VURAL KÖSE / GÜNAYDIN ADANA GAZETESİ

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Semih Karademir, Adana’da 2001 yılından bu yana 200 bin dönüm toprağın turizme, imara ve sanayiye alan açmak için tarım dışına çıkarıldığını bildirdi. Gelecekte gıdanın stratejik ürün olacağının altını çizen Karademir, batılı ülkelerin tarım topraklarını koruma altına aldığını belirterek, “Buna karşılık bizim topraklarımızı bu şekilde hunharca yok etmemizin açıklanabilecek bir mantığı yok” dedi.

 

POLİKÜLTÜR TARIM YAPILACAK ALANLARIMIZ SINIRLI

ZMO Adana Şube Başkanı Semih Karademir, Türkiye’nin fiziki haritasına bakıldığında Karadeniz’de Çarşamba ve Bafra’nın, Ege’nin kıyı şeridi, Akdeniz’de de Adana ve Mersin’i içine alan Çukurova ile Antalya’nın yeşil renkli ova olarak görülebildiğine dikkati çekti.

Karademir, “Bu bölgeler dışında ciddi anlamda polikültür tarım yapabileceğimiz yani yılda birden fazla ürün alabileceğimiz tarım alanımız yok.  İç Anadolu’da tarım yapabilecek alanlarımız var ama buralar genelde monokültür tarım yapabileceğimiz yani yılda tek ürün alabileceğimiz topraklar” diye konuştu.

 

200 BİN DÖNÜM TARIM TOPRAĞINDAN VAZGEÇTİK

Dünyanın en verimli üç ovasından biri olarak gösterilen Çukurova’da tarım topraklarının amaç dışı kullanımının sürdüğünü vurgulayan Karademir, Adana’da 2001 yılından bu yana 200 bin dönüm tarım alanından vazgeçildiğinin altını çizdi. Karademir, “Özellikle son 10 yılda toprakların turizme, imara, ve sanayiye alan açmak üzere tarım dışına çıkarıldığını görüyoruz. Turizm, sanayi ve imar elbette olması gereken unsurlar. Bir ülkenin kalkınmasında önemli olan etkenler ancak tarım topraklarının önemini göz ardı edemeyiz” şeklinde konuştu.

 

KENTLEŞME KUZEYE DOĞRU KAYMALI

Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB) tarıma uygun olmayan taşlık bir arazi üzerine kurulduğunu belirten Karademir, OSB’nin örnek bir yapılaşma olduğunu kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Örneğin, Adana’da iki tane büyük alışveriş merkezinden biri hiç uygun olmayan bir yere, tamamen birinci sınıf tarım arazileri üzerine, diğeri ise gayet mantıklı bir kararla 5-6. sınıf tarım arazisi üzerine kuruldu. Buradan yola çıkarak Adana için şunu söylüyoruz:  Adana’da tarım topraklarının korunması için kentleşmenin kuzeye doğru gitmesi gerekiyor. Çatalan tarafı, Adana’nın kuzey doğusu ya da kuzey batısı olabilir. Buralar sulak olmayan kuru tarımın yapıldığı, ovadaki gibi tarıma elverişli olmayan yerler.”

 

İMAR RANTI TARIM TOPRAKLARINI YOK EDİYOR

500 metrekarelik bir alana dikey bir bina inşa edildiğinde kısa vadede çok iyi bir rant sağlandığını, insanların da bu rantın büyüsüne kapıldığını anlatan Karademir, imar rantının tarım topraklarının yok olmasında önemli bir etken olduğunu ifade etti.

 

ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ İÇİN…

Tarımın ise uzun vadeli bir yatırım olduğunu dile getiren Karademir, “Bir dönümlük tarım alanından yaşam devam ettiği sürece yararlanabilme olanağına sahipsiniz. Onun getirisi uzun vadede çok daha fazla. Kısa vadeli düşünüldüğü zaman tarım topraklarına saldırıların olması doğal ama burada önemli olan uzun vadeli düşünmek. Çocuklarımızın geleceği için tarım topraklarının varlığını sürdürmesi büyük önem taşıyor” dedi.  

 

GELİŞMİŞ ÜLKELER KORUYOR BİZ HUNHARCA YOK EDİYORUZ

Gelecekte ‘gıda’nın stratejik ürün olacağının bilincinde olan gelişmiş ülkelerin bu yönde hazırlıklar yapıp tarım topraklarını koruma altına aldığını aktaran ZMO Adana Şube Başkanı Semih Karademir, Türkiye’de ise tam tersi bir durumun sözkonusu olduğunu söyledi. Karademir, “Dünyanın 50 yıl sonra nüfusunun 10 milyar olacağı tahmin ediliyor. Tarım topraklarını yüzde 50 oranında artırma şansımız ne yazık ki mümkün değil. 3 milyar artacak nüfusun beslenmesi önem arz ediyor. Gıda bu nedenle gelecekte çok önemli olacak. Batılılar kendi tarım alanlarını korurken bizim bu şekilde hunharca yok etmemizin açıklanabilecek bir mantığı yok” diye konuştu.