Baro Başkanı Av. Veli Küçük, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye Barolar Birliğinin ve Türk Tabipler Birliğinin duruşunu sorgulayan, bu kurumların isimlerinin başında bulunan ‘Türkiye’ ve ‘Türk’ kelimelerinin çıkarılacağı görüş ve ifadelerini irkilerek ve büyük bir şaşkınlıkla izlediklerini söyledi. 

"BU YAKLAŞIMLAR HALKI KUTUPLAŞTIRIYOR"

Av. Küçük, yaptığı yazılı açıklamasında, nihai hedefin barolar ve avukatlar olduğunu belirterek, 
"Anayasa’ya bağlılık yemini eden Cumhurbaşkanı kendisine oy versin vermesin, sevsin sevmesin ülkemizde yaşayan herkesi temsil etmektedir. Cumhurbaşkanının tüm ülkenin, halkın, kurumların, milli ve kutsal değerlerin tamamının sahibi imiş gibi konuşması toplumu ayrıştırmak ve kutuplaştırmaktan başka bir sonuç doğurmayacaktır.
Siyasi iktidarın yandaşı konumuna bir türlü getiremediği ve hukuksuzluklarına alet edemedikleri savunmayı korku ve baskı altına alma çabasından başka bir şey değildir." dedi.

"ASLA KABUL EDİLEMEZ"

Baro Başkanı Av. Veli Küçük, kendisi gibi düşünmeyen, farklı düşünce ve seslere saygılı olunması gerektiğini ifade ederek, hele hele Türkiye Barolar Birliği ve Türk Tabipler Birliği gibi evrensel ve bilimsel bakış açıları ile ülkesi ve halkı için doğruları, olması gereken unsurları ifade eden kurumlara karşı Cumhurbaşkanının yaklaşımı ve kullandığı sözlerin asla kabul edilemeyeceğini vurguladı.  

"HALKIN GÖZÜNDE DEĞERİMİZ KAYBOLMAZ "

Cumhurbaşkanının, ‘Türkiye’ ve ‘Türk’ kelimeleri üzerinden yaptığı değerlendirmelerin yanlış olduğunu açıklayan Av. Küçük, şunları söyledi;
 "Sayın Cumhurbaşkanı ülkemizin en önemli, kutsal ve milli değerlerini ifade ederken, tek bir kişinin tamamen keyfi değerlendirmesi ve bakış açısı ile yıllara dayanan kazanımları ile büyük bir gururla bu kelimeleri isimlerinde taşıyan kurumların halkımızın gözündeki ve gönlündeki değeri kaybolmaz. Bu gerçek sadece Cumhurbaşkanının isteği ve tasarrufu ile hiçbir zaman değişmeyecektir. 
Bugün Cumhurbaşkanının ve siyasi iktidarın düşüncelerini ve uygulamalarını sorgulamadan doğru bulmadıkları, eksik ve yanlış gördükleri hususları ifade ettikleri, yani mesleki ve hukuksal görevlerini yerine getirdikleri için TBB ve TTB hedef haline getirilmiştir. 
Eleştiriden, farklı seslerden ve fikirlerden hiç kimse korkmamalı, çekinmemeli, doğruyu bulma noktasında bilakis bunlardan yararlanılmalıdır.
Cumhurbaşkanının güzel ülkemize, insanımıza, halkımıza siyasi partisinin gözlüğüyle değil, ettiği Anayasa’ya bağlılık yemini, hukuk devleti ve demokrasi gözlüğüyle bakması gereklidir  "

"HER FİKRE VE GÖRÜŞE SAYGI DUYULMALIDIR"

Türkiye Barolar Birliği özel yasa ile kurulmuş ve ülkemizde hukuk devletini, demokrasiyi, hak ve özgürlükleri savunma, koruma, gözetme ve bu kavramlara işlevsellik kazandırma görevi olan bir kuruluş olduğunu hatırlatan Av. Küçük, "Türkiye Barolar Birliği'nin bu görevi ve bugüne kadar yaptıklarıyla halkımızın da gönlünde ayrı bir yeri vardır. Cumhurbaşkanı, sadece kendisinin kullandığı kelimelerin kullanılmasını, sadece kendisinin kurduğu cümlelerin kurulmasını, sadece kendisi gibi düşünülmesini istemektedir. 
Kendisi gibi düşünmeyen kişi ve kuruluşlara saygının olmadığı, tam tersi yargı araç kılınarak, açılan soruşturmalar, gözaltılar, davalar ve tutuklamalar ile korkutulmaya, sindirilmeye çalışıldığı yönetimlerde hukuk güvenliğinden, hak ve özgürlüklerden, demokrasiden söz edebilme imkanı olamayacaktır. " diye konuştu.

"MESLEK KURULUŞLARININ DERNEK STATÜSÜNE DÖNÜŞTÜRÜLME ÇABASIDIR"

Tek kişinin keyfiyetiyle ve talimatıyla kökleri yıllara dayanan meslek kuruluşlarının adının değiştirilemeyeceğini vurgulayan Av. Küçük, "Ayrıca baroların bölünmesi, her isteyenin kendi mesleki oluşumunu kurması doğrudan savunmayı ve yurttaşı savunmasız bırakacak, Başsavcılıklar ve resmi kurumlar karşısında baroları dernek statüsüne düşürecektir. 
Baroların bölünmesi, marjinal yapıların da baro adıyla Legal görüntüye sahip olmalarına olanak sağlayacaktır.
Böyle bir durumda da Türkiye'nin haklı tezlerini dünyada anlatacak hiçbir bağımsız ve özgür yapı kalmamış olacaktır.
Bir kez daha ifade ediyorum : Hukuk temel ilkeleri itibariyle evrenseldir ve bir gün herkese lazım olacaktır. " dedi.
Adana Baro Başkanımız Av. Veli Küçük, sözlerini şöyle tamamladı;
"Cumhurbaşkanı ve siyasi iktidar temsilcileri akılcılıktan, bilimsellikten ve toplumsal ihtiyaçlardan doğmayan suni gündemlerle insanımızı ayrıştırmaktan, kavga dilinden artık vazgeçmelidir. Biz Barolar ve  Avukatlar hiç bir baskıya ve dayatmaya boyun eğmeyeceğimizi, evrensel kurallar çerçevesinde hukuk devleti, şeffaf ve denetlenebilir yönetim, temel hak ve özgürlükler mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.  
Kamuoyuna saygıyla sunarım”

CUMHURBAŞKANI NE DEMİŞTİ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nın ardından kuliste gazetecilerin soruları üzerine, "Onun (Türk Tabipleri Birliği) başındaki 'Türk' ifadesi zaten Bakanlar Kurulu kararıdır. Bir defa onun oradan süratle çıkarılması lazım. Sadece Tabipler Birliği değil, Türkiye Barolar Birliği ile ilgili de aynı şey." ifadelerini kullanmıştı.