“ANIZ YAKILMASI, CANLI YAŞAMINI VE ÇEVREYİ TEHDİT EDİYOR”

Hububat hasadının başlamasıyla birlikte Çevre Mühendisleri Odası olarak uyarı ve bilgilendirme yapmalarına karşın, her yıl anız yakıldığını hatırlatan Doğan, “Anız yakıldığı için, canlı yaşamını, çevreyi ve insan sağlığını olumsuz etkileyecek durumlar yaşanmaktadır. Önceki yıllarda anız yangınları sonucunda oluşan dumanların araç yollarına ulaşarak görüş mesafesini azaltması nedeniyle ölümle sonuçlanan trafik kazaları dahi meydana gelmiş, bunlar basına da yansımıştır. Yangınlar hem doğanın hem de çevrenin tahribatına neden olmakta ve hava kirliliği yaratmaktadır” dedi.  

“ANIZ VE HASAT ARTIKLARI TOPRAK İÇİN ÇOK ÖNEMLİ ORGANİK MADDELER İÇERİYOR”

Ülke topraklarının büyük kısmının organik madde içeriği bakımından fakir olduğunu ancak; anız ve hasat artıkları toprak için önemli bir organik madde kaynağı olduğuna dikkati çeken Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Adana Şube Başkanı Kenan Doğan şöyle konuştu;
“Toprak içeriğindeki organik madde miktarı, toprağın; fiziksel, kimyasal özelliklerine, oluşumuna, erozyona karşı direncine, biyolojik aktivitesine ve verimine etki etmektedir. Anız ve hasat artıklarının iyi uygulamalarla toprağa karışmasıyla birlikte organik madde miktarında artış olan toprağın; su tutma kapasitesi artar, erozyona ve kuraklığa dirençli hale gelir. Anız yangınları,  toprağa organik madde açısından katkı sağlayan kısmın ortadan kaldırılması, birçok canlının ölmesi anlamına gelmekte ve toprağın veriminin azalmasına neden olmaktadır.

“ANIZ YANGINLARI, ASLINDA ÜLKE TOPRAKLARINA BÜYÜK ZARAR VERMEKTEDİR”

Anız, hububat hasadının ardından toprağı diğer ürün ekimi için hazır hale getirmek, tohum yatağı hazırlamak amacıyla yakılmaktadır. Zamandan ve maliyetten kazanç sağlandığı düşünülse de anız yangınları, aslında ülke topraklarına büyük zarar vermektedir. Ayrıca saatlerce süren yangınlarla birlikte oluşan dumanlar hava kirliliğine neden olmaktadır. İlimizde 2016 yılında (PM) partikül madde toleranslı yasal limit değeri miktarına bakıldığında kirlilik yaşandığı ve anız yangınlarının kirliliği artırıcı etken olduğu görülmektedir. Hava kirliğine neden olan etmenler rüzgarla birlikte yerleşim alanlarına kadar ulaşmakta, çevre ve insan sağlığını olumsuz etkilemektedir. Orman alanları yakınlarında yakılan anız yangınları ormanlık alanlara sıçramakta ve zaten yetersiz olan ormanlık alanların zarar görmesine neden olmaktadır. Toprak yüzeyinde yüksek derecede sıcaklık meydana geldiğinden toprağın içerisinde mikrobiyolojik canlıların azalarak doğal dengenin bozulmasına, toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik olarak bozulan yapısı nedeniyle veriminin düşmesine, organik madde içeriği azalan toprağın su tutma kapasitesinin düşmesine, erozyona uğramasına ve kuraklığa sebebiyet vermektedir”

“ÇİFTÇİLERİ ANIZ HAKKINDA BİLGİLENDİRİP, DENETİMLER ARTTIRILMALIDIR”

Çevre Mühendisleri Odası olarak, denetim yetkilerinin olmadığını aktaran ÇMO Adana Şube Başkanı Kenan Doğan, “Anız yangınları konusunda izleme ve denetleme yetkisine sahip kurumların denetimlerini artırması, çiftçilerimizi anız yangınlarının olumsuzlukları konusunda bilgilendirmesi gerekmektedir” diye konuştu. Doğan sözlerini şöyle tamamladı;
“Hububat hasadının ardından toprak yüzeyinden alınamayan kısımlar yakılmayıp uygun aletlerle parçalanmalı ve bu durumun toprağa ve toprağın yeni ürün için hazır hale getirilmesine engel teşkil etmeyeceği üreticilere anlatılmalıdır. 2872 Sayılı Çevre Kanunu'nun, Ek-1 Maddesinin (Ek: 26.04.2006 – 5491/23 md.) "c" “Anız yakılması, çayır ve mera'ların tahribi ve erozyona sebebiyet verecek her türlü faaliyet yasaktır...” denilmektedir. Denetimlerin ve cezai işlemlerin anızların yakılmaması doğrultusunda uygulanması, çiftçilerimizin konu hakkında bilgilendirilmesi, toprağımıza ve doğaya verilen tahribatın önüne geçilmesinde büyük katkı sağlayacaktır”