ÇGC Basın Merkezi’nde gerçekleştirilen eğitim etkinliğinde; Adana’da Basından Sorumlu Cumhuriyet Savcısı Kıvanç Odabaşıoğlu; ‘Basın Kanunu’ konu başlığında, Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nükhet Ergeç de, ‘Basın Meslek İlkeleri ve Etik Kurallar’ hakkında birer sunum yaptı, kendilerine yöneltilen sorulara yanıt verdi. Kentte ulusal ve yerel basın kuruluşlarında görev yapan gazetecilere yönelik olarak gerçekleştirilen etkinliğe; ÇEP Anadolu İletişim Meslek Lisesi öğrencileri de katıldı.
 
“BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMI GENİŞLETİLMELİ”
ÇGC Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Esendemir de, “Meslektaşlarımız, ne yazık ki yapmış olduğu haber ya da kaleme aldıkları yazılar nedeniyle haklarında davalar açılıyor. İfade özgürlüğü önündeki engeller kaldırılmalı. Bu kapsamda da Basın Kanunu’nda yer alan ‘basın özgürlüğü’ kapsamı genişletilmeli. Bunun yanında halkın haber alma özgürlüğünü yerine getiren arkadaşlarımız, daha dikkatli olmalı. Kanunun suç olarak nitelediği konulara daha hassasiyetle yaklaşılmalı” diye konuştu.
 
“GÜVEN VEREN BİR ADALET HEDEFLİYORUZ”
Güven veren bir adalet hedefinde ilerlediklerinin anlatan Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, “Bu hedef doğrultusunda ilerlerken, toplumun bir aynası olmanın yanı sıra olayları aktarmada en önemli araçlardan biri olan kitlesel medyanın, bu güven üzerindeki etkisi ve bu etkinin önemi tartışmasız çok büyük” ifadesini kullandı. Yeldan, “Basın özgürlüğünün temelinde; esasen düşünce ve kanaatlerin serbestçe açıklanabilmesini anlatan, demokratik toplumun temel taşlarından biri olan düşünceyi açıklama yani ifade özgürlüğü yer alıyor” dedi.
 
“BASIN HÜRDÜR SANSÜR EDİLEMEZ”
Yeldan, “Anayasa'da da belirtildiği üzere, içtenlikle söyleyebilirim ki 'Basın hürdür, sansür edilemez'. Basın yoluyla düşünce açıklama özgürlüğü, çağımızda, halkın bilgilenme, gerçekleri öğrenme hakkının gerçekleştirilmesini sağlayan, vazgeçilmez bir değer olarak görülür. Bu hakkın sağlanabilmesi ise özgür ve doğru haber dolaşımını öngören bir hukuki yapının gerçekleştirilmesine bağlıdır. Zira toplumun bilgilenmesi, özgür, yaygın, çok yönlü, doğru, saptırılmamış haber ve bilgi dolaşımıyla sağlanacağı aşikardır” yorumunu yaptı.
 
“GÜVENİLİR KAYNAK, DOĞRU BİLGİ AKIŞI”
Sosyal medyayla birlikte özellikle elektronik basında çok fazla bilgi akışı yaşandığına işaret eden Yeldan, “Bunlardan hangisine güvenebiliriz ve hangisiyle kararlar verebiliriz, bu noktada emin olamıyoruz. Buna karşın adliyelerdeki ‘basın sözcülüğü’ aracılığıyla yargı ve medya arasındaki doğru bilgi akışı güvenilir kaynaktan sağlanacak. Yargı mensupları olarak, bunu kalıcı ve sürekli hale getirmek için çalışırken, basının haber alma hakkı, fikir ve görüşlerini ifade edebilme hürriyetine de destek vermiş olacağız” diye konuştu.
 
“İLİŞKİLER GÜVENİLİR VE ŞEFFAF OLMALI”
Yeldan, konuşmasını da şöyle sürdürdü; “Böylelikle her iki taraf arasındaki ilişkilerin güvenilir ve şeffaf olması, birbirlerinin sınırlarını bilen, doğru ve tarafsızlıktan taviz vermeyen bir yapı oluşturulmasının da önü açılacaktır. Yargı-medya ilişkilerinin sağlıklı ve kurumsal bir yapıya kavuşturulması ayrıca ilimiz ile ilgili oluşturulan olumsuz imaj ve kanaatlere de son verecektir. Yaşanan adli olayların abartılması, saptırılması ve toplumda korku ve endişe oluşturacak şekilde kamuoyuna yansıtılması, gereksiz tekrar ve ayrıntılarla toplumun huzur ve güvenliğini zedeleneceğinden, bunun önüne geçmek gerektiği aşikar.”
 
“BASIN KANUNU GÜNÜMÜZE HİTAP ETMİYOR”
‘Basın özgürlüğü’ konusuna dikkat çeken Basından Sorumlu Cumhuriyet Savcısı Kıvanç Odabaşıoğlu ise, “Basın özgürlüğü, demokratik bir toplumun olmazsa olmazı. Bu noktada ‘basın özgürlüğü’ ile ilgili düzenlemeler yeniden gözden geçirilmeli. 1982 Anayasası ile oluşturulan ‘Basın Kanunu’, ne yazık ki günümüze hitap etmiyor. Çocukluğumdan bu yana aynı yasa uygulanıyor” yorumunu yaptı. Odabaşıoğlu, konuşmasının devamında da ‘medya-demokrasi’ ilişkisine dikkat çekti.
 
“MEDYA DEMOKRASİYİ DOĞRUDAN ETKİLİYOR”
Odabaşıoğlu, “Yasama, yürütme, yargıdan sonra dördüncü güç de medya. Peki medya demokrasiyi nasıl etkiliyor? Medya, demokrasiyi doğrudan etkiliyor. Toplumun doğru bilgi alma hakkı sayesinde insanlar siyasal tercihlerini daha sağlıklı bir şekilde yapabiliyor. Bu da daha sağlıklı bir demokrasi işleyişine katkı sunuyor. Bir de basında yer alan haber, eleştiri ve yorumlarla kamu mekanizmasını denetleniyor. Bu da demokrasiyi doğrudan etkileyen bir başka unsur” ifadesini kullandı.
 
“ETİK VE VİCDANİ DEĞERLERE DİKKAT EDİLMELİ”
Eğitim etkinliğinin son bölümünde Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nükhet Ergeç, ‘Basın Meslek İlkeleri ve Etik Kurallar’ konu başlığında bir sunum yaptı. ‘Basın etiği’ ve bu noktada Türkiye’de yaşanan sorunlara dikkat çeken Ergeç, “Sağlıklı bir işleyiş için toplumun tüm kesimlerinin etik ve vicdani değerlere dikkat etmesi bir zorunluluk” dedi. Konuşmaların ardından ÇEP Anadolu İletişim Meslek Lisesi öğrencileri, Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Basın Savcısı Kıvanç Odabaşıoğlu ve Doç. Dr. Nükhet Ergeç’e bir demet çiçek sundu.