ÇGC, şu görüşlere yer verdi:

“Halkın haber alma hakkı gibi kutsal bir görevi yerine getiren
gazeteciler, tarihin her döneminde olduğu gibi bu süreçte de çeşitli
güç odaklarınca baskı altına alınmaya, sindirilmeye, susturulmaya
çalışılıyor. Ülke siyasetine yön verenlerin her platformda
eleştirdiğimiz basına yönelik tutum ve politikalarına benzer
uygulamaları yerel ölçekte de zaman zaman görüyoruz.

Gazeteciler eleştirilmez, yasa tanımaz veya ayrıcalıklı kişiler
elbette değildir. Basın kuruluşları da anayasamız olarak
nitelenebilecek Basın Meslek İlkelerine bağlı olarak ve sorumlu
yayıncılık anlayışı ile hareket eder. Gazetecilerin yaptıkları
haberler ve basın kuruluşlarının da yasalara uygun yayın politikası
kimsenin müdahalesine açık değildir.

Gerekçesi ne olursa olsun basın kuruluşlarının kapısına dayanmak,
zaptiye önlemlerle baskı altına almak çağdaş bir ülkenin
gelenekleriyle bağdaşmaz. Herkes yasalara uymakla yükümlüdür. Basın
kuruluşlarının yasal olarak eksiği veya yanlışı olduğu düşünülüyorsa
bunu düzeltmenin yolları vardır. En açık adres hukuki yollardır.

Bir binanın hormonlu olması gerekçesiyle yayıncılığı beğenilmeyen bir
televizyon kurumuna yönelik yapılanlar kabul edilemez. Basın
kuruluşlarının her ne gerekçeyle olursa olsun baskı altına alınması
girişimlerini reddediyor ve kınıyoruz.”