YÖK'ten yapılan açıklamada, "YKS'de tercih yapacak adayların lehine barajları genişlettik" denildi.

Baro Başkanı Av. Veli Küçük, konuya ilişkin yazılı açıklamasında düzenlemeye tepki gösterdi;

“Maalesef YÖK yine yeterli değerlendirme yapmadan ve konunun uzmanlarının fikirlerini sormadan aldığı hatalı bir kararla; hukuk, mühendislik, mimarlık, tıp ve öğretmenlikte baraj sıralarını yükseltti.

Bu durum ilk etapta öğrencilerin lehine gibi görünse de, zamanla derslerde tutunamama ve okulu bırakma sonuçlarına sebebiyet vermektedir. Sonra, tekrar sınava hazırlanma, okul puanı kırıldığı için 1 sene daha bekleme, yine bir sistem değişikliğine maruz kalma v.s. olumsuz süreçlerle karşılaşılmaktadır.

Gençlerimiz ülkemizin geleceğidir. Kaliteli eğitim ilgili, çalışkan ve başarılı öğrencilerin bu önemli fakültelere alınmasıyla başlar. Zaten belirtilen fakültelerde yoğun şekilde yaşanan akademik kadro, fiziki koşul sorunları artarak devam edecektir. Bizler daha kaliteli hukuk eğitimi, evrensel kurallara dayanan sağlam yargı ve adalet sistemi için çaba sarf ederken tercih barajının 190.000’e çekilmesini doğru bulmuyoruz. Yeterli niteliklere sahip olmayan işsiz hukukçular yaratacak bu yanlış uygulamadan derhal dönülmelidir.

YÖK'ün üniversite tercihlerinde barajı genişletmesi büyük ölçüde vakıf (özel) üniversitelerinin taleplerini karşılamaya dönüktür.

Salt kontenjanların boş kalmaması mantığına dayanmaktadır. Bir çok üniversitenin hali orta öğretimden farklı değildir. Gelinen nokta ne yazık ki iç açıcı görünmemektedir. İdari yargı hakimi olmak için yanlış bir uygulana ile hukuk mezunu olmanın kaldırıldığı bir dönemde eğitim düzeyi ve koşulları sağlıklı olmayan üniversiteler geleceğimize sahip çıkacak yetkin mezunlar veremeyecektir.

Hukuk eğitimi kalitesini umursamama, denetimsizlik, sürekli yeni fakülte açılmasına ve kontenjan yükseltilmesine izin verilmesi, şimdi de zaten yetersiz olan barajın düşürülmesi son derece üzücüdür, yanlıştır.

Türkiye'de halen barolara kayıtlı 110 bin avukatın mevcut olması bir yana beş yılda avukat sayısının yaklaşık yüzde 50 artacak olması, mesleği sürdürülemez hale getirecektir. Bu gerçek karşısında, avukatlık mesleğinin etkinliğinin dolayısıyla hukukun üstünlüğünün tesisi için avukatlık stajına girişte ve staj sonunda iki sınav yapılması zorunludur.

Eğer bu yanlış düzeltilmezse daha iyi bir yargıdan, hukuktan, insan sağlığından kimse bahsetmeyecektir. YÖK bu yanlıştan en kısa sürede dönmelidir.

Günü geldiğinde öncelikle gençlerimiz bu sözlerimi daha iyi anlayacaktır. İşte, ben bu noktada, YÖK’ün uygulamasını öğrenci yerleşmesinde kısa vadede lehine olsa da, uzun vadede aleyhine olabileceğini düşünüyorum. Hukuka, yargıya, adalete günlük ve popülist politikalarla bakılmamalıdır.”

BAŞARI SIRASI SINIRLAMASI GENİŞLETİLEN PROGRAMLAR;

Hukuk programlarının başarı sırası sınırlaması en düşük 190 bininci, mühendislik programlarının (orman, ziraat, su ürünleri fakülteleri programları ile ağaç işleri endüstri mühendisliği programları hariç, ziraat fakültelerinin gıda mühendisliği programları dahil) en düşük 300 bininci, mimarlık programlarının en düşük 250 bininci, tıp programlarının en düşük 50 bininci, öğretmenlik programlarının (rehberlik ve psikolojik danışmanlık programı dahil) en düşük 300 bininci olacak şekilde değişti.