Adana Barosu, Ankara’da gözaltına alınarak İstanbul’a götürülen 16 avukatın 9 gün süreyle gözaltında tutulması,  ardından da 14'ünün tutuklamasını protesto edip serbest bırakılmaları talebiyle Adana Adliyesi Taş Bina önünde basın açıklaması düzenledi.

 "Savunmaya Özgürlük" pankartının açıldığı açıklamaya cübbeli olarak katılan avukatların yanı sıra, CHP Adana Milletvekilleri Elif Doğan Türkmen ve Zülfikar İnönü Tümer, HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, CHP Adana İl Başkanı Ayhan Barut, HDP İl Eş Başkanı Gülseren Tural, Veteriner Hekimler Odası İl Başkanı Nihat Köse  ile sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı.

'TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ'

Açıklamada konuşan Adana Barosu Başkanı Av. Veli Küçük, 12 Eylül'ün 37'nci yılında 16 meslektaşlarının keyfi bir şekilde gözaltına alındığını söyledi. 9 günlük keyfi bir şekilde gözaltı süresinden sonra meslektaşlarının tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildiklerini ve daha sonra mahkemece 14 meslektaşlarının tutuklandığını hatırlatan Av. Küçük, "Öncelikle, meslektaşlarımızın savcılık ve sorgu ifadelerindeki anlatımlarından ve sosyal medyaya yansıyan fotoğraflarından, meslektaşlarımıza gözaltına alındıkları andan itibaren ters kelepçe takmak suretiyle başlayan işkencenin, kollukta da parmak izi alma, doktora götürülürken ve getirilirken üst araması yapılmak istenmesi gibi  tamamen hukuka aykırı ve keyfi uygulamalar bahane edilerek, her türlü darp ve fiziksel şiddet  uygulanarak sistematik ve sürekli hale dönüştürüldüğü açıkça anlaşılmaktadır. İşkence, bir insanlık suçudur ve kesinlikle yasaktır. Meslektaşlarımıza yapılan işkencenin faillerinin cezalandırılması için etkin bir soruşturmanın yapılarak, haklarında dava açılmasını ve cezalandırılmalarını bekliyoruz. Adana Barosu olarak bu sürecin takipçisi olacağız" dedi.

'HUKUK DIŞIDIR'

Av. Küçük, 14 meslektaşlarının hukuken ve  vicdanen hiçbir haklı gerekçesi ve meşruiyeti bulunmadığını belirterek, "Soruşturmanın başlatılması, gözaltı, yakalama, arama, el koyma ve tutuklama kararlarının tümü Ceza Muhakemesi Yasası ve Avukatlık Yasasına açıkça aykırıdır, dolayısıyla hukuk dışıdır. OHAL sonrası giderek artan, savunma hakkı ve avukatlık mesleğine yönelik kısıtlama, işlevsizleştirme, sindirme ve teslim alma uygulamalarından açık bir örnek oluşturan bu tutuklamaları kabul etmek mümkün değildir. Siyasi iktidarın yargıda kadrolaşmaya gittiği, son dönemlerde hakim savcı kabullerinde kendi partisine mensup, yönetimlerinde, kadın kollarında, gençlik kollarında aktif görev alan malum ve maruf kişilerin ön plana çıkması bu algıyı daha da güçlendirmektedir. Siyasi iktidarın birçok sivil toplum kuruluşu, oda ve benzeri unsurlar da yaptığı gibi avukatları ve baroları kendi ekseni ve etkisi altına alamaması nedeniyle vekalet ücretleri, edinilmiş kazanımlar, hukuka aykırı arama-tarama uygulamaları benzeri yöntemlere başvurduğu algısı bir an evvel yıkılmalıdır. Adana Barosu olarak, haksız ve hukuka aykırı şekilde tutuklanan meslektaşlarımızın ve savunmanın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz"diye konuştu.