Çıtırık, yaptığı yazılı açıklamada, bu katliamla ilgili eleştiri, haber ve röportaj da dahil olmak üzere her türlü yayına yasak getirilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasanın ilgili düzenlemelerine son derece aykırılık teşkil ettiği gibi, kamuoyu vicdanının rahatlatılarak yurttaşın gerçekleri öğrenmesi ve haber alma hakkına da engel olunmasının son derece düşündürücü ve vahim bir gelişme olduğunu söyledi.

Ankara katliamında getirilen yayın yasağıyla ilgili düşüncelerini dile getiren Adana Baro Başkanı Çıtırık,  açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“VAHİM BİR GELİŞME”

“10 Ekim 2015 Cumartesi günü Ankara Gar'ında meydana gelen katliam sonrasında 99 yurttaşımız ölmüş, 246 yurttaşımız çeşitli şekillerde yaralanmışlardır.

Cumhuriyet tarihinin en büyük Katliamı olarak yerini alan bu bombalı saldırıda, güvenlik ve istihbarat zaafiyetinin nerden kaynaklandığını ve sorumlularının kim olduğunu belirlemek, bu yönde çalışmaları yoğunlaştırmak yerine, Ankara 6.Sulh Ceza Hakimliğince bu katliamla ilgili eleştiri, haber ve röportaj da dahil olmak üzere her türlü yayına yasak getirilmesi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasanın ilgili düzenlemelerine son derece aykırılık teşkil ettiği gibi, kamuoyu vicdanının rahatlatılarak yurttaşın gerçekleri öğrenmesi ve haber alma hakkına da engel olunması son derece düşündürücü ve vahim bir gelişmedir”

“HÜRRİYETLERİ ÖZÜNE DOKUNULMAMALI”

Çıtırık,  demokrasi, örgütlü toplum, çok seslilik, çoğulculuk olduğunu anımsatarak, “ Ülke demokrasisinin gelişmesinde ve kurumsallaşmasında basın ve ifade özgürlüğünün önemli yeri bulunmaktadır. Anayasanın 13.maddesi temel hak ve hürriyetlerin, özüne dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlamanın yapılabileceğini, bu sınırlamaların Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı düzenlenmiştir.

Böylelikle getirilen sınırlamalar ile hak ve hürriyetin içi boşaltılmamalı, hak ve hürriyetlerin özüne dokunulmamalı ve bunların kullanımı engellenmemelidir”

 “BU KARARI KINIYORUZ”

Ülke tarihine kara bir gün olarak geçen katliamda, yurttaşın gerçekleri öğrenme, bilgi edinme ve haber alma hakkına engel olunduğunu ileri süren Çıtırık, “Bu kararı doğru bulmuyor,  kınıyoruz. Yurttaş, böylesine önemli bir konuda gerçekleri öğrenemeyecekse, eleştiri yapamayacaksa, değerlendirmede bulunmayacaksa temel hak ve Hürriyet'in özüne dokunulduğu ortaya çıkmaktadır. Getirilen yayın yasağının, sansür niteliğinde olduğu ortadadır” dedi

“SİYASİ İKTİDAR “İLERİ DEMOKRASİ” ANLAYIŞINI ORTAYA KOYDU”

Ülkemizde, siyasi iktidarın beslediği ve yandaşlığını yapan çok sayıda medya kuruluşu bulunduğunu söyleyen Çıtırık, sözlerini şöyle tamamladı:

 “Siyasi iktidar duymak istediklerini, topluma vermek istedikleri Mesajı ve yönlendirmeyi onlar aracılığıyla yapabilmektedir. Siyasi iktidar, duymak istemediği, kamuoyunda tartışılmasını istemediği, kendisinin eleştirilmesine ve yıpranmasına neden olabilecek olaylarda ise demokrasilerde yeri olmayan, otoriter ve totaliter rejimlere özgü uygulamaları tercih ederek, ileri demokrasi anlayışını ortaya koymuştur. Sulh Ceza Hakimliklerinin, doğal yargıç güvencesine aykırı , olağanüstü dönemlere özgü, siyasi iktidarın Yargıyı kontrol Altında tutması, aleyhine olan gelişmelerde Yön verebilmesini sağladığı, verdikleri kararlarla vicdanları yaraladıkları bir kez daha ortaya çıkmıştır. Güneşin balçıkla sıvanamayacağı aşikardır.