‘Başta üyelerimiz olmak üzere, Adanalıların, Ülkemizin ve Tüm İslam
Aleminin mübarek Ramazan Bayramı’nı en içten dileklerimizle
kutluyoruz” diyen Başkan Esendemir, kutlama mesajında şu görüşlere yer
verdi:
Kutsal bir ayı geride bırakarak Ramazan Bayramı’na ulaştık.
Gönül ister ki dini ve milli bayramları hep coşku ile kutlayalım.
Dini bayramlarda çocukluğumuzda olduğu gibi günler öncesinden
heyecanlanalım ve bayram namazının ardından büyüklerimizin ellerini
öpebilmek için sabırsızlanalım. Gittiğimiz yerlerde ve gelen
misafirlerle coşku, sevinç içerisinde bayramlaşalım.
Ne yazık ki; son yıllarda bayramlar bu özeliğini gidererek kaybetmeye
ve  kısa süreli tatil fırsatına dönüşmeye başladı. Bayram öncesinden
telefon, sms ve elektronik ortamda bayramlaşma yolları bulundu,
böylece dost ve akraba ilişkileri sosyal medyaya kurban edildi.
15 Temmuz 2016 tarihindeki hain darbe girişiminden sonra,
Cumhurbaşkanlığı referandumu, terör olaylarında verdiğimiz şehitler
yaşadığımız bayramlara da darbe vurdu. Siyasi parti liderlerinin
söylemleri ile toplum adeta kutuplaşmaya yöneltilirken, yurt dışındaki
mihrakların oyunları ile bacasız sanayi olarak adlandırdığımız turizm
olağanüstü yıpratıldı.
Oteller pansiyon fiyatına, “herşey dahil” promosyonlarla müşteri arar
hale geldi.
Dokunulmazlıkların kaldırılmasından sonra bazı milletvekillerinin
tutuklanmaları adalet ve yargı alanında  eleştirileri artırırken, CHP
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu uygulamaları protesto için
Ankara’dan İstanbul’a yürüyüşe başladı.
Birçok gazete, dergi, radyo, TV’nin kapatılması ve gazeteci
tutuklanmaları tedirginlik yaratırken, aslında dargınlıkların sona
erdirildiği günler olan bir bayrama, medya sektörünün en azından bir
bölümünün buruk girmesine yol açmıştır.
Çalışanlarının  basın kartlarının iptal edildiği bu yayın kuruluşları
ve sorumluları ile birçok gazeteci hakkındaki davaların bir an önce
sonuçlandırılarak haksızlığa uğrayanlar varsa  mağduriyetlerinin  kısa
sürede  sona erdirilmesini diliyoruz. Çünkü  basın kartı iptal edilen
birçok gazeteci görev yaptıkları yayın organlarından dolayı tekrar
kartlarını alamamakta ve mağduriyetleri artmaktadır.
Her fırsatta dile getirdiğimiz korsan gazetelere herkes dikkat
etmelidir. Seçim, bayram ve yılbaşı öncesinde kısa süreli yayınlanıp
sonra ortadan kaybolan gazetelere itibar edilmemelidir. Son zamanlarda
belediye ilanlarına endeksli birçok gazetenin de yayına başladığı
dikkat çekmektedir.  Belediyeler ilan çalışmalarında buna özen
göstermeli, belirli süre düzenli yayınlanmayan yeni gazetelere ilan
vermemelidir.
Bunun yanı sıra kamuya karşı sorumluluğunu bilerek onuru ile
habercilik yapmaya çalışan yerel gazetelerimiz, imkansızlıklara rağmen
yayınlarını sürdürüyor. Olumsuzluklara rağmen görevini layıkı ile
yapmaya çalışan gazetecilerin baskı altına alınmasını,  ilkeli yayın
hayatını sürdüren medya kuruluşlarının sansür ve yargı tehdidi ile
karşı karşıya bulunmasını tasvip etmiyoruz. Demokrasinin tüm kurumu ve
kurallarıyla hayat bulmasının yegane yolunun, “Özgür medya”dan
geçtiğini unutmamak gerek.
Bu arada “Çamur at izi kalsın” mantığı ile yapılan yayınların en
başta, bu işi onuruyla yapan meslektaşlarımıza ve yayın organlarına
büyük zarar verdiğinin, inandırıcılığını kaybetmesine vesile olduğunun
bilinmesini istiyoruz. Gazeteciler, ellerinde kesin bilgi ve belge
olmadan kişi ve kurumları hedef alan yayınlardan  kaçınmalı,
demokrasiye ve ifade özgürlüğüne dayanarak başkalarının kişilik
haklarına yönelik asılsız yayın yapmamalıdır.
Herşeye rağmen bayramlar, sevgi ve barışın içselleştirildiği
günlerdir. Başta meslektaşlarımız olmak üzere tüm halkımızın bayramını
kutluyor, bu vesile ile tüm şehitlerimizi de bir kez daha rahmetle
anıyorum.