Şiddettin güç ve iktidar ilişkisinden kaynaklandığını ifade eden Avukat Özlem Kara: ”Şiddet güçlüden güçsüze yönelen bir şey dolayısıyla bu toplumda, toplumsal cinsiyet rolleri gereği güçlü olan erkekler olduğu için ve erkeklerde otoritelerini hissettirmek ihtiyacında olduklarından dolayı şiddet maalesef erkekten kadına yönelen farklı boyutlarda tanıklık ettiğimiz bir olguyla karşımıza çıkmakta. Dolayısıyla şiddettin bir nedeni yok. Ne erkeğin işsiz olması ne psikolojisinin kötü olması ne de aklınıza gelebilecek başka nedenler şiddet için gerekçe değildir.”Kadına yönelik şiddette toplum tarafından fiziksel şiddetin yaygın olarak bilindiğini ancak toplum tarafından dile getirilmese de psikolojik, ekonomik ve cinsel şiddetin de yaygın olduğunu belirten Avukat Kara;” Kadına yönelik gerçekleştirilen şiddet hiçbir zaman haklı bir gerekçeyle taçlandırılamaz. Kadın şiddetle baş etmesi gerektiğine karar verdiği anda evi terk etme eğilimindedir. Çünkü yaşanılanlar sadece şiddetle sınırlı kalmıyor. Kadınlar canlarıyla bedel ödemek zorunda kalıyor. Bu durumda şiddetin farkında olmak çok önemlidir. Kadın şiddete maruz kaldığında başvurabileceği sığınma evleri, belediyelerin kurduğu kadın merkezleri var. Şönim dediğimiz Şiddet İzleme ve Önleme Merkezi var. Kadının yapılan şiddetin farkında olması ve yalnız olmadığını bilmesi çok önemlidir. Türkiye’de kadına yönelik şiddette mevzuatta gözle görülür bir eksikliğin yok, 2012 yılında çıkartılan 6284 sayılı yasa aynı çatı altında yaşayan bireyleri şiddete korumaktadır. Yasada gözle görülür bir eksiklik olmamasına rağmen bu kadar şiddetin yaşanmasının temel nedeni toplumsal anlamda zihinsel bir dönüşümün olmamasıdır.”