TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu Kadın Komisyonu Sözcüsü Makina Mühendisi Arzu İdem, “Şiddetin ister toplumsal yaşamda, ister devletler tarafından yapılmış ya da göz yumulmuş olsun yasal değildir ve bir insan hakkı ihlalidir.” dedi.

TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu Kadın Kamisyonu tarafından “Uluslararası Kadına Şiddete Hayır Günü” nedeniyle “Görünmeyen Şiddet ve Psikolojik Etkileri” konferans düzenlendi. Makina Mühendisleri Odası Adana Şubesi’nde yapılan konferansın açılışında konuşan Adana İKK Kadın Komisyonu sözcüsü Makina Mühendisi Arzu Özdal İdem, küresel krizin ekonomik, sosyal ve siyasi sonuçlarının en fazla kadınları etkilediğini ve kadınların yaşamına işsizlik, yoksulluk, şiddet olarak yansıdığını söyledi

İdem, Latin Amerika’da 1960’lı yıllarda Dominik Cumhuriyeti’ndeki diktatörlüğe karşı mücadele veren; ezilenlerin sembolü “Mirabel” kardeşlerin anısına 1999'da 25 Kasım tarihi, Birleşmiş Milletler tarafından ‘Uluslararası Kadına Karşı Şiddete Hayır Günü' olarak ilan edildiğini, 25 Kasım’ın toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa, ataerkil toplumsal şiddete, aile içi şiddete, savaşa, ırkçılığa ve kadınları, kadın haklarını yok sayan sisteme karşı kadınların mücadele günü olduğunu ifade etti. İdem şöyle konuştu:

KADIN HER ALANDA ŞİDDETE MARUZ KALIYOR

“Sebepleri ne olursa olsun, Türkiye’de ve Dünyanın bir çok yerinde kadınlar, sadece kadın oldukları için yaşamın her alanında, evlerinde, işyerlerinde, kamusal alanlarda kötü muamele görüyor, fiziksel ya da duygusal şiddetin kurbanı oluyor, mobbinge maruz kalıyor.

Küresel krizin ekonomik, sosyal ve siyasi sonuçları en fazla kadınları etkilemekte ve kadınların yaşamına işsizlik, yoksulluk, şiddet olarak yansımaktadır. Kadınların çalışma yaşamı içerisinde erkek meslektaşlarının yaşadığı sorunların yanı sıra cins ayrımcılığından kaynaklanan sorunlara karşılaştığı bilinen bir gerçektir. Kadınlar sendikasız, sigortasız,  güvencesiz bir biçimde çok düşük ücretlerle sağlıksız ortamlarda çalıştırılmakta ve sömürülmektedir.

TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu Kadın Komisyonu olarak hayatın her alanında kadına yönelik her türlü şiddete, gerek bedenleri üzerindeki, gerekse ekonomik, sosyal, kültürel varoluşlarına ilişkin şiddete , kadın düşmanı politikalara ve LGBT’lere yönelik baskılara karşı koyacağız.Fabrikada, hastanede, okulda büroda evde ya da tarlada fark etmez çalıştığımız her yerde bu tahakküme sessiz kalmıyor, isyan ediyor ve mücadeleyi yükseltiyoruz.

ŞİDDET İNSAN HAKKI İHLALİDİR

Şiddet ister toplumsal yaşamda meydana gelsin ister Devletler tarafından yapılmış ya da göz yumulmuş olsun yasal değildir ve bir insan hakkı ihlalidir.

Yanıbaşımızda yaşanan Savaş, kadına yönelik her türlü ayrımcılığı ve şiddet ortamını güçlendirir; gericilik kadın özgürlüğü üzerinde bir tehdittir.Savaşa karşı olan bizler, sadece karşı olmakla kalmayıp, savaşın, şiddetin, gericiliğin son bulduğu eşitlikçi, özgür bir toplum yaratılması için;  kadın ve erkek eşit bir şekilde, yan yana, yaşamın her alanının özgürleşmesi için omuz omuza mücadelemize devam edeceğiz

CİNSİYET AYRIMCILIĞI ÇÖZÜLMELİ

Şunu Biliyoruz ki, Erkek egemen sistemin çıkarlarına hizmet eden cinsiyet ayrımcılığı çözülmeden özgür ve eşit bir toplumun yaratılması mümkün değildir.

Biz kadınlar, bedenlerimiz üzerinden devam eden tüm dayatmacı ve baskıcı politikalara karşı toplumun tüm kesimleri ile olan dayanışmamızı güçlendireceğiz. Emeğimiz, bedenimiz kimliğimiz bizim.”

Uzman Psikolojik Danışman Ayşegül Harputlu, “Görünmeyen Şiddet ve Psikolojik Etkileri” konferansında, maruz kalınan görünmeyen şiddeti tanımladı, farkındalık yaratmak ve kişiliğimiz, özgüvenimiz, yaşantımız üzerindeki Psikolojik etkilerini, stres kaynağı olarak şiddet, travma kaynağı olarak şiddet, özgüven ve şiddet ilişkisi, benlik kaygısı ve şiddet ilişkisi,  şiddet ve benlik algısına yaptığı tahribat, şiddetin psikolojik ve psikosomatik etkileri konusunda sunum yaptı.

TBMM Adana İl Koordinasyon Kurulu Kadın Komisyonu tarafından Çukurova Belediyesi ile ortaklaşa düzenlediği “Savaşta Kadınlar” konulu panel 6 Aralık 2014 tarihinde yapılacak.