Adli yıl açılışı nedeniyle yazılı açıklamada bulunan Turhan Topalhan, “bugün 1 Eylül Adli Yıl açılışı. Adli yıl açılışının tüm Adalet Bakanlığı çalışanlarına hayırlı olması temennisinde bulunmak isterdik, ne yazık ki bunu yapamayacağız.Maalesef ülkemizde adalet mekanizmasının sadece Hakim ve Savcılardan oluştuğu düşünülmektedir. Her sene Adli Yıl açılışlarında hakim ve savcıların sorunları konuşulmakta, işin mutfağında çalışan adalet personelleri unutulmaktadır . Adalet sisteminde yargı bağımsızlığı başta olmak üzere; eleman yetersizliği, cezaevi koşulları ve doluluk oranları, uzun tutukluluk süreleri gibi pek çok önemli sorun bulunmaktadır. “ dedi.

“ Adli Yıl Açılışlarında Dahi Unutulan Adalet Çalışanları Oluyor”

Adaletin işleyişinin olmazsa olmaz unsurunun iş yükünün büyük bir kısmını omuzlayan, Hakim ve Savcıların mesai arkadaşları olan Adalet çalışanlarının Adli Yıl Açılış Törenlerinde unutularak sorunlarının dile getirilmeyerek adeta yok sayıldığını öne süren Turhan Topalhan, “Mesai mefhumu gözetmeden, tozlu arşivler, dosya yığınları arasında, düşük ücretlere rağmen iş yükünün büyük bir kısmını omuzlayan Zabıt Katipleri, Mübaşirler, Yazı İşleri Müdürleri ve Teknik Hizmetler Sınıfı çalışanları, Adalet Bakanlığınca bugüne dek bir kez bile hatırlanmanın sevincini yaşayamamıştır.Adalet Bakanlığı, yargı sisteminin sorunlarını tamamıyla ele almalı, tüm kesimler için iyileştirme ve düzenlemeler yapmalıdır. Sürekli belirli bir kesimin taleplerinin karşılanması halinde aksaklıklar giderilemez ve gittikçe büyüyen sorunlar çözümsüz kalmaya mahkum olur.” Diye konuştu.

 

“Adalet Çalışanlarının Sorunları Göz Ardı Ediliyor”

Türk Büro-Sen olarak, kuruldukları 1992 yılından bu yana adalet çalışanlarının  sorunlarını, gerek toplu pazarlık masalarında, gerek kurum idari kurullarında, gerekse alanlarda; kısacası tüm platformlarda dile getirdiklerini belirten Turhan Topalhan, “Bu sorunların çözümü için örgütlü gücümüzle demokratik mücadelemizi sürdürmekteyiz. Bu konuda 14 – 16 Eylül 2012 tarihleri arasında 81 ilimizden adalet çalışanlarının katılımıyla “Adalet Çalışanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri” konulu çalıştay düzenledik. Çalıştay sonuçlarını kitapçık haline getirerek başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, Başbakan, Adalet Bakanı, Adalet Bakanlığı bürokratları, Cumhuriyet Başsavcılar ve tüm Bakanlıklara ilettik. Aşağıda da belirttiğimiz başlıca sorunlara tüm girişimlerimize rağmen, ne yazık ki Adalet Bakanı ve Bakanlık bürokratları kayıtsız kalarak, Adalet çalışanlarını yine görmezden geldi.Sendikamız, tespit edilen sorunların çözüme kavuşması için Adalet Bakan Yardımcısı, Adalet Bakanlığı Müsteşarı ve Adalet Bakanlığı Genel Müdürleri ile defalarca görüşmelerde bulunmuştur. Diğer taraftan ise Sendikamız konunun ısrarla takipçisi olmuş, Adalet çalışanlarının sorunlarının çözüme kavuşması noktasında konuyla ilgili TBMM nezdinde kanun teklifleri, soru önergeleri verdirmek suretiyle girişimlerde bulunmuştur.” Dedi. Adalet çalışanlarının çözüm bekleyen sorunlarına değinen Turhan Topalhan, “ Adli çalışanlarımızın sorunları ; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 36. Maddesinde düzenleme yapılarak, adalet personeli için Adalet Hizmetleri sınıfının oluşturulması ,Adalet personelinin tamamına fazla mesai ücreti ödenmesi, Ulaşım ödeneğinin, tüm adliye çalışanlarına ödenmesi,Yardımcı Hizmetler sınıfında çalışan personele de ek gösterge verilmesi,Mübaşirler ve Yardımcı Hizmetler Sınıfında çalışan personelin, Genel İdari Hizmetler Sınıfına alınması,Adalet çalışanlarına fiili hizmet zammı getirilmesi,Adli Yıl açılış ayında tüm yargı çalışanlarına 1 maaş tutarında ikramiye verilmesi,Adalet Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatı ile yüksek yargı organlarının tüm personeline, Hakim ve Savcılarda olduğu gibi brüt maaşlarının %10’u tutarında yargı ödeneği ödenmesi,Nöbet görevi verilen Adalet çalışanlarının, nöbet ücreti ve izinlerinde komisyonlar arasındaki uygulama farklılıklarının giderilmesi,Yemek, Lojman ve kreş sorunlarının çözüme kavuşturulması,Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüklerinde çalışan personelin sorunlarının çözülmesi,Adalet çalışanlarının, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki Kanun kapsamına alınması,Adalet Bakanlığında çalışan 4/C’li personele kadro verilmesi,Sosyal tesislerden tüm personelin faydalandırılması, Adalet personelinin gerek adliye içinde gerekse adliye dışında can güvenliğinin sağlanması ise başlıca sorunlarıdır. “ diye konuştu.

 

“Bir Pakette Adalet Personeli İçin Çıkarılmalı”

 

Adalet çalışanlarının, Görevde Yükselme, ücret adaletsizliği, sağlığı tehdit eden çalışma ortam ve koşullarının iyileştirilmesi, can güvenliğinin sağlanması gibi bir çok sorunu çözüm beklediğini belirten Turhan Topalhan, “Bugüne kadar çıkartılan yargı paketlerinde adalet çalışanları için bir iyileştirme yapılmaması on binlerce adalet çalışanını üzmüş ve Adalet Bakanlığına küstürmüştür. Adalet çalışanları, Bakanlıktan personeli içinde bir Yargı Paketi çıkartılmasını beklemektedir.Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nün faaliyet raporuna göre, Haziran 2014 itibariyle cezaevindeki tutuklu ve hükümlülerin sayısı 151 bin 47 kişiye ulaşmıştır. Bu rakamla cezaevleri, Cumhuriyet tarihinin en büyük doluluk oranına ulaşmış durumda. Araştırma şirketlerinin 2013 yılında yapmış olduğu anketlere göre vatandaşlarımız Türkiye’nin en büyük sorunlarının işsizlik, asayişsizlik, eğitim, hukuksuzluk ve yolsuzluk olduğunu söylemiştir. Hazırlanan raporlar ve anketler dikkate alınacak olursa, ülkemizde hukuk sistemimizin AKP iktidarı döneminde çöktüğünü söylemek yanlış olmaz. Unutulmamalıdır ki, devasa adliye binaları yapılarak hukuksuzlukların önüne geçilemez.” Dedi.

“Hukuk Siyasi İktidarın Oyuncağı Olmamalı “

AKP hükümetinin son dönemlerde “paralel yapı” avı adı altında, hukukun üstünlüğünü ayaklar altına aldığını öne süren Turhan Topalhan, “HSYK, Danıştay, Yargıtay gibi bir çok kuruma müdahale etti. Anayasa’yı çiğnedi, hukuku elinde adeta bir oyuncağa çevirdi. Yargı bağımsızlığı ilkesi yok sayıldı. Bu da vatandaşlarımızın hukuka olan güvenini temelden sarstı. Bu durum uluslararası arenada da ülkemizin prestijini sarsmaktadır. Vatandaşın yeniden yargıya güveninin sağlanabilmesi için siyasi iktidar elini yargıdan çekmeli, hukuku daha fazla katletmemelidir. “ diye konuştu.