Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Adana Şubesi tarafından Lozan Antlaşmasının 94. Yılı nedeniyle gerçekleştirilen etkinlik Atatürk Parkı’ndaki Atatürk Anıtı önünde yapıldı. ADD Adana Şube öncülüğündeki etkinliğe; Atatürkçü Düşünce Derneği üyeleri, CHP Adana İl Başkanı Ayhan Barut, CHP İlçe Başkan ve yöneticileri, Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar, TMMOB’a bağlı oda Başkan veya yöneticileri, DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi H. Yaşar Gündoğdu, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Eğitim İş 1 ve 2 Nolu Şube Başkan ve üyeleri, Emekli Subaylar Derneği, Emekli Astsubaylar Derneği üyeleri ile çok sayıda vatandaş destek verdi.

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Adana Şube Başkanı Atilla Eker yaptığı açıklamada, Osmanlı İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Savaşı’nda yenilmesinden sonra, 10 Ağustos 1920 de, Sevr Antlaşması imzaladığını anımsatarak Ülkenin, Sevr Antlaşması’na dayanarak, Anadolu emperyalist devletlerin orduları tarafından işgal edildiğini hatırlattı.

LOZAN, KURTULUŞ DESTANINI TAŞLANDIRAN DİPLOMASİ ZAFERİDİR

Gazi Mustafa Kemal önderliğinde Ulusal Bağımsızlık Savaşının 30 Ağustos 1922 de zaferle sonuçlanmasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti’yle yenilen İtilaf Devletleri ( İngiltere, Fransa, İtalya ) ve Yunanistan arasında, 24 Temmuz 1923 de, Lozan Barış Antlaşması imzalandığını aktaran ADD Şube Başkanı Eker Şöyle konuştu;

“O gün Türk heyetine İsmet Paşa başkanlık etmişti. Görüşmelerde “tam bağımsızlık” ve “ulusal egemenlik” ilkelerinden hiç ödün verilmemişti. Kurtuluş destanını taçlandıran diplomasi zaferi olan Lozan Barış Antlaşmasıyla vatanımızın sınırları çizilmiş, Türkiye ve Yunanistan arasındaki sorunlar çözümlenmiş, kapitülasyonlar kaldırılmış, kabotaj hakkı kazanılmış ve Boğazlar, Osmanlı borçları, İstanbul’un ve Boğazların boşaltılması konusunda anlaşma sağlanmıştı. Bu antlaşma, Atatürk’ün dediği gibi, “Türk Milleti aleyhine asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşmasıyla tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın yıkılışını gösteren bir belgedir.”

LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI ULUS DEVLETİN TAPUSUDUR

Lozan Barış Antlaşmasının Türk Milleti’nin başarılı bir bağımsızlık savaşından sonra haklarını aldığı ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin uluslar arası alandaki saygın yerini kazandığı bir başlangıç noktası olduğuna işaret eden Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Adana Şube Başkanı Atilla Eker, “Lozan Barış Antlaşması ulus devletimizin temelidir, başka bir deyişle, ulus devletimizin tapusudur, ulusal onurumuzdur. Türkiye Cumhuriyeti, İkinci Dünya Savaşı sonrasına kadar kendi öz kaynaklarıyla, kendi insanının emeği ve üretimiyle kalkınmış ve bağımsızlığından asla ödün vermemiştir. Ama sonrasındaki siyasal iktidarlar, günümüze kadar izledikleri Kemalizm’den sapmış yanlış politikalarla ülkeyi ekonomik ve siyasal bakımdan bağımlı duruma getirmiştir.

EMPERYALİZMİN TÜRKİYE İÇİN NİYETİ HİÇ DEĞİŞMEDİ

Emperyalizmin Türkiye için niyeti ve amacı dünden bugüne hiç değişmedi. Hele “küreselleşme” dönemi başladıktan sonra ulus devletimizi ve onun ideolojisi olan Kemalizm’i ortadan kaldırmak emperyalizmin vazgeçilmezi oldu. Emperyalizm, içimizdeki işbirlikçileriyle, günümüzde Ortadoğu’yu,  bulunduğumuz coğrafyayı kendi çıkarlarına göre yeniden yapılandırmaya, Lozan yerine yeniden Sevr’i getirmeye, vatanımızı ve milletimizi bölmeye soyundu”

MEVCUT SİYASİ İKTİDAR DÖNEMİNDE EMPERYALİZMİN TASARLASIĞI HEDEFE DOĞRU İLERLENDİ

Mevcut siyasal iktidar döneminde de demokrasi ve hukuk kullanılarak, emperyalizmin Türkiye için tasarladığı “Ilımlı İslam Devleti”  ve “bölünme” yolunda oldukça mesafe alındığını öne süren Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Adana Şube Başkanı Atilla Eker, sözlerini şöyle tamamladı;
“Yaşadığımız bu günlerde Lozan kahramanı İsmet İnönü ders kitaplarından çıkartıldı, yakın tarihimizin yeniden yazılmasına başlandı. Artık anlaşılmalıdır ki Türk Milleti, ulus devletten, ülkenin “kurtuluş” ve “kuruluş” değerlerine bağlı siyasal iktidarlar ve cumhurbaşkanlarınca yönetilmesinden yana taraftır. Bilinmelidir ki, Cumhuriyeti koruma konusunda asla taviz vermeyeceğiz. Bu inanç ve kararlılıkla: Yaşasın Lozan! Yaşasın Cumhuriyet! Yaşasın Türkiye!”