Adana Demirspor’un özelliği, alışkanlığı oldu artık;  karın ağrısı çekmen lazım... Göğüsüne öküz oturacak, biraz baş ağrısı ardına stres sonrası kerim...

Eee Play-Off’ta olmazsa olmazı Adana Demirspor’un. Nitekim son yıllarda üst üste en çok Play-Off’a kalan takım. Alışkanlıklar edindi bir kere...

Uzun yıllar bekledi camia bazı başarıları. Yılmadan azalmadan çoğala çoğala, demirleri söke söke...

 

Peki yıkılırmıydı? Bu karın ağrıları, Play-Off sancıları, yıkılırmıydı? Alışkanlıklar...

Çokta hoş yıkılırdı...

Sana sunulan altın tepsileri görmezden gelmeseydin...

Umut’tan umutsuzluk yaratmasaydın...

Aynı pilavı ısıtıp rakibe sunmasaydın...

Yanında olan yerel basına kulak kabartsaydın...

Takımı 14 kişi üzerine kurmasaydın...

Devşirme oyuncular üretip ısrarcı olmasaydın...

Bünyende bulunan Türk futbolunun önemli ismi sadece tribünden seyretmese idi...

Sezonun son çeyreğinde ki her maç sonunda  önüne aldığın şapkayı tekrar aynı şekilde takmasaydın...

mutlu huzurlu şampiyon olurdun...

 

Galibiyete hasret kaldın. Moral desen ne arar? Play-Off kapıda... Nasıl bir yol izlenecek merak konusu?

Kan değişiminden söz edildi son haftalarda. İyi gelebilirdi ancak öyle bir niyetinde olmadığı görünüyor...

Taraftar desen;

 Taraftar umudunu tam anlamıyla  yitirmedi. Alışkanlıklar demiştim ya. Karın ağrısı hani...Yıllardır bu tablolara alışkın taraftar. İticin gücün yerli yerinde...

Takım desen;

Takım ilk ikiden güle oynaya çıkardı... Play-Off'un üstesinden gelebilecek kapasiteye sahip...

Aslında  şairin garsona dediği gibi; ''masa iyi, manzarayı değiştir'' -mek lazım...

 

Ya şapkada ki yanlışlıkları düzelteceksin, ya da şapkanı önüne değil kafana takıp, eline çantanı alıp.....

Saygılar...