Alparslan, yaptığı açıklamada, özellikle dini bayramlarda gıda piyasasında önemli bir canlanma olduğunu belirterek, bayramda aşırı tüketimin yanı sıra tüketilen gıda ürünlerinin güvenilirliği ile ilgili risklere dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.  
Bu konuda vatandaşları bilinçli olmaya çağıran Alparslan, bayramlar öncesi ortaya çıkan canlılığın her zaman gıda güvenliği esaslarının gözetilerek ortaya çıktığını söylemenin mümkün olmadığını belirtti. Alparslan daha sonra şöyle konuştu: “Özellikle seyyar satışların bu dönemlerde artış gösterdiğini, şehrimizde yaşayan herkes gözleyebilmektedir. Bunun yanı sıra özellikle şekerleme, et ürünleri gibi ürünlere talep artışı ile birlikte, bu gıdaların üretimi de doğal olarak arttırmaktadır. 

Bu durum üretici esnaf bakımından ticari olarak istenen bir durum olsa da artan üretim miktarı, hijyen ve üretim teknolojisi bakımından gösterilmesi gereken özeni olumsuz yönde etkileme riski taşımaktadır. Bu nedenle bayramda dostların akrabaların bir araya geldiği, ikramların bol bol sunulduğu mutlu zamanlarımızın tadını kaçırmamak için tüketilen gıdalara dikkat etmek gerekir.” 

Bayramda ağzımızın tadı kaçmasın!

Bayram hazırlığında olan vatandaşlara gıda alışverişiyle ilgili bazı pratik bilgiler veren Alparslan, şu uyarılarda bulundu: “Tüketeceğimiz kadar gıda almalıyız, daha fazla değil. Özellikle sıcak havalarda açıkta satılan gıdaların sıcaklık, toz, toprak, sinek - böcek maruziyeti nedeniyle gerek mikrobiyolojik gerekse fiziksel ve kimyasal açıdan bozulmalarının çok daha kolay olduğu bilinmeli, açıkta satılan gıdaları satın almamalıyız. Soğukta muhafaza edilen gıda ürünlerini alışverişin sonunda almalı, en kısa sürede buzdolabına ulaştırmalıyız.

Alacağımız gıda ürünlerinin etiket bilgilerinde özellikle son tüketim tarihi veya tavsiye edilen tüketim tarihine dikkat etmeliyiz, etiket bilgilerinde belirtilen saklama şartlarını hem satış yerinde aramalı hem de kendimiz sağlamalıyız. Mutfak koşullarımızda gıda hazırlarken genel hijyen kurallarına uygun davranmalı, ürünleri uzun süre oda sıcaklığında bırakmamalıyız. Yiyeceklerimizi sadece tüketebileceğimiz miktarlarda hazırlamalıyız, sofralarımızda miktardan ziyade çeşitliliğe yer vermeliyiz.” Ramazan ayı boyunca oruç tutan vatandaşlara da tavsiyelerde bulunan Alparslan, “Oruç tutan vatandaşlarımız beslenme şekline bağlı olarak belli bir değişkenliğe uğrayan metabolizmalarını yeniden ani bir değişkenliğe uğratmamalı, beslenme şekli açısından daha yumuşak bir geçiş göstermelidir. Aşırı yağlı, karbonhidratlı yiyecekleri küçük porsiyonlar şeklinde tüketmeliyiz” dedi.

       Alparslan; “TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Adana Şubesi olarak uzmanlık alanımız olan bilinçli gıda tüketimi ile ilgili her durumda bildiklerimizi paylaşmaya, toplumsal sorumluluğumuz gereği olarak devam edeceğimizi belirtmek isteriz.

        Dünyada ve özellikle bölgemizde Irak ve Suriye`de yaşanmakta olan insanlık dramları ve bunların ülkemize yansımaları nedeniyle buruk bir bayram geçireceğimizin bilinci içerisinde, doğru bildiğimiz bazı yanlışların bayramımızın tadını kaçırmayacağı, dostluk ve huzur içinde bir bayram geçirmeyi diliyor Adanalıların bayramını gönülden kutluyoruz.”