Sakıp Sabancı Müzesi'ndek (SSM) "Oryantalizmin 1001 Yüzü" sergisinin açılışında konuşan
Çelik, bu önemli sergide davetlilerle birarada
olmakan büyük mutluluk duyduğunu söyledi.
Serginin temasını oluşturan oryantalizmin, her ne kadar son iki yüz yıllık süreçte zirveye
çıkmış olsa da tohumlarının İslamiyet'in doğup yayılmaya
başladığı dönemlerde atıldığını vurgulayan Çelik, şöyle devam etti:
"Kaynağını Yunan ve Roma medeniyetinden alan Avrupa ya da Batı, Hristiyanlığın ortaya
çıkıp kendi medeniyetlerini dönüştürmesinin şokunu
henüz atlatabilmişken karşılarına çıkan ve yine doğudan gelen yeni bir dinin getirdiği esasları
anlama çabasına girmiştir. Zira İslam, Batı'nın
öncekiler gibi dönüştürmeye mukedir olamayacağı ölçüde metodolojik, kavramsal ve
eylemsel bir içeriğe ve derinliğe sahiptir. Aile hayatından
devlet yönetimine, siyasetten ekonomiye, sanattan düşünce hayatına kadar her alanda, her
dönemde ve her coğrafyada iz bırakmış olan İslam ya
da Batı'nın tabiriyle Doğu, artık en ciddi şekilde araştırılması gereken 'bir mesele' olmuştur.
Böylece 'Doğu', oryantalizm tarafından didik didik
edilerek, ahlaki ve gayri ahlaki her metot kullanılarak öğrenilmeye ve anlaşılmaya
çalışılmıştır. Tüm bu süreç, oryantalizmin Doğu'nun
anlaşılmasında büyük ve vazgeçilmez bir birikim oluşturmasının yanı sıra buna paralel olarak
düşünce ve siyaset hayatı için çeşitli travmalar da
üretmiştir."
Çelik, bu bakımdan oryantalizmin bilimsel açıdan faydalı ve değerli sonuçları olduğu gibi ne
yazık ki politik, sosyolojik ve kültürel anlamda çok acı
neticeleri de olduğunu, İslamofobia ve antisemitizmin temel argümanları ile sömürgeciliğin
motivasyonunun da belirli oranda oryantalizmden
beslendiğini kaydetti.
Bakan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu anlamda oryantalistler, bizim düşüncelerimizi, algılarımızı, hayallerimizi ve eşyalarımızı
yorumlarken kendi tasavvurları içerisinde
oksidentalizmin de insanlığın düşünce ve siyaset hayatına aynı zararları verdiğini kaydetmek
gerekir. İşte bugün oryantalizmi bir kez daha
tartışmamızın en önemli nedenlerinden birisi, bu olgunun kendi düşünce dünyamızda hala
önemli bir yer tutuyor oluşudur. Oryantalizmi tartışmak,
bir yandan büyük bir düşünsel birikimi keşfetmeye devam etmek, öte yandan ise enteleküel
planda dünyaya yeni ve değerli katkılar
sunabilmemizi engelleyen fikri hastalıklarımızdan kurtulmak için elzemdir."
Kültür ve Turizm Bakanı Çelik, başta Sabancı Vaki Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı
olmak üzere, bu önemli konuyu yeniden tartışma
imkanı veren bu güzide serginin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.
-Oryantalizmin 1001 Yüzü-
SSM, yeni sergisiyle oryantalizmin 1001 yüzünü mercek altına alıyor. Sanatseverlerin
ziyaretine açılan sergi, 19. yüzyıl oryantalizmine
odaklanırken,
"oryantalizm" teriminin kaynağına inerek, bilim dünyasından arkeolojiye, mimariden dünya
sergilerine, fotoğraftan modaya uzanan pek çok
konudaki etkilerine ışık tutuyor.
Sergide, 19. yüzyıl başında gerçekleşen arkeolojik kazılar, dünya sergileri görüntüleri, değerli
kitaplar, Avrupa'daki oryantalist mimarinin Osmanlı
İmparatorluğu'ndak uygulamaları, oryantalist tarzda iç mekan tasarımları, sahne dekoru ve
moda, stüdyo fotoğrafları ve 19. yüzyıl ile başlayan
Doğu'ya seyahatin değişik aşamaları, obje ve örneklerle sunuluyor.
Serginin açılışının ardından iki gün boyunca düzenlenecek konferans programı kapsamında,
serginin bilimsel danışma komitesinde de yer alan
profesörler, oryantalizmi resim, mimari, müzik ve sinema gibi alanlar üzerinden kimi zaman
disiplinler arası karşılaştırmalı olarak anlatacak.
SSM'de 11 Ağustos'a kadar ziyaret edilebilecek sergi süresince konferans programları, film
gösterimleri, çocuk ve yetişkin eğitimleri
gerçekleştirilecek.