AKYED hizmet binasında buluşan Alevi platformu üyeleri adına açıklamayı AKYED Başkanı Hüseyin Cömertbay yaptı. Cömertbay "  Sivas Katliamı’nın 26. Yılında Emperyalizme, Faşizme, Irkçılığa, Gericiliğe ve Yoksulluğa karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz" dedi. Cömertbay şunları söyledi.

"Bugün, demokrasi, insan hakları ve özgürlükler alanında sahip olduğumuz tüm kazanımlar, “din kisvesi altında” yapılan saldırılar,cinayetler ve katliamlara karşı insanlığın bedel  ödeyerek elde edilmiş değerlerdir.Onun içindir ki değerlidir, önemlidir ve vazgeçilmezdir.

          2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak katliamında yitirdiğimiz Canlar, ülkemizde emperyalizme, faşizme ve gericiliğe karşı mücadelede aydınlık geleceğimizin temsilcileridir. Bizler, bu katliamın tarihi bir arka planının olduğunu, katliamı gerçekleştiren güçlerin planlı, programlı davrandıklarını biliyoruz. Katliam planı, demokrasiyi, eşitliği ve özgürlüğü düşman belleyen; toplumsal, inançsal ve kültürel farklılıkları yok sayıp tek tip yurttaş yaratmaya çalışan egemen zihniyetin ürünüdür.   
            Bundan 26 yıl önce Sivas’ta; şeriatçı, gerici, faşist güçler, insanlık dışı bir katliamı, Devletin ve güvenlik güçlerinin gözetiminde hayata geçirmişlerdir. Katliamı gerçekleştirenler, halkların kardeşliği ve demokratik değerlerin çoğalmasını engellemek için toplumu  “Laik-Anti Laik” ikileminde tutarak,toplumun ilerleme ve çağdaşlaşma mücadelesini   boğmak istemişlerdir.    
            İnancın, bilincin ve direncin simgesi olan Pir Sultan Abdal’ın, yaşadığı yerde, Banaz’da düzenlenen ve ilk kez Sivas’ta gerçekleştirilecek Etkinliklerin 4.süne katılmak için Sivas’a  giden; 33 aydın, yazar, şair, sanatçı, ozan ve semahçılarımız ve iki otel görevlisi olmak üzere 35 canımızın yani aydınlık geleceğimizin, Madımak’ta yakılarak katledilişlerinin üzerinden 26 yıl geçti. Onlar, “Gelin canlar bir olalım” diyen, “Bozuk düzende sağlam çark olunmaz” diyen, “Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan” diyen, Pir Sultan’a yoldaş oldular. Yangında 105 Canımız da yaralı olarak kurtulmuştur. Katliamı gerçekleştiren zihniyet, Ülkemizi uzunca bir zamandır yönetmektedir.Tüm imkanlarıyla Ülkemizin çoğulcu yapısına aykırı olarak “Türk-İslam” çizgisinde,topluma tek tip bir elbise giydirilmeye çalışılmaktadır.Bu inat ve dayatma politikası ülkemizde toplumsal barışımıza hiçbir zaman bir katkısı olmamış ve olmayacaktır da. 
           Her şey hala dün gibi belleklerimizdedir. Ne şeriatçı güruhun “Allah adına” can almaya bilenmiş hallerini unuttuk, ne de güya onları engellemekle görevli güvenlik güçlerinin ‘nazik tavırlarını’... Ne ozanlar Heykeli’nin Sivas caddelerinde sürüklenişini unuttuk, ne de yangına, 20 dakika kala, otel kapısına kadar gelmişken çekip giden Tugay Komutanını unuttuk...
            Ne Belediye Başkanı’nın “Gazanız Mübarek olsun” kutlamalarını, ne de itfaiye hortumlarını kesen itfaiye erlerini unuttuk... Ne siyasilerin aymazlıklarını unuttuk, ne de medyanın asparagas haberlerini unuttuk...


            
                              SİVAS KATLİAMI’NI UNUTMADIK...!

            Madımak’ın karanlık koridorlarındaki uzun bekleyişi, umutların tükenişini, dışarıdan gelen slogan seslerini, otelin camlarında patlayan kaldırım taşlarını, her şeyi yutup yakan o yangın anını, karanlıkta dumanlar ve alevler içinde gerici canilere karşı direnen Canları unutmadık... Şimdi, Madımak ateşinde semaha duran Canlarımızın insanlık adına attıkları çığlıklarla buluşmak için alanlarda olacağız. Sivas/Madımak’ta olacağız.
        
                     SİVAS  KATLİAMI’NI UNUTMAK İHANETTİR..!  
 
            Sivas/Madımak katliamı sıradan ve lokal bir hadise değildir.Bugün bölgemizde ve ülkemizde yaşanan gelişmelere baktığımızda Sivas-Madımak Katliamı’nın anlam ve önemi daha da fazla önem kazanmaktadır. 

Alevi platformundan "Sivaz Bütün bu değerlendirmeler ışığında, 2 Temmuz’u anmak daha da önem kazanmaktadır. Katliamın 26. yılında bağımsız, demokratik ve özgür bir ülke yaratma mücadelemizde, Madımak Oteli’nin müze yapılması ve 2 Temmuz 1993 gününün uluslararası düzeyde kabul gören evrensel bir anma günü olarak kabul edilmesi gerektiğini ilan ediyoruz. Madımak’ta bedenleriyle ateşte semaha duran Canlarımızın direnci, bilinci ve inancının yaşatılması ve bir daha katliamların yaşanmaması için dünya insanlığının düşünsel, siyasal ve kültürel belleğinde böylesi bir güne gereksinim var. Bu anlamda tüm demokratik kamuoyunu, dostlarımızı,canlarımızı bu taleplerimize destek vermeye davet ediyoruz.  


   
            Sivas Katliamı’nın 26. Yılında Emperyalizme, Faşizme, Irkçılığa, Gericiliğe ve Yoksulluğa karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz."