ZEYTİNLİK ALANLAR İÇİN ÖNGÖRÜLEN KORUMA KALDIRILIYOR

Bugüne kadar 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunda altı kez, zeytinlik sahalarını farklı amaçlarla kullanmaya yönelik değişiklik yapılmak istense de, kamuoyundan gelen tepkiler nedeni ile bu değişikliklerin gerçekleştirilemediğini ifade eden Karademir; “Tasarıyla 3573 sayılı Kanunda ekleme ve değişiklikler yapılıyor. Tasarıda 3573 sayılı Kanunun 1’inci maddesine zeytinlik saha ve kurul tanımları ekleniyor. Dekarda 15 ağaçtan daha az ağacın bulunduğu sahalar, zeytinlik sahası dışında tutularak, kanunun zeytinlik alanlar için öngördüğü korumacılıktan mahrum bırakılıyor. Ülkemizde geleneksel olarak daha önce kurulmuş zeytinliklerde dekara dikilmiş olan ağaç sayısı 10-12’dir. Tasarı ile zeytinlik saha için 15 ağaç sınırı getirilmesi yeni alanlar için sorun olmasa da, kadimden beri zeytinlik olan, yaşlı ağaçların bulunduğu sahalarda önemli sorunlara ve telafi edilemez tahribatlara yol açacaktır.”

ZEYTİNLİK SAHALARI KORUMA KURULU

Tasarıyla getirilen bir diğer değişikliğin ise, zeytinlik sahası bulunan her ilde valinin başkanlığında dokuz kişiden oluşan zeytinlik sahaları koruma kurulu olduğuna dikkat çeken Karademir, “Kurulun Ziraat Odası ve ziraat fakültesi dışındaki üyeleri, Valinin emrinde yer alan çeşitli Bakanlıkların; Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Orman ve Su İşleri Bakanlığının İl Müdürlükleridir. Kurulda bunlara ilave olarak Ziraat Fakültesi, Ziraat Odaları ve GTHB Araştırma Enstitüleri’nden birer üye yer almaktadır. Böyle bir kurulda Valinin istediği bir kararın çıkmaması söz konusu değildir.”

ZMO KURULDA YOK…

Toprak Koruma Kurullarında üye olarak yer alan ve tarım topraklarının korunması konusunda mücadelesini başarılı bir şekilde yapan Ziraat Mühendisleri Odası’na bu başarısının karşılığı (!) olarak, zeytinlik sahaları koruma kurullarında yer verilmediğine de değinen Karademir, “Tasarıyı hazırlayanlar, her ilde ziraat fakültesi bulunduğunu sanmaktadır. Ülkemizde 39 ilde 40 ziraat fakültesi bulunmaktadır. Ağaç sayısı bakımından ilk on sırada yer alan Manisa, Mersin ve Gaziantep’te Ziraat Fakültesi bulunmamakta, Balıkesir (Bandırma) ve Muğla’da (Fethiye) kurulu fakülteler de ise henüz öğrenim başlamamıştır.

Bakanlığa bağlı, "araştırma enstitüsü" adını taşıyan on dört ilde kurulu 18 araştırma enstitüsü bulunmaktadır. Araştırma enstitüsü dışında 24 ilde kurulu 26 araştırma istasyonu bulunmaktadır. Çok belirgin örnek olarak sadece Hatay ve İzmir’de bulunan ve zeytincilikle ilgili çalışmalar yürüten Bakanlık teşkilatlarının adı "Zeytincilik Araştırma İstasyonu Müdürlüğüdür" Taslakta araştırma enstitüsü ifadesi yer aldığı için, bu kurumlar doğrudan konuyla ilgili oldukları halde, Kurulda yer alamayacaktır.”

HER TÜRLÜ FAALİYETE İZİN

Tasarıda yatırım izinlerinin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından verileceği,  Bakanlığın bu yetkisini, gerektiğinde valiliklere devredebileceğinin öngörüldüğünü belirten Karademir; “Bakanlığın izin yetkisini valiliklere devretmesi durumunda, valilikler kendi başlarına izin verebilecektir. Kurulun yatırıma ilişkin görüşünün bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Tasarıda izin verilenlerin kendilerine tahsis edilen yerleri tahsis süresi bitiminde eski vasfına getirmekle yükümlü olmaları hükmüne yer verilmişse de, yapılaşmayı içeren bir faaliyet sahasının, eski vasfına getirilmesinin çoğu zaman mümkün olmayacağı açıktır.”

MERALARIMIZA YENİ BİR TEHDİT

Tasarının 30.maddesi ile 4342 sayılı Mera Kanunu‘nun 14. maddesinin birinci fıkrasına (i) bendi eklendiğini, Mera Kanunun Tahsis Amacının Değiştirilmesi başlıklı bu maddesi, Kanun ilk çıktığında mera alanlarının tahsis amacının değiştirilmesine ilişkin istisnaları kapsarken, sürekli yeni eklemelerle meraların başka amaçlarla kullanılmasının dayanağı haline geldiğini söyleyen Karademir şöyle konuştu; “Tasarıdaki değişiklikle, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının talebi ile OSB‘ler, Endüstri Bölgeleri, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ile yerleşim yerleri içinde bulanan sanayi siteleri ve münferit işletmelerin yerleşim yeri dışına çıkarılması için, tahsis amacı değişikliği yapılır hükmü getirilmektedir. Ayrıca bu kapsamda tahsis amacı değiştirilen meralar için ödenmesi gereken 20 yıllık ot bedeline de muafiyet getirilmektedir. Meralara ilişkin yapılan bu değişiklikler, son yıllarda krizden bir türlü çıkamayan hayvancılığımız için büyük bir tehdittir.”