Baro Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, Baro’nun işleyişi ve faaliyetleri hakkında bilgi aktardı. Konsolos Saxton-Ruiz de, Baro ile ortak çalışmalar yapmayı istediklerini belirtti.

Adana Baro Başkanı Çıtırık, 6458 sayılı ve 4 Nisan 2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yabancılar ve Uluslar arası Koruma Kanunu’nun  Türkiye’de mültecilerin kalışları ve çıkışları, yaşam koşulları, hukuki durumları konusunda sıkıntıları tam olarak karşılayamadığını söyledi. Özellikle kayıt dışı ekonomi oluştuğunu bildirdi.

Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye parasını verelim, siz bu mültecilerin gardiyanlığını, bekçiliğini yapın” der gibi bir tavır takınmalarını da doğru bulmadığını belirten Çıtırık, bu durumun Evrensel Hukuk Kuralları’na da uygun olmadığını, AB’nin de yapması gereken yükümlülükleri olduğuna işaret etti. Yakın zamanda Adana’da Mültecilerin Sorunları ve Çözümleri konulu bir Sempozyum düzenleyeceklerini ifade eden Çıtırık, yerli ve yabancı bir takım kamu kurum ve kuruluşlarla temas halinde olduklarını vurguladı.

İkinci Konsolos Saxton – Ruiz de kendilerinin Adana’da Mültecileri Koruma Merkezi açtıklarını, burada hukuki konularda yardımcı olduklarını, Baro’nun düzenleyeceği sempozyuma da katkı sağlamak istediklerini belirtti.

 

Adana Baro Başkanı Av. Çıtırık, yaklaşan 1 Kasım seçimleriyle ilgili de görüşlerini sundu. Seçimde, seçmenin katılımının yüzde 85 olacağını belirten Çıtırık, “Dünyanın gözü bu seçimlerde olacak. Millet bir uyanış içerisinde. Seçmen artık bilinçlendi. Oyuna sahip çıkıyor. Geçtiğimiz seçimlerde  herhangi bir olumsuz durum yaşanmadı. Baro olarak bizde sandıklarda avukatlarımızı bulunduracağız. Cumhuriyet bayramının hafta sonuna denk gelmesi nedeniyle uzun tatil olacağından sandığa gitmeme durumu olabilir” diye konuştu.
Türkiye’de halen demokrasi, basın ve ifade özgürlüğü konularında sıkıntılar olduğunu da belirten Çıtırık, “Ankara’da patlatılan bombalar nedeniyle bugün partiler miting yapamıyor. Diyarbakır Barosu Başkanı, ifadelerinden dolayı tutuklama talebiyle gözaltına alınıyor. Siyasi iktidarın ve onun emrindekilerin farklı düşüncelere, farklılıklara tahammülü yok” dedi.