İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Başkanı H. Çağdaş Kaya, çocuk istismarını meşrulaştıran kanun teklifinin kadın ve çocuk istismarını meşrulaştıracağını, cezasızlık ödülünün tecavüzcüleri ve her daim şiddete eğilimlileri cesaretlendireceğini belirtti.

“ÇOCUK İSTİSMARCILARI AFFEDİLEMEZ”

Çocuk istismarını meşrulaştıran kanun teklifinin iktidar vekillerinin önerisiyle 17 Kasım’da Meclis Genel Kurulu’na sunulduğunu hatırlatan Kaya, “Cinsel istismar suçu işleyenlerin istismar ettiği kişiyle evlenmesi durumunda ceza almamasını öngören bu kanun teklifinde ayrıca, çocuk evliliklerinde istismar suçunu azmettiren veya yardım edenler hakkındaki kamu davasının düşürülmesi veya cezanın uygulanmaması istendi. Ceza sadece "failin kusuru" nedeniyle gerçekleşen boşanma durumlarında uygulanacak. Meclisteki açık oylamada yeterli oy sayısına ulaşılamadığı için önergenin 22 Kasım Salı günü tekrar oylanacağı belirtildi. Bu düzenleme ile çocuklara yönelik cinsel istismar suçluları affedilmektedir. Çocuk istismarcısı 3 bin kişi cezaevinden topluma salıverildiği gibi, henüz ceza almamış ve adliyeye yansımamış olayların failleri de kurtulacaktır” dedi.

Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Kaya, şunları söyledi:

“Akla vicdana sığmayacak bu önerge ile kadın ve çocuk istismarının meşrulaştırılacağı, cezasızlık ödülünün tecavüzcüleri, her daim şiddete eğilimlileri cesaretlendireceği açıktır. Cinsel istismar suçunu şiddet olarak görmeyen bir anlayış da ancak ve ancak çağdışı bir zihniyetin sonucu olabilir. Ne yazıktır ki iktidarın temsilcileri; çocukların, kadınların istismarının yolunu açan bu yasa önergesini medyada dakikalarca “mağduriyetleri giderdik” diye savunabilmektedir. Mağdur olanlar cinsel istismar suçu işleyenler değildir; cinsel istismara uğrayan çocuklardır! Devletin yanında olması gereken, koruması gereken kesim de şiddete, cinsel istismara uğrayan kadın ve çocuklardır. Bu son derece açık ve nettir.

“DÜZENLEMENİN KARŞISINDAYIZ”

Devlet suçlunun yanında yer alamaz, hele hele bu bir de cinsel istismar suçu ise affedilemez.  Üstelik bunu  “küçüğün rızası” durumunda uygulanacak diyerek savunmak ise akla, vicdana ziyandır. Bir çocuğun cinsel istismar karşısında rızası olup olmadığını sorgulamak aklı başında hiç bir insana yakışmaz. Tüm bunlar ülkemizin içinde bulunduğu durumun vahametini göstermektedir.  Zaten iktidarda oldukları 14 yıldır kadına yönelik şiddetin geldiği boyuta hepimiz tanığız.  Sadece kadına yönelik şiddet değil, şiddetin her türlüsünün meşrulaştığını, etik ve insani değerlerin önemsenmediğini, bir başkasının hakkına saygının yok olduğunu, iktidarın despotluğunun tüm topluma nüfus ettiğini görüyoruz. 

“ŞİDDET EĞİLİMİ ARTAR”

İnsan onurunun, kişi hak ve hürriyetlerinin korunması için, çocuk bedeninin dokunulmazlığını savunmak için, kadına, çocuğa karşı işlenen şiddet, cinsel istismar suçlarına karşı olduğumuz için bu düzenlemenin karşısındayız. 

Çocuk istismarını meşrulaştıran, toplumdaki şiddet eğilimlerinin artmasına meydan vereceği tartışılmaz olan, insanlık dışı bu düzenleme, kabul edilemez. Tecavüzcüler aklanamaz, bu düzenleme derhal geri çekilmelidir.”