Av. Çıtırık, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye'de Cumhurbaşkanı tarafından bir rejim sorunu algısı yaratılmaktadır. Tüm kurumların içi boşatılmıştır. Görevini yapanlar çeşitli yaftalamalara uğramaktadır. Yönetenlerin de kendilerini hukukla bağlı sayması gerekir. Ancak bugün "Devlet benim" mantığı hakim. Hukuk içselleştiremeyen siyasi iktidar ve Kaçak Saray'ın sakini tarafından yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ortadan kaldırılmıştır. Hukuk Devleti kavramı bugün maalesef kitaplarda kalmıştır"
‘’MESLEĞİMİZİN ALANI DARALTILDI’

Yargının hakim ve savcı açığı yüzde 41 oranında azaltılmasına rağmen istenilen seviyeye getirilemediğini, hukuk fakültesi sayısı, müfredatına, her geçen gün artan stajyer avukat sayısına değinen Av. Çıtırık, "Savunma mesleğinin alanın daraltıldığı günlerde siyasi iktidarın savunma mesleğine bakışı ortadadır. Meslektaşlarımız geçim derdine düşürülmüştür. 2009 yılında avukatlık sınavının halen yaşama geçirilememiş olması da ayrı bir sorundur" diye konuştu.

“ÜLKE KAN GÖLÜNE DÖNDÜ”

Av. Çıtırık, "Haziran'da bir seçim yaşandı ve halkın bir iradesi ortaya çıktı. Ama siyasi iktidar ve Kaçak Saray'ın sakini tarafından bu irade askıya alındı. İşin en kötüsü 7 Haziran öncesi ve özellikle sonrasında tablo çok kötü. Tam bir kaos ortamı var ve ülke kan gölüne döndü. Ancak bir bakan bakıyoruz, "şehit olmak istiyorum" diyor. Siyasi iktidar ve Kaçak Saray'ın sakini olan kişi ülkenin şehit kanlarıyla yoğrulacağını, başka bir bakan ise, başkan olarak Kaçak Saray'da oturan kişi seçilseydi bu kaos yaşanmayacaktı, diyor. Şehitler üzerinden hamaset yapılmasını kınıyoruz. Suruç canlı intihar saldırısında 33 genç fidanın katledilmesiyle başlayan süreçte, 65 şehit verdik, 47 yurttaşımızı yitirdik. Şehitlerimizi ve yitirdiğimiz insanları rahmetle anıyoruz, ailelerinin başı sağ olsun. Terörü besleyip, büyütenleri kınıyoruz. Etkin köken ve mezhepsel ayrışmanın, nefret dilinin ülke yönetimine hakim olduğunu görmekten dolayı üzgünüz. Silah yoluyla özgürlük ve özerklik talebiyle yola çıkılmasına, üniter devlet yapısına karşı olanlara karşı devlet güvenliğini sağlamak zorundadır. Terörle kararlılıkla mücadele edilmelidir. Yurttaşın temel hakkı olan yaşam hakkına karşı devlet mücadele etmelidir. Yurttaşlarımız acılarını yaşayamamaktadır. Artık kan akmasın dediği süreçte maalesef onların aile yapılarına, mezheplerine kadar kusur bulunmaktadır "

"ADLİ YIL AÇILIŞINDA SAVUNMANIN KONUŞMASI YASAYLA YASAKLANDI"

Av. Çıtırık, "1943 yılından beri kutlanan ve devlet geleneği olan uygulamaya malesef barolara tahammülü olmayan siyasi iktidar tarafından kanunla kaldırıldı. Adli Yıl açılış programlarında TBB Başkanı savunmayı temsilen konuşması gerekirdi. Bu da yasayla kaldırıldı. 87 bin avukattan aldığımız güçle, savunmanın susmayacağını, boyun eğmeyeceğini bir kez daha kanıtlamak için 5 Eylül 2015 günü Ankara'da bir program düzenlendi. Biz de Adana Baro Başkanlığı olarak araç kaldırıyoruz ve orada olacağız"

Adana Baro Başkanı Av. Çıtırık, Yannis RITSOS'un "Barış" isimli şiiriyle konuşmasını tamamladı:

"Çocuğun gördüğü düştür barış.

Ananın gördüğü düştür barış.

Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış.
Gözlerinin içinde uçsuz bucaksız gülümseme
elinde yemiş dolu bir sepet ve alnında ter tohumcukları
pencerede suyu soğutan damlalar gibi akşam üstü 
eve dönen babadır BARIŞ"