Eğitim-Bir-Sen’in, okullara türbanı ve çember sakalı sokmak için başlattığı ve Türk Eğitim-Sen’in de desteklediği eylemin Anayasanın temeli olan laiklik ilkesine karşı bir saldırı olduğunu belirten Eğitim İş Adana Şube Başkanı İsa Kayadan, “Eğitim-Bir-Sen ve Türk Eğitim-Sen’in inanç özgürlüğünün gereği olarak sunmaya çalıştıkları kamuda türban dayatması, özü itibariyle tüm yurttaşlara eşit olarak sunulan inanç özgürlüğünü yaratan hukuki ve siyasi düzeni ortadan kaldırmaya yönelen sorumsuz bir girişimdir” dedi.

 

MUHAFAZAKARLIK KILIFIYLA GERİCİ SENDİKACILIK

Kayadan, yaptığı yazılı açıklamada muhafazakarlık kavramının altında yürütülen gerici sendikal anlayışın, toplumun tamamını kucaklayacak din ve inanç özgürlüğü için değil, tam aksine toplumun baskın dini inancının diğer tüm inanç gruplarını boğması için mücadele ettiğini savundu.

 

EYLEME KATILIM ÇOK DÜŞÜK

Eğitim Bir-Sen’in başlattığı eyleme katılımın son derece düşük olduğunu dile getiren Kayadan, eylem kararı alan sendikaların yöneticilerinin de yurt genelinde önemli bir kısmının sendikalarının kararına uymadığını öne sürdü. Kayadan, bu başarısız girişim nedeniyle bazı sendika yöneticilerinin okul okul gezerek hukuka uygun davranan kamu yöneticilerini tehdit etmeye çalıştığını ve eyleme alet olmayı reddeden üyelerini ikna etme çabasına giriştiğini ileri sürdü.

 

EMEĞİN BİRLİKTELİĞİ GÜÇLENDİ

 Kayadan, şöyle konuştu: “Üyelerini cesaretlendirebilmek için işi, üyelerini ihbarcılığa davet eden SMS’ler gönderme noktasına kadar taşımışlardır. Sendika yöneticisi sıfatıyla kendi başlarına bu tür bir girişim yapmaktan korkup, günlük yaşamlarında başlarını kapatan üyelerinin arkasına sığınan istismarcıların bizzat üyelerinden hak ettikleri yanıtı almaları emeğin birlikteliğini güçlendirmiştir. Toplumsal huzuru ve barışı tahrip edecek bu sorumsuz girişime alet olmayan Memur-Sen ve Kamu-Sen’e bağlı sendikalara üye binlerce kamu çalışanı arkadaşımıza yürekten teşekkür ediyoruz. Onlar emek örgütümüze mensup binlerce emekçi gibi, ülkemizin aydınlık geleceğinin sigortası.  Bu yürekli emekçiler, Atatürk’ün önderliğinde kurulan laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin toplumumuza kazandırdığı paha biçilmez ayrıcalıkların farkında olmaya devam ettikleri sürece huzur ve barışımıza yönelen provakatif girişimlerin başarılı olma şansı yoktur”

 

HÜSRANLA SONUÇLANDI

Kamuda türban girişiminin, düzenleyicileri açısından büyük bir hüsranla sonuçlandığını ifade eden Kayadan, “Memur-Sen düzenlediği eylemin altında kalınca, kılık kıyafet konusunda sözde itaat etmeyeceklerini ilan ettikleri devlet yöneticilerine mevzuatı değiştirmeleri için yalvarma süreci başlattı” dedi. Memur-Sen’i Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaşlaşma hedefinin en paha biçilmez basamağını oluşturan laik devlet modelini tahrip etmek için çaba harcamakla suçlayan Kayadan,  bu yolda denedikleri yöntemleri de “omurgasız sendikacılık” olarak değerlendirerek Memur-Sen’i kınadıklarını bildirdi.

 

EĞİTİM İŞ HUKUKİ GİRİŞİM BAŞLATACAK

Eğitim İş’in kamu kurumlarında yaşanan tek tük ihlallerin sorumlularının cezalandırılmalarına yönelik hukuki hazırlıklarını tamamladığını vurgulayan Kayadan, “İhlallerle ilgili soruşturma açılıp açılmadığı, açıldıysa sonuçları hakkında ilgili makamlardan bilgi istenmesinin ardından görevlerini kötüye kullanan sorumlular hakkında kapsamlı hukuki girişim zaman geçirmeksizin başlatılacaktır” diye konuştu.

 

TÜRBAN SİYASİ MALZEME OLARAK KULLANILIYOR

Sendikaların ve demokratik kitle örgütlerinin eylem kararı alma ve uygulama tutumlarını her zaman saygıyla karşıladıklarını ancak, kimi sendikaların başını çektiği sözde kıyafet serbestisi adı altında türbana özgürlük arayışını doğru bulmalarının mümkün olmadığını belirten Kayadan, “Görünen o ki Eğitim – İş’ in dışında hiçbir kurum devrim yasalarının kaygısını taşımamaktadır. Mevcut iktidar kolaylıkla bu yönetmeliği düzenleme gücüne sahip iken 10 yıldır siyasi malzeme olarak kullandığından ve bu malzemeyi her daim ısıtıp ısıtıp kamu oyunun önüne getirmek AKP için siyasi rant sağlamak amaçlıdır. Asıl düşündürücü olan kamu emekçilerinin bu oyuna düşmesidir. Bu eylemle kuralsızlık kural haline gelmiş, emekçiyle emekçi, amir – memur ilişkileri ciddi anlamda yara almıştır. Özellikle bu durum bizi kaygılandırmaktadır” şeklinde konuştu.