Saat 20.00'da Merkez Park'ta toplanan onbinlerce Adanalı, ellerinde Türk bayraklarıyla darbe girişiminde hayatlarını kaybeden demokrasi şehitlerini andı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından  Adana Müftüsü  Hasan Çınar, şehitler için dua etti.

Daha sonra kürsüden vatandaşlara seslenen  Vali Mahmut Demirtaş, “Muhterem Hanımefendiler, Beyefendiler, 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıldönümünde, Çukurova’nın yiğit evlatlarıyla birlikte, bu meydanda olmaktan onur duyuyor; sizleri saygıyla ve muhabbetle selamlıyorum. Sözlerimin başında, 15 Temmuz gecesinin karanlığını aydınlatan şehitlerimize, Allah’tan rahmet diliyorum. O gece şehadeti göze alıp hainlere karşı mücadele veren, kahraman gazilerimize minnet duygularımı ifade ediyorum. Şehitlerimizin ve gazilerimizin dışında ellerine bayraklarını alarak yollara çıkan, meydanları dolduran vatan sevdalısı Adanalı hemşerilerime,  şükranlarımı sunuyorum” dedi.


Adana’da Valiliğin koordinesinde, 15 Temmuz diriliş destanının hafızalarda sonsuza kadar yaşatılması için, çeşitli platformlarda vatandaşlarla bir araya geldiklerini vurgulayan Vali Demirtaş, “11 Temmuz’dan itibaren gerçekleştirdiğimiz bu etkinliklerle hem şehitlerimizi yâd ettik, hem de ülke olarak nasıl bir badire atlattığımızı, tüm boyutlarıyla yeniden değerlendirme fırsatı bulduk. “Hafızayı beşer, nisyan ile mâlüldür”, yani “İnsan hâfızası, unutkanlık hastasıdır.” İnsan, yaşadıklarını çok çabuk unutur. Lakin bir yıl önce yaşadığımız o karanlık geceyi, unutmamızın imkânı yoktur. 15 Temmuz gecesi, millet olarak tarihimizin en uzun ve en karanlık gecelerinden birini yaşadık. O gece asker kıyafetine bürünmüş, emirlerini hainlerden alan teröristler, milletimizin ve devletimizin imkânları ile temin ettikleri silahları, uçakları, tankları, milletimize karşı kullanmaktan çekinmemişlerdir” ifadelerini kullandı.

Vali Demirtaş, ihanetin her türlüsüne aşina olan milletin, maalesef kendi uçağının, helikopterinin kendisine bomba yağdırabileceğine FETÖ’cü alçaklar, hainler sayesinde şahit olduğunu hatırlatarak, “O gece, milletimizi terör örgütleri ile hizaya çekmek isteyenler, bizden gözüküp içimizde besleyip büyüttükleri münafıklarla, bizi yok etmek istediler. Kurtuluş hissinin Gazi Mustafa Kemal Atatürk'te vuku bulduğu ilk şehir olan Adana, 15 Temmuz'da da aynı ruhla darbeci hainlere gereken cevabı vermekten çekinmemiştir. Kurtuluş Savaşında vatanını, Fransız postalına ezdirmeyen Adana, 15 Temmuz'da da ihanet sarhoşu postallara canı pahasına karşı durmuştur. 15 Temmuz’da darbenin merkez üssü olan Ankara ve İstanbul’un dışında, Adana’da da hareketli saatlere tanıklık ettik. İlgili mesai arkadaşlarımla Valilikte bir araya gelerek, kriz masası oluşturdum. Kriz masasında öncelik durumuna göre gereken tedbirlerle ilgili bir planlama yaptık ve ivedi bir şekilde tedbirlerimizi aldık. Bu süreçte Çukurova’nın cefakâr anaları, cesur bacıları, yiğit babaları ve vatansever evlatları bizim en büyük cesaret kaynağımız olmuştur. Onları meydanlarda, sokaklarda görmek bizlere güç katmıştır, hainlerin de heveslerini kursağında bırakmıştır. Sizlerden aldığımız bu güçle yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde, çok şükür Adana’mızda kimsenin burnu kanamadan darbe girişimini atlatmış olduk. 15 Temmuz’da darbe teşebbüsünden sonra İncirlikteki F-16’ları, Çukurova’nın yiğit insanlarından aldığımız güçle havalandırmadık. O gece, aziz vatanımızı karanlığa sürüklemek isteyen hainlerin, önce elektriklerini kesip sonra fişlerini çekmek suretiyle alaşağı etmeyi hep birlikte başardık. 'Korkma' diye başlayan İstiklal Marşımızın her satırı, o gece yeniden yazıldı. Milletim korkmadı, zira zafer korkmayanlarındı. O gece milletim kükreyip sel oldu, bendini çiğneyip aştı, dağları yırtıp enginlere sığmayıp meydanlara taştı. O gece Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla milyonlar milletine, bayrağına, vatanına ve devletine sahip çıkmak üzere, İkinci Kurtuluş Mücadelesini başlattı. Sonrasında Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla bizler de Adanalı hemşerilerimizle birlikte İstasyon Meydanında darbeye karşı demokrasi nöbetleri tutmaya başladık” diye konuştu.

Bugün 81 ilimizdeki meydanlarda coşkuyla, gururla söylenen türkülerin asıl bestekârı milletimizin bizatihi kendisidir. diye konuşmasına devam eden Vali Demirtaş, “15 Temmuz’da meydanlarda, sokaklarda, makam ve mevki yoktu. Meydanlarda, canla başla mücadele eden, iradesini bir avuç darbeciye çiğnetmeyen, büyük Türkiye vardı. FETÖ’nün 40 yıldır yaptığı planlar, yüce milletimizin feraseti ve cesareti sayesinde, bir gecede bozulmuştur. Hesap kuranların hesabı, Allah’ın izniyle, başlarına geçmiştir. Zira hesap kuranların en hayırlısı Allah’tır. 15 Temmuz bizim için, bir takvim yaprağından ötedir. 15 Temmuz; vatandır, bayraktır, devlettir, ezandır. 15 Temmuz, Çanakkale ruhuyla özdeş bir ruhtur. Çanakkale’deki kahraman 15'lilerin torunları, 15 Temmuz'da dedelerine ne kadar da layık olduklarını, canlarını ortaya koyarak gösterdiler. Allah hepsinden ve milletimizden razı olsun. Bu millet o gece 'Türk olmayı onur, Müslümanlığı gurur sayarım, bol yıldızlı değil, ay yıldızlı bayrak altında saf tutarım' diyen  Gazi Mustafa Kemal'in vasiyetine uymuş ve kendine yakışanı yapmıştır. 15 Temmuz yerli ve yabancı işbirlikçilere, kurt postundaki kuzulara, had bildirme günüdür. 15 Temmuz, ihanetle diriliş vaktidir. Bir milletin uyanışı, küllerinden yeniden doğuşudur. 15 Temmuz; namustur, ikbaldir, şereftir. 15 Temmuz, işgal ve iç savaş denemesine karşı durmak,  darbeye darbe yapmaktır. Velhasıl, 15 Temmuz, şehadete kanatlanma, Kevser ırmağında soluklanmadır” dedi.

Vali Demirtaş, 15 Temmuz’un yıldönümünde ve sonrasında şehitlerin, gazilerin aziz hatıralarını 15 Temmuz'un ruhuna ve maneviyatına uygun programlarla gelecek kuşaklara aktaracaklarını dile getirerek, “Altını bir kez daha çizmek isterim ki; bu millet, şüheda evladıdır, bu vatansa şüheda toprağıdır. Elde bayrak, dilde tekbir ile bu vatanın sahipsiz olmadığı, 15 Temmuz’da bir kez daha gösterilmiştir. Allah, milletimize 15 Temmuz’da yaşadığımız karanlık geceyi bir daha yaşatmasın. Semalarımızdan ezanlarımızı, salalarımızı dindirmesin, bayrağımızı indirmesin. Vatanımızı, milletimizi ve devletimizi ilelebet payidar eylesin. Bu vesile ile başta 15 Temmuz şehitlerimiz olmak üzere tüm şehitlerimize Allah’tan bir kez daha rahmet diliyorum. Kahraman gazilerimize minnet duygularımı ifade ediyorum. ‘Gün, milli iradeye sahip çıkma günüdür’, deyip 15 Temmuzda meydanları darbecilere teslim etmeyen kardeşlerime, hanımefendilere, beyefendilere, yaşlısıyla genciyle, tüm Adanalı hemşerilerime, hain darbe girişiminin yıldönümünde bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Büyükşehir Belediye Başkanımıza ve personeline, Garnizon Komutanımıza, Adliye teşkilatımıza, Jandarma Bölge Komutanımıza, Üniversite Rektörlerimiz ve tüm Öğretim Üyelerine, Jandarma teşkilatımıza, bu alanda güvenliğimizi sağlayan tüm Emniyet Teşkilatımıza, İlçe Belediye Başkanlarımıza ve personellerine, Kamu ve Sivil Toplum Kuruluşlarımıza, Siyasi Parti Temsilcilerimize, Meslek Odalarımıza, İş Adamlarımıza ve bu organizasyonun düzenlenmesinde emeği geçen bütün kardeşlerime böylesine anlamlı bir günde bu meydanda bir arada oldukları ve bu programın hazırlanmasında katkı sağladıkları için teşekkür ediyorum. Sizleri, sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum” şeklinde konuştu.


Darbe girişimi sırasında hainlerin F-16 ile bombaladığı Özel Harekat Daire Başkanlığı'nda şehit olan Mehmet ve Ahmet Oruç kardeşlerin babası  Ali Oruç'un çocukları için yazdığı şiir, onbinlerce Adanalının yüreğini dağladı. Bazı vatandaşlar, şiirin okunduğu sıra gözyaşlarına hakim olamadı. Şiirin ardından şehitler için yoklama yapıldı. Adanalılar hep bir ağızdan ismi okunan şehitler için "Burada" diye haykırdı. 

15 Temmuz darbe girişiminde mücadelenin sembolü haline gelen salalar,  Adana'daki tüm camilerde aynı anda okundu. Etkinlik alanında ise sela, İl Müftülüğü ilahi ekibi tarafından okundu.