 

1 Kasım baharınız olsun. Adalet tohumu ancak demokrasi tarlasında yeşerir, irileşir. Siz demokrasi tarlasına tonlarca tuz ruhu dökerek, variller dolusu kezzap suyu püskürterek adalet tohumunun fideye dönüşümüne 13 yıldan beri fırsat vermediniz ve hayat hakkı tanımadınız. Siz kaderimizin kara bahtısınız. Selamete çıkacağımız sabahlara ve aydınlığı işaret edecek baharlara şimdi öylesine hasretiz ki. İnşallah milletimizin iradesi bizlere 1 Kasım gibi bir sonbahar ayında, ışıl ışıl bir bahar bahşedecektir.

 

*

Suriye'nin içindeki fitne kazanının altına muhaliflere destek vererek odun atarsanız, akrebi cebinize koymuş olursunuz. Cebinde akrep taşıyan, mutlaka o akrep tarafından sokulur. Suriye hükümeti kendi güvenliğini kendisi sağlasaydı, bizler Suriye'nin iç işlerine müdahale etmeseydik, hatta Suriye’nin sınır bütünlüğünü desteklemiş olsaydık ve kardeşim Esad’lı günleri devam ettirseydik, bir tek bebeğe değil, bugün ülkemde bir kelebeğe dahi zarar gelmezdi. Hadi Sayın Cumhurbaşkanımız! Gurur yapmayınız! Yapınız milletin dediğini ve değiştirin başta şu Suriye dış politikanızı. Siz ne gömlekler değiştirdiniz. Millet hakkı için değiştirin şu dış politika gömleğinizi.