Sempozyuma Türk Dişhekimleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Taner Yücel ve MYK üyeleri, Adana Büyükşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Necmi Özcanlı, ÇÜ. Dişhekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serdar Toroğlu, Adana Dişhekimleri Odası Başkanı Dt. Hasan Yaman ve yönetim kurulu üyeleri, akademisyenler ile Türkiye' nin 29 dişhekimliği fakültesinden ve Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi’nden çok sayıda dişhekimliği öğrencisi katıldı.

 

ÜLKEMİZİN SORUNLARINADA SAHİP ÇIKMALIYIZ

TDB Öğrenci Kolu Genel Başkanı Mehmet Yıldız ve ADO Öğrenci Komisyon Başkanı Kadriye Küçükoğlu’nun yaptığı kısa bilgilendirmenin ardından kürsüye çıkan Adana Dişhekimleri Odası Başkanı Dt. Hasan Yaman yaptığı konuşmada “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye Halkına “Türk Milleti” denir” dedi.

Dt. Yaman, ”Değerli Öğrenciler; Yakın bir gelecekte eğitiminizi tamamlayarak dişhekimi olacak ve ülkemizin dört bir yanına dağılacaksınız. Hem tüm dinler açısından, hem evrensel değerler bakımından hekimlik gibi onurlu ve kutsal bir görevi yerine getireceksiniz. Bu hizmet sırasında hekimliğin birinci şartı hastaya zarar vermemek ve dil, din, ırk gibi farklılıklarla insanları ayırmamaktır. Bizim için Allahın yarattığı her insan eşittir ve aynıdır. Bunun yanında hekim olarak toplumun güven duyduğu değer verdiği kişiler olarak ülkemiz ve insanlarımızın sorunlarına da sahip çıkmalıyız. Ülkemiz şu sıralarda zorlu bir süreçten geçmektedir. Bugün bu sıralarda Atatürk ve ona inanan insanların kurduğu Cumhuriyetimizin verdiği imkânlarla eğitim gören sizler; Anadolu’da Türklük üst kimliği altında birleşen insanlarımızın ayrıştırılma çalışmalarına dikkat etmelisiniz. 1923 yılında kurulan Cumhuriyet ve zaman geçtikçe kurumsallaşan demokrasimizle, ülkemiz topraklarında yaşayan insanların 1000 yıllık kardeşliği ile bugünlere geldik. Geleceğimizin de yine bu kardeşlikle devam edeceğinden hiçbir kuşkumuz yoktur. Bu nedenle hiç kimse, ya da topluluk bu kardeşliği ve hısımlığı hasımlığa dönüştürecek eylem ve söylemlerde bulunmamalıdır. 1071 yılında Alparslan’ın Anadolu’ya girmesi ile Türk yurdu olan bu coğrafyada yaşayan bizler, ister Yörük ister Arap ister Kürt ister Laz ister başka bir şey olalım, hepimiz Türk’üz. Büyük Atatürk’ün dediği “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye Halkına “Türk Milleti” denir” sözü, Anayasamızın 66. Maddesinde de ‘’Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür’’ ile yerini almıştır. 1923 yılında Türklük çatısı altında birleştirilen bu insanların ayrıştırılıp düşman haline getirilmesinin ülkemize hiçbir faydası yoktur. Bu itibarla, Türk milletinin bir ferdi olarak birbirimize kenetlenmeli ve bu badireyi aşmalıyız. Bunun için kimsenin aklına ihtiyacımız yoktur. Sevr anlaşması ile Lozan anlaşması arasındaki süreci iyi okuyup anlamak bugünü daha net kavramamızı sağlar.  Aydınlık bir gelecekte; insanlarımızın huzur içerisinde yaşadığı, hekimlerin ve hastalarının mağdur edilmediği bir Türkiye özlemi ile hepinize saygılar sunuyorum” diye konuşan Dt. Yaman uzun süre ayakta alkışlandı.

 

EN ÖNEMLİ SERMAYE BİLGİ, TEKNOLOJİ VE YETİŞMİŞ İNSAN GÜCÜDÜR

20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren, gelişmiş ülkelerde bilgi toplumuna geçiş başlamış ve bilgi ekonomisi adı verilen, yeni bir küresel ekonomik yapı oluştuğuna işaret eden ÇÜ. Dişhekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serdar Toroğlu,”Bu yeni yapıda bireylerin ekonomik gücü, bilgi ve öğrenim düzeyleri ile; ülkelerin rekabet gücü ise beşeri sermayeleri ile ölçülür duruma gelmiştir. Bu süreç bilginin üretilmesi ve paylaşılmasında birinci derece sorumlu olan üniversitelerden beklentileri arttırmış ve hemen tüm ülkelerde yükseköğretim, toplumların ilgi odağı olmuştur. Küreselleşen dünyada, yükseköğretim giderek, ülkelere özgü bir etkinlik olmaktan çıkarak, küresel etkinlik haline gelmiştir. Evrensel değerler söz konusu olduğunda sınırlar ötesi oluşumlar kurarak evrensel değerlere sahip çıkmamız gerekir. Dünya gençleri artık istedikleri bir ülkede eğitim alarak, iş buldukları başka ülkede de yaşamayı, kendi ülke ve toplumların değer ve kültürünü yok farz ederek kabullenebilmektedir. İşte bu kültürel değişim farklı paradokslar yaratmaktadır. Bunlardan biri de eğitim ile ilgilidir. İçinde bulunduğumuz bilgi çağının en önemli sermayesi, bilgi, teknoloji ve yetişmiş insan gücüdür. Ve biz Türkiye olarak dünyanın en büyük devletleri arasına girmek istiyoruz. Sizlere yüklemekte olduğumuz sorumluluk budur. Biz üreten bir Türkiye yarattık ama yaratan bir Türkiye yaratmayı henüz başaramadık. Sadece üretici olarak dünyaya yön veremezsiniz. Türkiye’nin son hamlesi bu, bunu sizler yapmakla görevlisiniz” diye konuştu.

 

DİŞHEKİMLİĞİNİ MESLEĞİNİN KIYMETİNİ ARTTIRMALIYIZ

Bilimsel içeriği yoğun olan bu sempozyum, kongre tanımlamasını hak eden bir organizasyondur diye konuşan Türk Dişhekimleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Taner Yücel,”Dişhekimliği mesleğinin, dişhekimlerinin, ülkenin çok ciddi sorunları var. Ben sizin bugün, yarın ve gelecekte karşı karşıya kalabileceğiniz iki önemli sorunu vurgulamak istiyorum. Bunlardan biri uzmanlık konusu diğeri genel sağlık konusudur. İtirazlarımıza, önemli uyarılarımıza ve kaygılarımızı dile getirmiş olmamıza rağmen siyasi otorite ne yazık ki uzmanlığı bir yasa şeklinde çıkarmıştır. Dünyanın hiçbir yerinde dişhekimliği kavramları arasında pratisyen dişhekimi tanımı yoktur. TDB olarak 24 bin dişhekimine ve gelecekte bu mesleği yürütecek olan sizlere zarar vermeden Sağlık Bakanlığı ve ilgili kuruluşlarla işbirliği içerisinde bu işi yürütmeye çalışıyoruz. İkinci husus gelecekte dişhekimliğinin alacağı formasyon üzerinde çok önemli düşünmemiz, tartışmamız ve gelecekte dişhekimi nasıl olmalı konusunu irdelememiz şarttır. Dünya dişhekimi birliğinin 2020 vizyonunu bizim de hedef olarak aldığımız vizyondur. Dişhekimi sadece ağız diş sağlığı konusunda değil, genel sağlığın ön teşhisini koyabilecek, bunların kayıtlarını tutabilecek halde olması gereklidir. Şeker, kalp hastalığının ön teşhisini koyabilecek donanıma sahip olmak durumundayız. Bu kolay değildir ama bu gündem ile kendimize bu hedefi koymak zorundayız. Dişhekimliği mesleğinin kıymetini, toplumdaki saygınlığını arttırmak ancak bu yolla olur” dedi.

 

HEDİYELER VERİLDİ

Konuşmaların ardından ulusal sempozyum Çukurova Üniversitesi Öğretim Elemanları tarafından “CBCT ve İmplant”, “Bifosfanat Kullanımına Bağlı Çene Osteonekrozunda Tanı ve Tedavi Yöntemleri”, “Dişhekimliğinde Çapraz Enfeksiyonlar”, “Endodontik Tedavilerde Yapılan Hatalar ve Çözümleri”, “Etik: Dişhekimliğinde Vicdan ve Empati”, “CAD/CAM mi? Lazer Sinterizasyon mu?”, TDB Öğrenci Kolu Komisyon Çalışmaları” konuları ele alındı. Konuşmacı akademisyenlere çiçek ve plaket verildi. Sempozyuma katılan öğrenciler değişik hediyeler alma şansı yakaladı.