5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yapan Kaya, bu tehdit karşısında tüm insanların duyarlılık göstermesi, daha da önemlisi ayrım yapmaksızın siyasetçilerin, partilerin, kurum ve kuruluşların önlem alması, önlemleri takip etmesi ve değişen koşullara uygun davranış geliştirmeleri gerektiğini vurguladı.
“İNSANLAR, DOĞANIN BİR PARÇASIDIR”
Birleşmiş Milletler Örgütü’nün 1972 yılında İsveç’in başkenti Stockholm’de 133 ülkenin katılımı ile düzenlediği zirvede, 5 Haziran tarihini “Dünya Çevre Günü” olarak kabul ettiğini hatırlatan, o tarihten bu yana etkinlikler, eylemlilikler ve yapılan araştırmaların kamuoyuna sunulması ile çevre sorunlarına dikkat çekilmeye ve önlem alınması için baskı oluşturulmaya çalışıldığını belirten Kaya,  “Her yıl belirlenen ana tema çerçevesinde de çalışmalar yaygınlaştırılmak isteniyor.  Dünya Çevre Günü’nün 45. yılı olan bu yılın teması ise  “İnsanları Doğaya Bağlama” olarak belirlenmiştir. İnsanlar bu tema ile doğanın bir parçası olarak ona nasıl bağlı olduğumuzu düşünmeye ve anlamaya davet ediliyor. Alınmak istenen bu önlemlere karşın çevre sorunları bütün dünya toplumları için büyük bir tehdit oluşturmaya devam ediyor” dedi.

“108 MİLYON İNSAN OLUMSUZ ETKİLENDİ”

2016 Dünya Felaket Raporuna göre, 2015 yılında dünya genelinde 371 doğal ve 203 teknolojik felaket yaşandığını, raporda, doğal felaketlerin ilk sırasını 154 felaketle sel, ikinci sırayı 114 felaketle fırtına, üçüncü sırayı ise yüzde 38 artışla son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaşan kuraklık aldığını kaydeden Kaya, “Doğal felaketlerin iklim değişikliğinden kaynaklandığı vurgulanan raporda, doğal ve teknolojik felaketlerden yaklaşık 108 milyon insanın olumsuz etkilendiği kaydedildi. 2016 Dünya Felaket Raporu'na göre 2015 yılında 574 felaket yaşandı, 32 bin 550 kişi hayatını kaybetti. Rapora göre, Türkiye'de 2015 yılında felaket sonucu 410 kişi öldü, 6 bin 768 kişi yaralandı. 2016 Yıllık Global İklim ve Afet Raporu’na göre ise doğal afetlerin 2016 bilançosu 210 milyar dolar olarak açıklandı. 2016 yılındaki ekonomik kayıp 2013’ten bu yana ilk kez 200 milyar doları aşan rekor düzeyde yedinci en yüksek yıl oldu” diye konuştu.

“ÇEVRE ÇALIŞMALARININ DESTEKÇİSİYİZ”

Tüm bu tablo karşısında ülkemiz için gösterilecek hassasiyetin hayati önemde olduğunu vurgulayan Kaya, şunları söyledi:

“Ülkemizde, bu afetlerin yaratacağı riskler düşünülüp onlara karşı hazırlanılmalıdır. Türkiye'nin bu konuda sağlıklı politikalar geliştirebilmesi ve uygulayabilmesi için yasal önlemlerini, hedeflerini, önceliklerini ve gereksinimlerini sağlıklı, bilimsel yöntemlerle belirlemesi ve bu konuda süreklilik arz eden bir tutum göstermesi gerekmektedir.

Unutulmamalıdır ki, hızla artan çevresel kirlenme karşısında, çevre kalitesini yükseltmeye önem vermek,  kentlerdeki sağlıklı yaşam alanlarının nitelik ve niceliklerini artırmak bir zorunluluktur artık.  İnşaat Mühendisleri Adana Şubesi olarak kentimizdeki olumsuz adımların karşısında dururken gelecek kuşaklara sağlıklı, yaşanabilir bir çevre bırakma amacı güdüyoruz. Aynı zamanda tüm gücümüzle, tüm imkanlarımızla Adananımızı ileriye taşıyacak her türlü çalışmaya destek vermeyi kamusal görev olarak addettiğimizi de beyan ederiz.”