İlk kez 1992‘de Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı‘nda önerilen "Dünya Su Günü" teklifinin kabul edildiğini aktaran Tatar, “su tasarrufu” çağrısı yaptı.

“TÜRKIYE SU AZLIĞI YAŞAYAN BIR ÜLKE KONUMUNDADIR”

Tüketilebilecek yerüstü suyu potansiyeli; yurt içindeki akarsulardan 95 milyar m3, komşu ülkelerden yurdumuza gelen akarsulardan 3 milyar m3 olmak üzere yılda ortalama toplam  98 milyar m3 olduğunu anımsatan Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar “14 milyar m3 olarak belirlenen yenilenebilir yeraltısuyu potansiyeli ile birlikte ülkemizin tüketilebilir yerüstü ve yeraltısuyu potansiyeli yılda ortalama toplam 112 milyar m3’tür. Kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı sie yaklaşık 1 500 m3 civarı ile, ülkemiz su azlığı yaşayan bir ülke konumundadır” dedi.

“TÜRKiYE’NIN PEK ÇOK BÖLGESI 2030’DA SU SIKINTISI YAŞAYABiLiR”

Türkiye’nin pekçok bölgesinde ilerleyen yıllarda su sıkıntısı yaşayabileceği uyarısında bulunan Tatar, şöyle devm etti;

“2030 yılı için kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının 1.000 m3/yıl civarında olacağı ve Avrupa Çevre Ajansı‘nın hazırladığı raporda da 2030 yılında Türkiye‘nin pek çok bölgesinde orta ve yüksek seviyelerde su sıkıntısı yaşanacağına dikkat çekilmektedir. Bu durum, sanıldığının aksine, Türkiye`nin yakın gelecekte ciddi su sorunları ile karşılaşmaya aday bir ülke olduğunu göstermektedir.

“SU KAYNAKLIRIMIZ BiLiNÇSiZCE KiRLETiLMEKTEDiR”

Sınırlı olan su kaynaklarımız, hızlı ve çarpık kentleşme, nüfus artışı, endüstriyel faaliyetlerinin doğurduğu çok çeşitli katı ve sıvı atıklar, katı atık depolama yerlerinin yeraltısuyu rezervuarlarının beslenme alanlarında seçilmesi, su havzalarının imar planlarına açılması, tarım alanlarında bilinçsiz gübre ve tarım ilacı kullanılması yerüstü ve yeraltısuyu kalitesini ciddi olarak tehdit etmekte ve  su kaynaklarımız hızla kirletilmektedir”

“SU YASASI MUTLAKA ÇIKARILMALIDIR”

Türkiye’deki tüm akarsuların her noktasında son yıllarda kamu yararı göz ardı edilerek plansız bir şekilde ortaya konan HES`ler sonucunda çok ciddi ekolojik ve kültürel sorun ve olumsuzluklar yaratıldığını ifade eden Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, “Suların da bir gün çeşitli nedenlerle tükenebileceği gerçeğinden hareketle insanlarda "su tasarrufu" bilinci oluşturulmalı, bu kültürü oluşturma ve geliştirme amacıyla içme, kullanma, sulama, endüstri vb. her alanda, toplumsal eğitime önem verilmelidir” dedi. Tatar şöyle devam etti;

“Başta Büyükşehir Belediyeleri olmak üzere, kentlerimizin su temin işleri ile sorumlu Genel Müdürlükleri tesisat hizmetleri yapan birimler olmaktan çıkarılmalı, yeniden yapılandırılarak kentlerin su temin stratejilerini oluşturan, bu stratejilerin gerçekleştirilmesi konusunda çalışmalar yüreten birimler haline dönüştürülmelidir.  Suyun doğal çevrimini sürdürerek tüm insanlığın ve canlı yaşamın devamını sağlamak için suyu ticari bir meta olarak gören üretim biçimi yerine, toplumsal ihtiyaçların karşılanmasına odaklı bir anlayış esas olmalı; suyun tüm canlılar için yaşamsal bir hak olduğundan hareket edilerek, bu yaklaşım temelnde yaşanan olumsuzlukları giderecek ve önerilerimizi de hayata geçirecek bir Su yasası çıkarılmalıdır”

“SU KAMUSAL BIR MiRAS OLARAK GELECEĞE TAŞINMALIDIR”

Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar sözlerini şöyle tamamladı; “TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak Dünya Su Günü‘nde bir kez daha ifade ediyoruz ki; tarih boyunca insanların ve uygarlıkların gelişiminin en önemli unsurlarının başında gelen tatlı suların araştırılması, entegre su yönetimi anlayışıyla kullanılması, ticari bir mal olarak görülmeden kamusal bir miras olarak geleceğe korunarak bırakılması yaşamsal bir öneme sahiptir”