İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Başkanı H. Çağdaş Kaya ve Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Adana Şube Başkanı Kenan Doğan, 22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle ortak yazılı açıklama yaptı. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 1993 yılında, Mart ayının 22’nci gününü "Dünya Su Günü" olarak kabul ettiğini, Dünya Su Günü’nün her yıl tatlı su kaynaklarının önemine dikkat çekmek ve sürdürülebilir yönetimine odaklanılmasını sağlamak amacıyla kutlandığını hatırlatan oda başkanları, “İnsanoğlu susuz yaşayamaz. Su, sadece insanlığın değil tüm canlıların hayatta kalabilmek için ihtiyaç duyduğu, hava ve gıda gibi en temel gereksinimlerdendir. Bu en temel gereksinimlere erişimin sağlanamaması yaşamın sonudur” dedi. Kaya ve Doğan, konunun önemine işaret ederek 22 Mart Çarşamba günü saat 18.00’de Dünya Su Günü nedeniyle İMO Adana Şube binasında söyleşi gerçekleştirileceğini vurguladı.

RAKAMLAR ÜRKÜTÜCÜ
Birleşmiş Milletler’in 1995 yılından bu yana Dünya Su Günü’nde her yıl farklı bir temayı öne çıkardığını, 2017 yılının temasının da  “Su ve Atıksu” olduğunu belirten Kaya ve Doğan, “Bu tema altında kullanıma sunulan ve kullanımdan dönen sular arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi hedefleniyor. Böylelikle atıksuların yeniden kullanılarak suyun israf edilmesinin önüne geçmek ve ekonomiye girdi oluşturulması amaçlanıyor. Ancak önlemler yetersiz. Su kaynaklarının azalmasının sonuçlarını gösteren rakamlar ürkütücü olmaya devam ediyor. 6 insandan birinin güvenilir içme suyuna sahip olmadığı bir dünyada yaşıyoruz.  Bu olumsuz tabloyu ortaya çıkaran en önemli etkenin insan faaliyetleri olduğunu yapılan çalışmalar açıkça gösteriyor” diye konuştu.

Küresel ısınmanın, iklim değişikliklerin etkisinin büyük, ancak aynı zamanda, suyun ticari meta olarak görülmesi ve bilinçsiz tüketimin de su kaynaklarını hızla azalttığını ifade eden oda başkanları, şu görüşlere yer verdi:

“Doğa ve emek sömürüsünün sonucu haksız paylaşım,  insanların temel ihtiyacı olan su ve gıdaya erişimi etkiliyor. Herkese yetebilecek olan kaynakların bir kar aracına dönüşmesine neden oluyor.  Bu ticarileşmenin sonucu olarak, küresel su siyasetinde suya erişim, insanlık için bir hak olmaktan çıkıp,  bir haksızlığa dönüşmektedir. Suyun bir ticari meta değil, herkesin, her canlının erişebilmesinin gereken bir hayat kaynağı olduğu bir dünyada bu haksızlıklar ve neden olduğu hastalıklar, ölümler son bulabilir. 

“HES, EKOLOJİK DENGEYİ ALT ÜST EDİYOR”

Ülkemiz, su sorunu yaşayan ülkelerin dışında değil.  Türkiye’de kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı 1400 metreküp civarındadır. Bu miktarla, su varlığına göre sınıflandırmada, ülkemiz su azlığı çeken bir ülke konumundadır. Bu durum yaklaşmakta olan tehlikeyi işaret etmektedir. Türkiye'nin su kaynakları üzerine olabilecek baskıları öngörerek gelecek nesillerine sağlıklı ve yeterli su bırakabilmesi için kaynakların çok iyi korunup, akılcı kullanılması gerekiyor. Bilinçli su tüketimini yaygınlaştırarak su kaynaklarımızın korunması; nehirlerimizin, derelerimizin, yeraltı su kaynaklarımızın talandan korunması hayati önemdedir. Su kaynaklarımızı koruyan, sürdürülebilirliğini temin eden acil eylem planının ve su politikasının hayata geçirilmesini sağlamalıyız. Ekolojik dengeyi alt üst eden HES projelerine karşı durmalıyız. Arıtma, evsel atık ve endüstriyel atık tesislerinin yaygınlaştırılmasını temin etmeliyiz. Dünya Su Gününde tüm duyarlı kesimleri, ülkemizdeki su kaynaklarının korunması için mücadele etmeye,  suyun ticarileşmesine karşı durmaya çağırıyoruz. Odalarımız 22 Mart Çarşamba günü saat 18.00’de Dünya Su Günü nedeniyle İMO Adana Şube binasında söyleşi yapacaktır.”