VURAL KÖSE / GÜNAYDIN ADANA GAZETESİ

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Başkanı Nazım Biçer, Avrupa’da 2. Dünya Savaşı’ndan sonra yıkılan evlerin yerine yapılan blok konutlarla bugün ülkemizde Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından yaptırılan evlerle benzerlikler taşıdığını söyledi. Avrupa’nın blok şeklindeki konutlardan vazgeçtiğine dikkati çekerek, Türkiye’de ise kentsel dönüşüm adı altında yapılan blok konutlarda insan unsurunun göz ardı edildiğini belirtti. TOKİ’nin yaptırdığı konutların bir denetim mekanizmasına tabii olmadığını vurgulayan Biçer,  TOKİ tarafından yaptırılan konutların 20-30 yıl sonra yeniden dönüştürme ihtiyacının ortaya çıkabileceğini kaydetti.

 

TOPLU KONUTLAR 2. DÜNYA SAVAŞI SONRASINDA ORTAYA ÇIKTI

Gazetemizin sorularını yanıtlayan İMO Adana Şube Başkanı Nazım Biçer, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkelerde başlayan toplu konut hamlesinde tek amacın evsiz insanların barınabileceği konutları çok hızlı bir şekilde yapmak olduğunu ifade ederek, bunların genellikle sosyal donatıları olmayan, dip dibe blok şeklinde evler olduğuna dikkati çekti.  

 

AVRUPA VAZGEÇTİ

Avrupa ülkelerinin savaş sonrasında ekonomik ve siyasi olarak refaha kavuştuktan sonra bu tip evlerden vazgeçtiğini belirten Biçer, Avrupa’da savaş sonrasında yapılan konutlarla Türkiye’de kentsel dönüşüm adı altında yapılan toplu  konutlarda benzer yönler olduğunu kaydetti. Türkiye’de de bir doğa olayı olan depremin afete dönüşmesi nedeniyle kentsel dönüşüm ihtiyacının ortaya çıktığını vurgulayan Biçer, “Çünkü bizim birçok binamız depreme dayanıksız ve birçoğu da sağlıksız” dedi.

 

TOKİ KONUTLARINDA İNSAN UNSURU GÖZARDI EDİLDİ

Binaları değiştirip dönüştürürken insan ve insan psikolojisinin ön planda tutulması gerektiğini dile getiren Biçer, buna karşılık TOKİ tarafından yaptırılan toplu konutların tünel kalıp sistemiyle inşa edildiği için yan cephelerine pencere bile açılmadığını söyledi. 

Biçer, “Çirkin binalar, ne renginde, ne cephesinde, ne sosyal donatılarında hiçbir şekilde insan unsuru dikkate alınmamış, diğer binalarla kıyaslanamayacak şekilde kötü binalar. Depreme dayanaklı ancak içinde yaşayan vatandaşlarımız ince işçiliğinde çok ciddi anlamda sıkıntılar olduğunu söylüyorlar. Biz de bunu onu gözlemliyoruz. Bir binanın tamamen iskeleti çok önemli değildir. İskeletiniz çok sağlam olsa da sindirim sisteminiz çalışmazsa orada sıkıntı vardır. İnce işçilik dediğimiz elektrik, makine, asansörler ve diğer unsurlar çok önemli. Örneğin 10. katta eviniz varsa ve asansör bozuluyorsa elektrik aksamıyla ilgili sıkıntı çekiyorsunuzdur. Bu tür sorunlar binayı kullanılmaz hale getiren şeylerdir” diye konuştu.

 

TEKRAR DÖNÜŞTÜRME İHTİYACI ORTAYA ÇIKACAK

Kentsel dönüşüm adı altında inşa edilen toplu konutların 20-30 yıl sonra yeniden dönüştürme ihtiyacının ortaya çıkabileceğini belirten Biçer, bu konutların bugün varoşlarda rastlanan konutlar gibi görüleceğini öne sürdü.  Biçer, “Bu binaları kullanamayacağız ve dönüştürme ihtiyacı hissedeceğiz. Biz bu kadar zengin bir ülke değiliz” şeklinde konuştu.

 

ADANA KÜLTÜRÜNE UYGUN OLMAYAN BİNALAR

Çoğunlukla Ankara ve İstanbul’da mimarisi çizilen bu binaların Adana kültürüne uygun olmadığını savunan Nazım Biçer, şöyle konuştu:

“Yeri, yönü cephesi, güneş sistemi Adana’da kullanım tarzına uygun olmayan yapılar diye düşünüyoruz. Balkonlar pek yok. Biraz daha fazla yerellikten yararlanmak lazım. Ankara’daki ya da Karadeniz’deki bir insanın balkon ihtiyacı olmayabilir ama Adana’daki insanlar gününün büyük bir bölümünü balkonda geçiriyor. İklim nedeniyle eskiden insanlar damda uyuyordu şimdi apartmanların balkonlarında uyumaya başladılar. Yemeklerini balkonda yiyorlar.  Misafirlerini de balkonda ağırlıyorlar. Burada böyle bir kültür var. Yörenin kültürüne uygun mimari de binalar yapmanız gerek.”

 

 ARSA MALİYETİ OLMADIĞI HALDE PİYASA FİYATINA SATILIYOR

İnsanların sahip olduğu haklardan birinin barınma hakkı olduğuna dikkati çeken Biçer, TOKİ’nin kuruluş amacının düşük ve dar gelirlileri konut sahibi yapmak olduğunu ifade etti.Buna karşılık TOKİ’nin yaptırdığı konutların fiyatlarıyla normal bir müteahhidin fiyatları arasında bir fark olmadığını belirten Biçer, TOKİ konutlarının hazine ya da maliye arazisine yapıldığına dikkati çekerek, arsa maliyeti olmayan binaların fiyatının bu kadar yüksek olmasının düşündürücü olduğunu söyledi.

 

“YANDAŞA RANT SAĞLANIYOR”

TOKİ’nin rezidans, iş merkezi, stadyum gibi yapıları da yaptığını anımsatan Biçer, bu durumun TOKİ’nin piyasaya rakip olarak çıktığının bir göstergesi olduğunu belirtti. Ekonominin inşaat sektörü üzerinden yürüdüğüne işaret eden Biçer, “Bu ekonomi üzerinden kendi yandaşlarına rant sağladıklarını düşünüyoruz. Bu da açık ve net. Siz arsa maliyeti olmayan bir daireyi normal piyasa dairesinin fiyatına satarsanız aradaki arsa maliyeti kimin cebine giriyor bilemiyoruz! Ki, normal müteahhitlerin yaptığı binaların bir kalitesi var ama bunun yok” dedi.  

 

TOKİ KONUTLARI DENETİMDEN MUAF

Müteahhitlerin yaptığı konutlar için belediyelerin denetim mekanizmalarının işlediğini ancak TOKİ’nin yaptırdığı konutların bir denetim mekanizmasına tabii olmadığını vurgulayan İMO Adana Şube Başkanı Nazım Biçer, denetim mekanizmasının olmadığı yerde kar hırsıyla niteliksiz binaların yapıldığını söyledi.

 

SEKTÖRDEKİ RAKİP HALİNE GELDİ

Biçer, “TOKİ müteahhidinin konut satma derdi olmadığı için nereden neyi kısarak bir an önce bitirir de kar elde ederim mantığıyla hareket ettiği için bugün sorunlar yaşanıyor. Devletin barınma hakkı kapsamında düşük ve dar gelirli vatandaşlara konut yapması gerek ama şu anda TOKİ, sektördeki firmalara bir rakip haline gelmiş durumda. Krizden çıkmak için sektörün önünü açarsınız, yatırımlar yapar, yatırımları teşvik edersiniz ama piyasaya yaptırırsınız ki en azından o para yine piyasaya girsin” diye konuştu.

 

BELEDİYELER YERELİ DESTEKLEMELİ

Belediyelerin kentsel dönüşümü TOKİ’yle yapmaları durumunda bazı avantajlara sahip olduğunu aktaran Biçer, belediyelerin yerel mimar, mühendis, sıvacı, boyacı, mobilyacı, duvarcı, işçiyi, malzemeciyi desteklemesi gerektiğini ifade etti. Biçer, “Eğer siz bunu TOKİ’ye verirseniz ihaleyi kimin alacağını yani yerel unsurları destekleyip desteklemeyeceğini bilemiyoruz” şeklinde konuştu.

 

ADANA’YA 1 TL YARARI OLMAYAN KONUTLAR

Eski Seyhan Belediye Başkanı Azim Öztürk döneminde TOKİ’ye yaptırılan toplu konutların Adana’ya ve Seyhan Belediyesi’ne de 1 TL dahi yararının olmadığını iddia eden Biçer, şöyle konuştu:

“İşçisi, malzemesi, müteahhidi dışarıdan gelen bir yatırımdır. Adana portakal bahçelerini kaybetti, bir inşaat yapıldı oraya ve Adana’ya hiçbir faydası da ekonomik getirisi de yok. Bu anlamıyla biz belediyelerin TOKİ’yle çalışmamasını öneriyoruz. Yerel mimarlarla, mühendislerle,  müteahhitlerle ve işçilerle, malzemecilerle çalışması gerektiğini düşünüyoruz. Uzun vadede belediyelerin çok daha karlı çıkacağını düşünüyoruz. Madem belediyeler kar etmiyor en azından yerellere burada faydası olsun.”