Değişimin son derece hızlı bir şekilde yaşandığı ve insanlar arası ve insan dışı (sanal âlem) ilişkilerin had safhaya ulaştığı günümüzde, güven ilkesi daha çok önem kazanmaktadır.

Ve fakat aynı zamanda, her şeyin çok hızlı geliştiği bu ortamda güven ilkesi yerini güvensizliğe bırakarak önemi yitirmektedir de.

Örneğin; alışveriş yaptığınızda satıcıya…

Bir sıkıntınızı\bir derdinizi anlattığınızda karşınızdaki kişiye…

Bir işyerinde çalışıyorsanız işverene, bir işveren iseniz işçiye…

Gündemi takip ediyorsanız basına…

Seçim zamanı oy kullanacaksanız ve sonrasının daha iyi olmasını istiyorsanız siyasete ve siyasetçiye…

İyi şeyler yapmak ve daha iyi yerlere gelmek istiyorsanız kendinize…

Yaşamınız boyunca annenize, babanıza, kardeşinize, sevdiğinize, arkadaşlarınıza…

Sanal ortamda herhangi bir işlem yapıyorsanız (alışveriş, haber veya bilgi paylaşımı, vb…) kullandığınız siteye…

Kısacası iletişim halinde olduğunuz her şeye güvenmek istersiniz.

Güvenmek istersiniz. Çünkü her şeyi ayakta tutan güvenin kendisinden başkası değildir.

Oysaki günümüzde güvenmemek asıl olan bir durum iken, güvenmek ise istisnai bir durumdur…

Örneğin; alışveriş yaptığınızda satıcıya pek güven duy(a)mazsınız. Çünkü daha fazla kazanmak için sizi kandırdığını düşünürsünüz.

Bir kimseye bir sıkınızınızı\bir derinizi anlatmaya çekinirsiniz. Çünkü vermiş olduğunuz bu sırrın aranızda kalacağından pek emin olamazsınız.

Çalıştığınız işyerinde işverene güven(e)mezsiniz. Çünkü harcamış olduğunuz emeğin tam karşılığını alamadığınızı düşünürsünüz.

İşveren ise çalıştırdığı işçiye pek güven duy(a)maz. Çünkü işçinin yapmış olduğu işi layıkıyla yerine getirmediğini varsayar.

Bir kimse çoğu zaman kendisine güven duymaz. Çünkü kişi kolayı seçer ve önüne çıkacak olan engellere takılıp kalır her durumda.

Bir seçmen oy kullandığı zaman siyasete ve siyasetçiye pek güven duymaz. Çünkü siyasetin ve siyasetçinin kendi oy maksimizasyonu için seçim döneminde vermiş olduğu vaatlerin seçimden sonra yerine getirilmeyeceğini bilir.

İnternet üzerinden bir alışveriş yaptığınızda kullanmış olduğunuz siteye pek güven duymazsınız. Çünkü nasıl bir durumla karşı karşıya kalacağınızı pek kestiremezsiniz.

Bu tabloya bakınca büyük resmi kolay bir şekilde görebilirsiniz. Bu büyük resim, o kadar açık ve nettir ki, güvensizliğin her durumda güven ilkesine ağır bastığını görmezden gelmek büyük bir hata olsa gerek.

Bu nedenledir ki, toplumsal çözülmeler günümüzde yaygınlaşmakta ve daha önceleri sahip olunan değerler her an yitirilmektedir.

Bu nedenledir ki, insan ilişkileri zayıflamakta ve toplumsal huzursuzluk yaygınlaşmaktadır.

Oysaki bir kimseye ve\veya bir şeye güvenmek çok zor iken, güvenmemek ise çok kolaydır…

Günümüzde gelişen teknoloji ve değişime uğrayarak özünü yitiren insanoğlu her defasında kolay olanı seçmekte ve bu nedenle her durumda, büyük bir güvensizlik ortamı baş göstermektedir.

Bu nedenledir ki, birçok kimse güvenebileceği bir dala tutunmak istemekte ve her defasında onu aramaktadır.

Ve onu bulduğunda ise çok kolay bir şekilde onu kaybedip uzun bir süre muhafaza edememektedir. Çünkü yine bir yerlerde güven ilkesi yerini güvensizliğe bırakmaktadır ve güvensizlik güven karşısında galip gelmektedir.

Oysaki insanlar arası ve insan dışı ilişkilerin uzun süreli olmasının temelinde tamamen güven ilkesi yatar…

Günümüzde yaşanan her türlü ilişkinin kısa süreli olduğu yadsınamaz bir gerçektir.

Gerçektir. Çünkü günümüzde güvensizlik temelli ilişkiler üzerine kurulan birçok yuva dağılmakta ve boşanma sayısı her an artmaktadır.

İnsan ilişkileri her an zayıflamakta ve hatta şiddet olayları yaygınlaşarak daha kötü bir durum almaktadır.

İnsan iradesi, sadece kendi çıkarına hizmet etmekte ve bireysellik had safhalara ulaşarak toplumsal düşünce yok olmaya yüz tutmaktadır.

Bu nedenledir ki, her durumda ve her ortamda adaletsizlik baş göstermektedir v günümüzün adaletine olan güven minimum seviyelere inmektedir.

Bu ve benzeri birçok olay olmakla birlikte, görmezden gelerek haksızlık etmememiz gereken başka bir durum ise bilim ve teknolojinin her an gelişim içinde olmasıdır.

Bu nedenledir ki, bilim ve teknolojiye ve bu yönde gelişime olan güven artmaktadır.

Lakin başka bir gerçek ise, bu denli hızlı gelişen bilim ve teknolojinin insanlığı kendi yalnızlığına mahkûm etmesi ise başka bir güvensizliği doğurmaktadır.

Evet! Bilim ve teknoloji alanında gelişiyoruz. Lakin insanlık ve güven alanında da bir o kadar gerilemeye devam ediyoruz…