TESK Yönetim Kurulu Üyesi ve  Adana ESOB Başkanı Kazım Barışık, esnaf ve sanatkarlara “Kayıtdışı Ekonomi ile Mücadele”, “Sosyal Güvenlik Teşvikleri”, “Sosyal Güvenlik Mevzuatı Kapsamında İşverenlerimizin Yükümlülükleri”, “İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Esnaf ve Sanatkarlarımıza Getirdiği Yükümlülükler” konularında bilgilendirme yaparak, uyarılarda da bulundu.

Birlik Başkanı Kazım Barışık, “Kayıtdışı Ekonomi ile Mücadele” konusunda yaptığı açıklamada, toplumun tamamını olumsuz etkileyen ve gelişmiş ülkelerde yüzde 8- 10 civarında seyreden kayıtdışı ekonominin, ülkemizde yüzde 40’larda seyrettiğine işaret ederken,  kayıt dışı ile mücadele için öncelikle kayıtlı istihdamın teşvik edilmesi gerektiğini belirtti.

 Barışık, kayıt dışı ekonominin toplumun tamamının sorunu olduğunu, bunun için de herkesin meseleye sağduyulu yaklaşması gerektiğine dikkat çekerken,  devletin işini geliştirmek isteyen küçük esnaf ve sanatkara uzun soluklu ucuz  kredi desteğinin devamı ile küçük esnafa teşvik kapsamının genişletilmesini,  esnafın yanında çalışan işçisine sigorta primi desteği verilmesi gerektiğini, bu sayede üretimin ve istihdamın artırılarak işsizliğin de azaltılabileceğini ifade etti.

Barışık,  “Sosyal Güvenlik Teşvikleri”’nin Türkiye’nin 6 bölgeye ayrılarak uygulandığını, her bölgenin genel teşvik uygulamaları dışındaki teşviklerde, belli bir süre prim desteğinden yararlanabildiğini, Adana ikinci bölge teşviklerinden yararlanırken, aynı yerdeki Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’ndeki sanayicilerin üçüncü bölge teşviklerinden yararlanarak avantajlı bir konum edindiğini,  altıncı bölgede ise işveren hissesinin yanında, sigorta hissesinin de teşvik kapsamında hazinece karşılandığını, bunun da haksız rekabete neden olduğunu kaydetti.

Sosyal Güvenlik Mevzuatı Kapsamında Esnaf ve Sanatkarlarımızın Yükümlülükleri” hususuna da değinen Barışık, işsizlik sigortasından yararlananları çalıştıranlara teşvik verilmesinin, kayıtlı ekonomiye destek olduğuna işaret ederken, ancak sürenin sadece işsizlik maaşı ödemeyle sınırlı tutulması ve indirim miktarının yüzde 1 gibi yetersiz kalışının teşviki amaca ulaştırmaktan uzak kaldığını ifade etti. İşverenlerin çoğunun, beş puanlık teşvik uygulaması dışındaki diğer teşvik uygulamalarına pek rağbet göstermediğini bunun da  uygulamanın zor, zahmetli ve riskler taşımasından da kaynaklandığını söyledi.

6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Esnaf ve Sanatkarlara Getirdiği Yükümlülükler” üzerine de konuşan Barışık, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün verilerine göre, bugün dünyada 1,2 milyarı kadın olmak üzere 3 milyar civarında iş gücü bulunduğunu, her gün yaşanan yaklaşık 1 milyon iş kazasının, dünya genelindeki toplam gayrisafi hâsılanın yüzde 4’ünü alıp götürdüğünü söyledi

İş kazasıve meslek hastalıkları sonucu her yıl 2,3 milyon insanın, hayatını kaybettiğini,  çok daha fazla insanın ise iş göremez hale geldiğine dikkat çeken Barışık, “Sadece bu rakamlar dahi, çalışma hayatında yapılacak bir iyileştirmenin, insanlık adına önemini ortaya koyuyor. Bu açıdan,İş sağlığı ve güvenliğinde, sadece kuralcılıktan ibaret bir yaklaşımdan ziyade, iyileştirici ve önleyici bir anlayışı esas alınmalı. İşveren esnaf ve sanatkarlarımızın da, iş güvenliği meselesini, uyulması gereken bir mecburiyetten ziyade, çalışanların sağlığını ve güvenliğini destekleyen, verimi ve kaliteyi artıran bir araç olarak görmesi gerektiğine inanıyorum. Bu konuda, esnaf ve sanatkarlarımızın yanı sıra çalışanlarımıza da büyük sorumluluk düşüyor. Çalışanlarımızın iş sağlığı ve güvenliği konusundaki haklarına sahip çıkmaları, bu hakların takipçisi olmaları gerekiyor. Sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamının oluşturulması, çalışma hayatının öncelikli şartı ve tüm sosyal tarafların ortak sorumluluğudur”dedi.

Barışık, ayrıca yukarıda bahsettiği konularla ilgili detaylı bilgi edinmek isteyenlerin Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ne başvurabileceklerini bildirdi. 

--