Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Topalhan, TİS görüşmelerinde memurun asıl taleplerinin ele alınmadığını belirterek şunları söyledi: “Malum Konfederasyonun, hükümet ile yaptığı gizli pazarlıklar sonucunda imzaladığı Toplu Sözleşme, maalesef memurun beklentilerini karşılamaıştır. Memurun taleplerini dahi dillendirmeyen malum Konfederasyon ise Toplu Sözleşme için “büyük kazanımlar elde ettik” demektedir.
Toplu Sözleşme Görüşmeleri 1 Ağustos 2013 tarihinde başladıktan sonra normal şartlarda 31 Ağustos 2013 tarihine kadar devam etmeliydi. Fakat sadece 3 görüşmeden sonra mutabakata varıldı.
Masada gündeme dahi getirilmeyen, büyük kazanımlar elde ettik denilen Toplu Sözleşmede, aşağıda belirteceğimiz konuların değerlendirilmem
İşçilerde olduğu gibi, ek ödemelerin ve tüm gelirlerin emekliliğe esas hale getirilmesi, emekliliğe yansıtılması sorunu çözülmemiştir. Yeniden düzenlenen Sosyal Güvenlik Yasalarıyla çalışma süreleri artırılan memurlar, artık en az 35-40 sene çalışarak, ancak emekli olabiliyorlar. Memurların 30 yıldan fazla çalışmaları halinde ne ikramiye ve ne de emekli maaşına bu hizmetler yansıtılmamaktad
Daha önce yapılan düzenlemelerle kamuda istihdam edilen geçici işçiler ve 4/B’li çalışanlar kadroya geçirilmiştir. Ancak, 4/C’li personel kadroya geçirilmemiş, ücretleri emsali memurların ücretleriyle eşitlenmemiştir.
Kamuda 11 yıldır pek çok hizmet taşeron firma elemanları vasıtasıyla yapılmaktadır. Özellikle on binlerce hizmetli kadrosunda ki çalışanlara, masa başında memurluk yaptırılmaktadır
TOPLU SÖZLEŞME DEĞİL, TOPLU FİYASKO MASASI
Hükümet ile söz konusu memur sendikası arasında bağıtlanan TİS’in ‘Fiyasko’ olarak nitelendiren Türk Büro-Sen Adana Şube Başkanı Turan Topalhan, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“2010 yılında hükümet 4/C’liler dahil tüm personelin aile ve çocuk yardımı almasına karar vermiş, uygulamada ise 4/C’liler kapsam dışı tutulmuştur. 2014 yılından itibaren ise 4/C’li personele aile ve çocuk yardımı ile, kısmi bir iyileştirme yapılmıştır. Yine Uluslararası Çalışma Örgütü son 11 yılda Türkiye’yi 7 defa hak ihlali ve çalışanlar arasında ayrımcılık yaptığı için mahkum etmiştir.
Bu süreçte memurların en temel hakları olan grev ve siyasete katılma hakları verilmemiş, TBMM, Anayasa uzlaşma komisyonunda da iktidar partisi temsilcileri bizim bu haklarımızın verilmesine karşı çıkmışlardır.
1995 yılından bu yana kurulmuş olan 3 ayrı Emekli Sendikaları ne yazık ki ileri demokrasi diye iktidara gelenlerin döneminde kapatılmıştır. Yine emniyet çalışanlarının kurduğu sendika hükümetce tanınmamış, sendikayı kuran polis memurları ise işten atılmıştır.
Ne yazık ki, Toplu Sözleşme Masasında, memurların en temel insan hakları olan “grev ve siyasete katılma hakları” ile ilgili hiçbir sonuç alınamamıştır.”