Suçun önlenmesi, mağdurun desteklenmesi ve hükümlülerin toplumla bütünleşmesi amacıyla yürütülen proje etkinlikleri çerçevesinde Başsavcı Ömer Faruk Yurdagül, Turgut Özal Lisesinde öğrenim gören yaklaşık 200 öğrenciye adalet, suç, bağımlılık ve istismar konularında bir seminer verdi. Geleceğin hakim, savcı ve avukatları olacak olan öğrenciler, Başsavcı Yurdagül’e mesleğiyle ilgili merak ettiklerini sorup, bilgi aldı.

            “UYUŞTURUCUYA KARŞI DUYARLI OLUN”

            Öğrencileri zararlı bağımlılıklara karşı uyaran Cumhuriyet Başsavcısı Yurdagül, liselilerin bağımlılık üzerinden rant elde eden insanların ilgi alanı yaşında olduğunu vurguladı. Yurdagül “Uyuşturucu bağımlılığı, tahmin edebileceğinizin ötesinde önemli bir konu. Çok kritik bir dönemdesiniz. Geçtiğimiz yıl Türkiye’de sadece sokak satıcılarından ele geçen uyuşturucu hap miktarı 15 milyon adet. Türkiye nüfusunu düşününce, 1 yıl içinde yakalanan uyuşturucu hap sayısı, toplumumuzun büyük bölümünü, geleceğimizi ve gelecek nesillerimizi etkileyecek büyük bir tehlike olarak karşımıza çıkıyor. O yüzden uyuşturucuya karşı duyarlılığınızı üst seviyede tutun ve sonradan çok pişman olacağınız, üzüleceğiniz süreçlere girmeyin. Kendinize, ailenize, çevrenize ve topluma zarar verecek bağımlılıklardan uzak durmanızı diliyorum” dedi.

            “İYİ İNSAN OLMAK…”

            Öğrencilerin sorularını içtenlikle yanıtlayan Başsavcı Yurdagül, suçun önlenmesi konusunda ‘iyi insan olmak’ kavramını çok önemsediğini belirterek, "İyi insan olmak, iyi evlat olmak, iyi kardeş olmak, iyi arkadaş olmak, iyi anne-baba olmak, iyi vatandaş olmak, iyi kul olmak, iyi öğrenci olmak gibi kavramları kapsar" dedi. Adalet kavramına da değinen Başsavcı Yurdagül, sözlerini şöyle sürdürdü:

            “Adalet, herkese hak ettiğinin verilmesidir. Bu hak etme hem olumlu hem olumsuz anlamdadır. Yani suçluysa, adil bir şekilde ceza verilmeli, mağdursa hakkı teslim edilmelidir. Bununla birlikte toplumda belli bir düzen içinde yaşayabilmek için kurallara ihtiyacımız var. Önemli olan, o kuralların ne kadar katı oldukları veya uymadığımızda nasıl cezalarla karşılaşacağımız değil, kuralları ne kadar içselleştirdiğimiz ve benimsediğimizdir. Eğer biz kuralları içselleştirip benimsemiş olursak,  sorunların üstesinden geliriz.”