“Bize bırakılan en büyük miras olan Cumhuriyeti yaşatmak, korumak ve daha ileriye taşımak bugün bu topraklar üzerinde yaşayan her Türk vatandaşının en büyük görevidir.” diyen Esendemir mesajında şu görüşlere yer verdi:

“ Genel anlamda Cumhuriyet; egemenliğin milletin elinde olduğu yönetim şeklidir. Bu yönetim biçiminde yurttaşlar sahip olduğu egemenliği, belli süreler içinde  seçtiği temsilcileri aracılığı ile kullanır. Cumhuriyet sisteminde egemenlik toplumun tümüne aittir. Bütün vatandaşlar devlet yönetimine eşit şekilde katılırlar. Devlet vatandaşların ortak iradesinin bir sonucudur.

Başka bir ifade ile Cumhuriyet; Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün çizdiği çağdaş, uygar ve medeni bir yoldur. Halkın gücü, milletin sesidir. Kişi hak ve hürriyetinin yasalarla korunma altına alındığı ve başkasına zarar vermeden özgürce kullanıldığı rejimin adıdır. İnsan haklarını, demokrasiyi ve evrensel hukuk değerlerini savunan sistemdir. Ortaçağın karanlık dehlizlerinden uygar dünyaya açılan aydınlık penceredir. 

29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilan edilmesi ile saraylarda babadan oğula devredilen saltanat son bulmuş, halkın serbest iradesine dayalı devlet yönetim biçimi egemen kılınmıştır. Batılı emperyalist devletler, Birinci Dünya Savaşı sonunda  askerî, siyasî ve ekonomik olarak güç kaybeden ve zayıflayan  altıyüz yıllık Osmanlı Devleti’ni çok kolay şekilde işgal ve aralarında pay edecekleri hayalleri kurarken, Türk ordusunun başlatmış olduğu Kurtuluş Savaşı’ndan galip çıksa bile, toparlanmasının asla mümkün olamayacağı hesapları yapıyordu. Ne var ki, burada bir büyük lideri, komutanı, devlet adamını unutmuş, göz ardı etmişlerdi. O büyük ve kahraman lider, Mustafa Kemal’di. 

Nitekim Mustafa Kemal, Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte cesaret ve kararlılıkla Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğini aydınlatacak devrim ve inkılapları bir bir uygulamaya koymuş, ülkenin çağdaş ve uygar dünyada hakkettiği yere ulaşması için büyük çaba ve emek harcamıştır. Büyük Komutan ve Devlet Adamı Mustafa Kemal, savaş meydanlarında kazanılan zaferlerin, ekonomik başarılarla taçlandırılmaması halinde boşa gideceğini çok iyi biliyordu. Kurtuluş Savaşı sonrasında İzmir’den Ankara’ya dönerken yanındaki arkadaşlarına, “Asıl büyük savaş şimdi başlıyor. Büyük savaş, cehaletle yapılacak olan mücadeledir. Bunun tek yolu; milli bir eğitim politikası oluşturmaktır”  diyordu.

Akabinde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin akılcı, bilime dayalı sağlam temeller üzerine inşa edilmesi için ömrünün sonuna kadar büyük bir mücadele içerisinde olmuştur. 

Günümüzde özellikle Ortadoğu coğrafyasında rejim bunalımı yaşayan, insana ve bilime gereken değeri vermeyen, kişi hak ve hürriyetini kısıtlayan baskıcı uygulamaları rehber edinen ulusların kardeş kavgalarından, iç çatışmalardan, kısır mezhep çekişmelerinden kurtulamadığını, her yeni güne kan ve gözyaşı ile başladıklarını üzülerek görüyoruz. Bu anafor ve girdaptan kurtulmanın aslında basit ve kestirme yolunu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, o yıllarda göstermiş: “İnsan temel hak ve özgürlüklerinin saygı çerçevesinde  kullanıldığı, akla ve bilime dayalı  Cumhuriyet rejimine, yani demokrasiye sıkı sıkıya bağlılık.”

Bize bırakılan en büyük miras olan Cumhuriyeti yaşatmak, korumak ve daha ileriye taşımak bugün bu topraklar üzerinde yaşayan her Türk vatandaşının en büyük görevidir.  Bu vesile ile Mustafa Kemal Atatürk'ü ve silah arkadaşlarını bir kez daha saygı, sevgi, minnet ve rahmetle anıyoruz. Bu arada, özellikle Doğu’da ve sınır bölgelerimizde güzel yurdumuzu bölmeye yönelik yıkıcı faaliyette bulunan bütün terör örgütleriyle canları pahasına mücadele eden kahraman güvenlik güçlerimize muvaffakiyetler diliyor, tüm şehitlerimize Yüce Allah’tan rahmet, yakınlarına ve Türk Milleti’ne sabır, yaralı ve gazilerimize de acil şifalar temenni ediyoruz.

Bütün halkımızın ve basın camiasının 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı gönülden kutlarken, yazımı  Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün birkaç güzel ve anlamlı vecizesi ile bitiriyorum:

"Türk milletinin karakterine ve adaletine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir." 

"Cumhuriyet, yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir." 

“Demokrasi ilkesinin en yeni ve akılcı uygulamasını sağlayan hükümet biçimi Cumhuriyet’tir.”

“Ey yükselen yeni nesil. İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz. Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”

“Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi hafif değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük.”