Cumhurbaşkanının sözlerinin ardından İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Gezen ve Akpınar hakkında önceki gün “Cumhurbaşkanı’na hakaret”, “darbeye çağrı” ve “ölüm tehdidi” suçlamasıyla soruşturma başlattığı ortaya çıktı.

Baro Başkanı Av. Veli Küçük, yaptığı yazılı açıklamada, her iki sanatçının da toplumun büyük kesimi tarafından sevildiğini belirterek, "Bugün ülkemizde maalesef seküler kimliklerin, laik sistemden yana olanların yaşam tarzları tehlike altındadır. Asıl eksiğimiz de farklı düşüncelere ve yaşam tarzlarına tahammülsüzlüğümüzdür.

Siyaset dünyasındaki gerilimin sanata yansıdığı, bu alanda da siyasi iktidara yönelik en küçük eleştirilere bile tahammül gösterilmediği, daha önce Fazıl Say, Şevval Sam ve Sıla konser iptalleriyle gündeme gelmişti. Yine sanatçı Müjdat Gezen'in tiyatro okulunun kundaklanması, gazeteci Ahmet Hakan'a yapılan saldırı hala hafızalarımızdadır. Son olarak gazeteci Fatih Portakal'a yönelik ifadelerini de biliyoruz.

Sanatçının düşünce, ideoloji, siyaset dışı kalması düşünülemez. Sanatçılar da toplumun aydın kesimleri olarak elbette ki yaşamsal konulara dair düşüncelerini ifade edeceklerdir ve etmelidirler. Kimse bundan rahatsız olmamalıdır.

Suç örgütü ile özdeşleşen isim olan Sedat Peker’in oluk oluk kan akacak sözlerinden sonra hiçbir soruşturmanın dahi başlatmadığını hatırlatmak isterim.

Son günlerde güzel ülkemizde ekonomik sorunlar, işsizlik gibi çok ciddi problemler mevcut iken gündemin değiştirilmesi amaçlı olduğu çok açık olan bu söylemler ve açılan sorguşturma yargının utancı haline dönüştü" değerlendirmesinde bulundu.

"YARGI MAŞALLAH ÇOK HIZLI İŞLİYOR!"

Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, Sanatçı Metin Akpınar ve Müjdat Gezen'in, bir televizyon programında söyledikleri sözler nedeniyle davet edilmeleri halinde ifade edecekleri gelecekleri çok açık ve belirli iken sabah saatlerinde polis eşliğinde adliyeye götürüldüklerini vurgulayarak, " Haklarında gözaltı kararı olmadan, talimatı ver, pazar günü 1 saat içinde soruşturma açılsın, ertesi gün polisle 75-77 yaşında duayen sanatçıları adliyeye götür. Adelet mekanizmamız maşallah çok çabuk işliyor. Güzel ülkemizde yargının bağımsız omadığı, tek adamın sözleriyle hareket ettiği, suçlu suçsuz ayrımı yapmaksızın ülkenin en sevilen ve hassas sanatçılarına yapılan uygulama ile ortaya konulmuştur, Ne yazık ki "yargı" büyük bir vehamet içerisindedir" şeklinde konuştu.

 "BU TOPRAKLARIN YETİŞTİRDİĞİ EN BÜYÜK MİZAHÇILARDIR"

 Metin Akpınar ve Müjdat Gezen'in bu toprakların yetiştirdiği en büyük mizahçılardan olduklarını da belirten Av. Veli Küçük,

"Sanatçılar toplumun düşünen ve aydın kesimleri olarak elbette ki ülke gündemine, toplumsal ve yaşamsal konulara dair düşüncelerini ifade edeceklerdir ve etmelidirler. Kimse bundan rahatsız olmamalıdır. Kültür ve sanatı baskı altına almaya çalışan yaklaşımların tümü yanlıştır.

İnsanlığın en önemli ve en değerli olgusu olan sanat; din,dil, ırk, mezhep ayırmaksızın insanları ortak platformda birleştirebilen bir anlatımdır. Değerli sanatçılarımıza Cumhurbaşkanı'ndan da gelse hakaret edilmesi hiçbir şekilde kabul edilemez." dedi.

 "ADLİ KONTROL VE GİZLİLİK KARARI İTİBARSIZLAŞTIRMA AMAÇLIDIR"

Açıklamasında, "Metin Akpınar ve Müjdat Gezen'in ifadeleri sonrasında adli kontrol istemiyle sevk edilmesi, gizlilik kararı verilmesi sanki halkımızın gönlünde yer etmiş sanatçılarımızın kaçacakları iması üzerinden küçük düşürme ve itibarsızlaştırma algısı oluşturmuştur. Ayrıca, basında yer alan sözler ile ilgili ancak basın savcılığı üzerinden yürütülmesi mümkün olan iddialar hakkında Anayasal düzene karşı işlenen suçlar bürosunca yapılması aynı sorunlu bakış açısının tezahürüdür.
Cumhurbaşkanının Türkiye'nin yetiştirdiği değerli tiyatrocuya "sanatçı müsveddesi" sözleri ancak akıl tutulması olarak nitelendirilebilecektir.

Atatürk’ün şu veciz sözüyle açıklamamı sonlandırıyorum: Efendiler; hepiniz milletvekili olabilirsiniz; bakan olabilirsiniz; dahası, Cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Ama sanatçı olamazsınız." ifadelerini kullandı.