Bana E-posta veya Facebook adresimden çok mesaj geldi.
“Adana Demirspor şahane bir yönetim oluştu. Niye yazmıyon?”
“Demirsporu son şampiyon yapan adam başkan beeee. Niye sesin çıkmıyor”
“Hayırdır zoruna mı gitti”
Falan filan...
Eyvallah
O zaman yazayım
***
Sanırım bana mesaj yapan genç renkdaşlarımdan (Yazıları heyecanlarından genç oldukları sonucunu çıkarıyorum) çoğu henüz daha doğmamışken yazmaya başlamış ve papağan gibi benzer şeyler söylemişimdir.
“Günü kurtarmak değil geleceği şekillendirmek gerekir”
Adana Demirspor bugün ne ise inanın 20 yıl önce de benzer sorunlar içerisindeydi. 20 yıl önce sorunların üstesinden gelinemeyince “Demirspor’un kulüp anahtarını Vali’ye bırakalım” deniyordu, Şimdi Vali önderliğinde yönetim oluşturuluyor.
O zaman’da “Demirsporun borcu ... “ deniliyordu, bugün de Adana Demirspor’un borcundan bahsediliyor.
Pek değişen bir şey yok.
Değişen isimler sadece.
Mantık aynı, düzen aynı malesef sonuç aynı.
***

Ben yıllarca Adana Demirspor’un Belediye “girdabı”ndan kurtulmasının gerekli olduğunu yazdım. Adana Demirspor, seçilen Başkanın özgür iradesiyle yönetileceği bir dönem hayal ettim.
Olmadı.
Şimdi Vali bilgisi, Belediye Başkanlarının onayı ve isim vermesiyle yönetim oluşuyor
Ben Adana Demirspor’un Büyükşehir’den kurtulması gerektiğini söylerken, şimdi Belediyelere daha bağımlı hale gelmesi endişesini taşıyorum.
Bir çocuğun büyüyüpte hala anne ve babasının kontrolünde olması gibi. Evlendiğinde de anne ve babasının kontrolunda kalması gibi.
Kalıcı geliri yıllarca söyledim, bunu yazan arkadaşlarımız da oldu. Ortada hiçbir şey yok.
Altyapıya hala pozitif bakılmıyor.
Taraftarlık bilinci sadece stada gelmeyle değerlendiriliyor.
Kurumsallık irade konulamadığı için başarılamadı. Adamına göre muameleler sürdü.
***
Sedat Sözlü Başkan adayı olacağının duyurulmasyla yazdığım yazıların hepsi malesef çıktı. Adana Demirspor’un kötü yönetildiğini ve 1 yıl kadar önce “Şampiyon olsakta küme düşmüş olurmuyuz” yazımla tehlikeye dikkat çektiğim durumla nasıl karşı karşıya kaldığımızı görmediniz mi?
Siz Vali, Belediye Başkanlarının oluru desteğiyle değil, Başkbakan Cumhurbaşkanının desteğiyle 101 kişilik yönetimde yapsanız çözüm değildir. Çözüm anlayışı değiştirmekte.
Hep aynı şeyleri yaparak asla farklı sonuç alamayacağınızı çok iyi biliniz.
Farklı düşünüp, farklı uygulamalarla ve farklı yönetim anlayışıyla farklı sonuç alabilirsiniz.
Bu yönetim yolun başında.
Başlangıcı, yönetim oluşturma tekniği nedeniyle malesef kötü oldu. Ancak çok iyi yöneticiler var. Bu kez farklı olabilir mi? Henüz belli değil.
***
Ancak Hasan Şaş olayı, Giray Bulak tercihi, Amedspor’dan kaleci Kurtuluş’un alınması, beni tedirgin etti.
Gerçekten inanılmaz derece tedirgin oldum
Giray Bulak en son Mersin İdmanyurdu’nda hocalık yapmış ve 20 Aralık 2012-8 Mart 2013 arasında 78 günde 14 maçta takımının başında sahaya çıkmış. 
Tüm kariyeri 111 maçta takımının başında Teknik Direktör olarak çıkması. Hiçbir kulüpte tam 1 sezon görev yapmamış. En uzun süreli hocalık dönemi, 28  Eylül 2008 ile 20 Mayıs 2009 arasında Konyasporda 33 maçta takımının başında sahaya çıkması. Diğer çalıştırdığı takımlarda uzun süreli çalışmamış. (Kaynak Transfermrkt)
Umarım bir bildikleri vardır.
Neyse çok karamsar bir tablo çizmeyelim. Uyarımızı yapalım. Doğruları haykıralım. İsteğimiz, yıllardır alıştırılan düzenin sona ermesi.
Ama şu unutulmasın, şu soruları da artık yüksek sesle soracağız
Neden Adana Demirspor’un borcu bit(irele)miyor
Neden altyapıdan A takıma futbolcu gelemiyor!
Neden Adana Demirspor Süper lige çıkarılamıyor
Neden Adana Demirspor kurumsallaştırılamıyor
Neden adamına göre muamele dönemi bitmiyor
Yolun başındayken, gömleğinizin düğmesini doğru ilikleyin lütfen.
Yoksa hatalar zincirinin başlama vuruşunu yaparsınız.
Benden söylemesi...