Av. Küçük, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde 23 Nisan 1920'de 
TBMM açılmıştır. Kurtuluş mücadelemizin ardından Türkiye Büyük Millet 
Meclisinin açılış günü aynı zamanda ulusumuzun gurur günüdür” dedi.
Av. Küçük, 23 Nisan gününün, Cumhuriyet'e sonra da demokrasiye doğru 
gidişin adı olduğunu ifade ederek; “Böylece egemenlik, yani yönetme, 
padişahtan halka geçmiştir. İnsanımız kul olmaktan kurtulmuş, yurttaş 
olmanın ve kendi kendini yönetmenin bilincine varmıştır” diye konuştu. 
Egemenliğin kaynağının ne monarşide ne de oligarşi de olmadığını, 
egemenliğin kayıtsız ve şartsız millette ait olduğunu kaydetti.
Böylesi 
bir günün, dünyada ilk kez Büyük Lider Mustafa Kemal Atatürk tarafından 
çocuklara armağan edilen bir bayram olduğunu da söyleyen Av. Küçük, 
şöyle devam etti:
“MECLİS DEVRE DIŞI BIRAKILDI”
"Ülkemizin geçmişten bugüne gelen sürecinde, demokrasinin kural ve 
kurumlarıyla kökleşmesi, örgütlü topluma geçilmesi, şiddete dönüşmeyen 
her türlü düşüncenin örgütlenebilmesi yolunda atılan adımlar ara 
rejimler ve darbelerle kesintiye uğramıştır. Bugüne baktığımızda 
ülkemiz, ileri demokrasi (!) adı altında millet iradesinin tecelli 
edildiği TBMM devre dışı bırakılıp OHAL ve KHK’ lar anlayışıyla 
yönetilmektedir.
OHAL’ in 3 ay süreyle üçüncü kez uzatılarak, süre sonunda 1 yıla 
ulaşacak olması ülkemiz demokrasisi ve hukuk devleti adına üzüntü ve 
kaygı vericidir. Siyasi iktidar; kendisi gibi düşünmeyen, farklı 
düşünen, muhalif kişi ve kurumları hedef almakta, ötekileştirmekte, yok 
saymaktadır. Akademisyeninden, eğitimcisine, öğrencisine, 
gazetecisinden, avukatına, emekçisine kadar çok sayıda yurttaşımız 
sadece siyasi iktidar gibi düşünmediğinden, eleştirdiğinden ve bunlara 
muhalif olduğu için baskı altına alınmakta, sindirilmekte ve en sonunda 
tutuklanmaktadır.
Demokratik cumhuriyet yerine, ülkenin rejimini değiştirecek, tek adamlık 
ve totaliter yönetim anlayışı hakim kılınmaya çalışılmaktadır. Anayasaya 
göre Milletimizin ve Türkiye Cumhuriyetinin birliğini, 80 milyon 
yurttaşımızın tamamını temsil edip, devlet organlarının düzenli ve 
uyumlu çalışmasını Anayasanın uygulanmasını gözetmesi gereken 
Cumhurbaşkanlığı makamı, daha önce mensubu olduğu siyasi partiye resmen 
bağlanarak partili olacaktır.
“ULUSAL EGEMENLİĞİN TEK BİR ADAMA DEVREDİLMESİ KAYGI VERİCİDİR”
Böyle bir uygulama siyasi partilerin ve anlayışların üzerinde, toplumun 
tamamını temsil ederek kucaklaması gereken partiler üstü 
Cumhurbaşkanlığı anlayışını yok edecektir. Yeni sistemde partili 
Cumhurbaşkanının objektif bir bakış açısıyla davranamayacağı ülkemiz 
demokrasi tarihinin tecrübeleri ile ortaya konduğu gibi su götürmez bir 
gerçektir. Ulusal egemenliğin tek bir adama devredilmesi üzüntü 
vericidir.
Cumhurbaşkanının partili olmadığı dönemde dahi tarafsızlık yemini ettiği 
Anayasaya uygun davranmadığı görüldüğünde, partili olması halinde 
partizan anlayışını artırarak devam ettireceği, derleyen, toparlayan, 
birleştiren anlayış yerine, ayrıştıran ve ötekileştiren anlayışın tüm 
uygulamalarını sergileyeceği aşikardır. Ülkemize özgü dünyada örneği 
olmayan bu sistem sayesinde bütün güçler partili olan tek adamda 
toplanacaktır. Böyle bir sistem ve anlayış ülkemiz demokrasi geleneğine 
uymadığı gibi, içerisinde denge, denetleme ve kontrol unsurları 
taşımadığı için tehlikeli ve kaygı vericidir.”


Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, 23 Nisan'ı Ulusal Egemenlik 
Bayramı ilan ederek, dünya tarihinde çocuklara bayram armağan eden ilk 
lider olduğunu vurgulayan Av. Küçük, “Daha paylaşımcı yönetim ve 
evrensel çocuk hakları arayışı yerine, son zamanlardaki iktidar 
dönemlerinde ne yazık ki, çağ dışı tek adam yönetimi; çocuk gelinler, 
çocuk işçiler ve hatta çocuk cinsel istismarı neredeyse kurumsal hale 
gelmiştir. Çocuklarımızı bilinçli birer birey olarak topluma 
kazandırmayı hedeflemeliyiz” diye konuştu.
“ADALETİN OLMADIĞI YERDE HUZUR VE MUTLULUK OLMAZ”
Çocuklarımızın ülkenin geleceğini ileriye taşıyacağına olan inanç ve 
güveninin tam olduğunu kaydeden Av. Küçük, “Bugünkü iktidarın milli 
bayramları kutlatmama yönündeki tutumu 23 Nisan'da da devam etmiştir. 
Toplumları güçlendiren, geleceğe emin adımlarla yürüten olgu huzur, 
barış, bir arada yaşama arzusu ve kararlılığı ve en önemlisi de 
adalettir. Adaletin olmadığı bir ülkeden huzur, barış ve bir arada 
yaşama arzu ve kararlılığının olmayacağı da tabiidir” dedi.
Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, okula gitmeyi başaran kız 
çocuklarının maalesef cemaatlerin eline teslim edilerek Atatürk İlke ve 
İnkılaplarından uzak bir şekilde eğitilmeye çalışıldığını, ayrıca, her 
ne kadar Çocuk Hakları Evrensel Sözleşmesi olsa bile, çocuk şüphelilerin 
çocuk olduğu unutularak muamele yapılmaya devam edilmekte olduğunu 
vurguladı.
“ÜLKEMİZDE ÇOCUKLARIN ÇUĞUNLUĞU MUTLU DEĞİL”
2016’da; yüzde 3’ü engelli olan 368 kız çocuğunun cinsel istismara 
uğradığını belirten Av. Küçük, “Ülkemizde maalesef çocukların büyük 
çoğunluğu mutlu değildir. Bunu istatistiki veriler bize göstermektedir. 
Cinsel istismarların yüzde 59’u okullarda yaşanırken kız çocukları 
sokakta, zorla götürüldükleri evlerde, alıkonuldukları araçlarda, 
kandırılarak götürüldükleri evlerde, kurslarda, otobüslerde, parklarda 
cinsel istismara uğramıştır. 600 bin kız çocuğu halen okula 
gitmemektedir. İntihar eden kişilerin yüzde 34.3’ünü 15 -19 yaş grubu 
oluşturmaktadır. Çocuk istismarı ve erken yaşta evlilikler, çocuk 
intiharlarını artmaktadır. 4+4+4 eğitim uygulaması ile zorunlu 
ilköğretim yaşının 6-13 yaş aralığına çekilmesiyle çocuk işçi sayısı 
artmıştır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın istatistikleri Türkiye'nin 
çocuk işçi karnesini ortaya koymuştur. Rakamlara göre 2016 yılı ocak ayı 
itibariyle çeşitli işkollarında 18 yaş altında 133 bin 33 çocuk işçi 
çalışmaktadır. Bunlardan 59 bin 571'ini kız çocukları, 73 bin 432'sini 
ise erkek çocukları oluşturmaktadır. Maalesef çocuklar öldürülüyor, 
ölüyor. Çocuklar aç, çocuklar çocukluklarını yaşamadan büyüyor ve 
yorgunlar. Bir de bunların üstüne Suriye’deki iç savaştan kaçarak 
ülkemize gelen mültecilerin özellikle çocuklar ve kadınlar yönüyle 
yaşadıkları dramda var olan üzücü tabloyu katmerleştirmektedir. Ne yazık 
ki ülkemizde çocukların çoğunluğu mutlu değil” dedi.
“HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ EGEMEN KILINMALI”
Büyük Önder Atatürk’ün “Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz 
geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa 
boğacak olan sizsiniz” sözlerini anımsatan Adana Baro Başkanı Av. Veli 
Küçük, “ Hukukun üstünlüğü ve adaletin egemen olduğu bir ülke ve dünya 
özlemiyle, başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere eylem ve 
düşünce arkadaşlarını, şehit ve gazilerimizi rahmet, özlem ve saygıyla 
anıyor. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyorum.” 
diyerek sözlerini tamamladı.