JMO Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, Ceyhan-Adana depreminin 19. Yılı nedeniyle yaptığı açıklamada “Jeolojik olarak insanlık tarihinden daha eski olan depremler hem dünyada, hem de ülkemizde trajik ve travmatik vakalarla doludur. Bu felaketlerin bir kısmı henüz hafızalarımızdan silinmemiştir. Eski çağlarda Anadolu medeniyetlerinin yeşerdiği yerlerde kentler depremler sonucu ya yer değiştirmiş, yada uygarlıklar tamamen yok olmuştur” dedi.

TATAR “SONUÇLARINI UNUTAMADIĞIMIZ BÜYÜK DEPREMLER YAŞADIK”

Mevcut deprem bölgeleri haritasına göre değerlendirme yapan TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar,ülke topraklarının % 66`sının 1`inci ve 2`inci derece deprem bölgesinde bulunduğunu hatırlatttı. Tatar, “Ülkemizde  konutlarımızın yaklaşık 16 milyonu yani % 69` u, nüfusumuzun ise yaklaşık 66 milyonu yani  %72`si 1. ve 2. derece, deprem bölgesinde yer alan ülkemizde, yaşadığımız büyük ölçekli depremlerde yüz bine yakın insanımızı kaybettik, yarım milyonu aşkın konutumuz ciddi şekilde hasar gördü, yüzbinlerce vatandaşımız da yaralandı. Sonuçlarını unutamadığımız  felaketleri yaşadık” dedi.

ÇANAKKALE, İZMİR VE MANİSA DEPREMLERİ

Türkiye’nin aktif bir tektonik kuşak üzerinde yer aldığını hatırlatan Tatar, “ülkemiz, son günlerde meydana gelen Çanakkale, İzmir (Karaburun), Manisa depremleri gibi  gelecekte de değişik büyüklüklerde depremleri yaşamaya devam edecektir” diye konuştu. Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, deprem bilincinin önemine dikkat çekerek şöyle konuştu;

“Ancak, biz biliyoruz ki, aslında bir doğa olayı olan deprem, düşük standartlarda sağlıksız ve yasadışı bir yapılaşma, ranta dayalı hızlı ve düşük nitelikli kentleşme, bilimsel normlara dayalı olarak yapılması gereken arazi kullanım ve yer seçimi kararlarının rantsal kaygılara yenik düşmesi gibi faktörler nedeniyle afete dönüşmektedir. Yine biliyoruz ki, doğa kaynaklı olan depremleri önlememiz mümkün değildir, ancak, depremlerin birer afete dönüşmesini engellemek bizim elimizdedir. 

“ADANA’DA KENTSEL DÖNÜŞÜM, RANTSAL DÖNÜŞ OLDU”

Kentimizde kentsel dönüşüm rantsal dönüşüme dönmüştür. Az katlı binalar riskli bina olarak tespiti yapılarak yıkılmakta ve yerine çok katlı binalar yapılmaktadır.  Bu uygulamalar deprem yönünden risk taşıyan alüvyon zeminlerde yaygın olarak yapılmaktadır. Kentimizde de az olmakla birlikte örnekleri bulunan kentsel dönüşüm bilimsel çalışmalar yapılarak tespit edilen alanlarda  alan bazında olmalıdır ,  eski binayı yıkıp yerine  çok katlı bina yapmakla kentsel dönüşüm olmaz bu olsa olsa rantsal dönüm olur. Jeoloji Mühendisleri Odası olarak  yıllardır alüvyon zeminlerde çok katlı yapılaşmadan kaçınılması gerektiğini söylüyoruz ama aynı uygulamalar devam ettiğini üzüntüyle izliyoruz.

Bu güne kadar tercih edilmeyen, Depremlere karşı hazırlıklı olma ve yüksek düzeyde zarar azaltma politikaları bu ülkenin önceliği olmalıdır”

“DEPREM ZARARLARININ AZALTILMASI KONUSUNDA GÖREVE HAZIRIZ”

Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şubesi olarak her zaman çözüm odaklı çalışmaların içinde olduklarını, bundan sonra da bu gibi çalışmaların her zaman içinde olacaklarını vurgulayan Oda Başkanı Dr. Mehmet Tatar, deprem konusunda bu kadar yüksek riske sahip olan Türkiye’de deprem zararlarının azaltılması konusunda yapılacak çalışmalara TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak her zaman göreve hazır olduklarını bir kez daha aktardı.  

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, şöyle konuştu;

“ Jeoloji mühendislerinin deprem üretecek fayların saptanmasında, tehlike zonlarının belirlenmesinde, olabilecek deprem büyüklükleri vesonuçlarının ortaya konmasında, yapılacak her türlü mühendislik yapılarında ilgili zeminin jeolojik-jeoteknik özelliklerinin belirlenmesinde ve denetim mekanizmasında yer alması gerekmektedir. Ancak bu tedbirlerin alınmasında çok yararlı olacak jeolojik düzenlemeler ülkemizdeki kamu kurumlarında, yerel yönetimlerde, özel sektörde maalesef yeterince önemsenmemektedir. Çözümün bir parçası olan jeoloji mühendislerinden yeterince faydalanılmamaktadır. Bu eksiklikler yaşanacak felaketlerin sonuçlarının daha vahim olmasına davetiye çıkarmaktadır”

“DEPREMLERİ ÖNLEYEMEYİZ, ANCAK ZARARLARI EN AZA İNDİREBİLİRİZ”

Jeoloji Mühendisleri Idası Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, “Ülkemizin jeolojik gerçekliği dikkate alındığında depremleri önleyemeyiz, ancak zararlarını en aza indirmenin elimizde olduğunu, meydana gelen depremlerin bizleri hazırlıklı olmamız hususunda uyardığını bir kez daha hatırlatıyoruz” diyerek sözlerine son verdi.