ABD'de Donald Trump yönetiminin sadece ülkemiz ile sorunlar yaşamadığını 
söyleyen Av. Küçük, “Rahip Brunson'u ya şimdi serbest bırakın ya da 
sonuçlarıyla yüzleşmeye hazır olun!” sözleri, baskı ve tehdit içeren 
tavır ve yaklaşım asla kabul edilemez. Bu durum emperyalist ve 
tahakkümcü anlayışın yaşama geçirilme çabasıdır, her zaman karşısında 
olacağız. Emperyalizmi ve yargıya tahakküm anlayışını kınıyorum” dedi.
Yargı kararlarına dönük kişiye özel istekler ve düpedüz tehdit içeren bu 
küstahça açıklamalar karşısında, kararın değiştirilmesinin kabul 
edilemeyeceğini vurgulayan Av. Küçük, “Bir hafta önce tutukluluğun 
devamı yönünde verilen karara rağmen, bir hafta sonra tedbirin şekil 
değiştirerek uygulanması yönündeki ihtiyacın hangi nedenlerden 
kaynaklandığı hususu tartışmalı olabilir, ancak bu kez biçim değiştiren 
talep, yargıyı yönlendirme, yargı üzerine baskı ve tahakküm anlayışıdır.

Bu açıklamalar karşısında Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak takınılacak 
tavır, ülkemizin ve yargımızın ulusal ve uluslararası ölçekteki 
saygınlığını ciddi biçimde etkileyecek önemli bir mihenk taşı olacaktır. 
Türkiye tam bağımsız, kendi kaderini kendi belirleyen bir cumhuriyet ve 
hukuk devletidir. Hiçbir şart ve durumda bu ilkelerden ödün verilemez. 
Devleti temsil ve ilzama yetkili olanları ülkemizi küçük düşürmeye 
çalışan ve onurunu zedeleyen bu tutuma karşı hukuk düzleminde gereğini 
yapmaya davet ediyoruz.

Ortaya koymaya çalıştığımız tutum, Rahip Brunson’un yargılandığı davanın 
içeriğinden de, yargılama aşamasında uygulanan ve değiştirilen 
tedbirlerden de bağımsızdır. Bu noktada önemli olan husus, emperyalist 
bir gücün baskısına ve tehdidine boyun eğilip eğilmeyeceğidir. Bağımsız 
yargı mutlak surette dosya kapsamına ve delillere göre değerlendirme 
yapmalıdır. Gösterilecek direnç, yargının geleceğinin şekillendirilmesi 
ve ülkemizin onuru bakımından yaşamsal bir öneme sahip olacaktır. 
Kamuoyuna saygıyla sunarım”