Bu yıl ise kış aylarında düşen yağışlar çiftçinin yüzünü güldürdü, barajları ise %100 seviyesine varıncaya kadar doldurdu. Ancak Bilim İnsanları Uyarıyor!!! “Bu yağışlar sahte sevinç ve saadet zinciri, geçtiğimiz yıl yaşanan kuraklığı hatırlayıp önlem alalım…”

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Özekici uyarıda bulunarak asıl sorunun bu sene yağışın bol olmasından dolayı kuraklığın unutulması olduğunu söyledi.

“Önümüzdeki 5 Yılın Kurak Geçmeyeceğini Nerden Biliyorsunuz?”

Geçtiğimiz yıl yaşanan kuraklık sorununa değinen Prof. Dr. Özekici yağışların bol olmasının yalancı mutluluğu da beraberinde getirdiğini belirterek şunları kaydetti;

“En büyük sorun bu yıl yağışın bol olması. Belki buna inanmayacaksınız... Ebette ki yağışın bol olması ülkeye bereket getirir ve çok büyük bir zenginliktir. Keşke her yıl böyle geçse; ama yağışın bol olması bu sene sorun... Çünkü bu yağışlar bizi yalancı bir mutluluğa, saadet zincirine yöneltti. Yağış bol olunca biz yine önceki yıllarda çektiğimiz kuraklıkları bir anda unuttuk. Bunun ilelebet süreceğini düşündük. Kuraklıkla alakalı almamız gereken önlemleri hiç kimse konuşmuyor ve önlem almıyor. Bence sorun burada!!! Bu sene yağışlı geçebilir ama önümüzdeki 5 yılın kurak geçmeyeceğini nerden bilebiliriz? Onun için elbette yağışlı geçmesi çok iyi keşke her sene böyle geçse ama böyle bir şey yok. Bu bir hayal, bu nedenle almamız gereken önlemleri konuşmaz ve yapmaz olduk. Bir an önce kendimize çeki düzen verip geçen seneki o panik halimizi hatırlayıp bunun tekrar olabileceğini düşünüp önlemler almaya başlamamız gerekiyor.”

“Tembellik ve Rehavet İçindeyiz”

Yağışların bol olmasıyla tembellik ve rehavet içinde olunduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Özekici suyun en büyük bölümü olan %75’ini tarımsal sulamada kullanıldığına dikkat çekerek, kapalı sulama sistemine geçilmesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Özekici yapılması gerekenlerle ilgili şunları söyledi;

“Bu sene yan gelip yatıyoruz. Çok ciddi bir sorun, tembellik ve rehavet içindeyiz. Bunu bizim aşmamız lazım. Suyun en büyük bölümü tarımsal sulama kullanıyor. Dünya nüfusu ve bizim nüfusumuz artıkça bu böyle devam edecek. Biz hala en büyük su kaybı olan açık kanal sulama sistemini sürdürüyoruz. Kapalı sulama sistemine derhal geçmemiz lazım. Kentlerde inanılmaz su kayıpları var. Bunların yeniden gözden geçirilmesi lazım. Sanayinin kendine çeki düzen vermesi lazım.”

“Suyu Ziyan Etmemeliyiz.”

“Suyu ziyan etmememiz lazım, ama biz yağmur yağdı diye her şeyi unuttuk. Durumumuz çok ama çok iyi bu yıl. Mutluluk verici... Şu anda İstanbul’daki barajlar dahi %96 ila %100 arasında dolu. Şimdi asıl önemli olan karın yavaş yavaş erimesi, yer altı kaynaklarıyla beslenmesi ve yüzey akışa geçip barajları doldurması. Demek ki bu sene su sıkıntısı çekmeyeceğiz. Ama gelecek sene ne yapacağız?”

“Sahte Bir Sevinç Sahte Bir Saadet Zinciri”

Türkiye’nin su kaynaklarının sadece %38 ila %40’ını kullandığına dikkat çeken Prof. Dr. Bülent Özekici %60 oranındaki su kaynaklarının ise hala geliştirilmediğini belirterek, birçok yerde su depolama yapılarının bulunmadığına değindi. Ulusal enerji kaynağı olan hidroelektrik enerjinin üretilmesi gerektiğini savunan Prof. Dr. Özekici, bu seneki yağış durumunun iyi olmasının hiçbir şey ifade etmediğini söyleyerek, durumu “sahte bir sevinç, sahte bir saadet zinciri” olarak yorumladı. ö