Çakın, “Günümüzde teknoloji, telekemünikasyon ne kadar ilerlerse ilerlesin, unutulmamalı ki; gazeteciliğin ruhu ve temeli özel haberdir. Bu alanda başarılı olmak isteniyorsa halkın içinde olunmalı ve özel habercilik daima ön planda tutulmalı. Gazetecinin gözü hep vizörde, kamerada olmalı” dedi.

Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nin geleneksel “Sohbet Toplantıları”nın Ekim ayı konuğu olan, 4 savaş ile Kahramanmaraş olaylarını gazeteci olarak izleyen Kurtar Çakın, 50 yıllık meslek hayatından çeşitli kesitleri meslektaşlarıyla “Sinevizyon”  gösterisi ile paylaştı. ÇGC salonundaki toplantıya eski başkanlardan Çetin Yiğenoğlu, Tamer Ünal, TSYD Adana eski Şube Başkanı Nihat Geven, Ç.Ü. İletişim Fakültesi Öğretim Üyelerinden Yrd. Doç.Dr. Murat Ertan Doğan ve Yrd.Doç.Dr.Tülay Doğan, İletişim Lisesi öğretmenlerinden Bekir Dündar, İletişim Fakültesi öğrencileriyle çok sayıda gazeteci katıldı.

Yarım asırlık mesleki tecrübe, birikim ve anılarını gazeteci dostları ve adaylarıyla paylaşmaktan büyük mutluluk ve onur duyduğunu ifade eden Kurtar Çakın, Kıbrıs Barış Harekatı, Irak-İran Savaşı ve İsrail-Lübnan Savaşı’nı gazeteci olarak izleme imkanı bulduğunu belirtti, o dönem çektiği fotoğrafları sinevizyonda sunarken zaman zaman duygulu anlar yaşadı. Çakın’ın,“Gazeteci yaşadığı çağın tanığıdır” sözünü teyit eden kareleri beğeni ile izlendi. Çakın,1974’teki Kıbrıs Barış Harekatı’nı Genelkurmay Başkanlığı’nın izni ile takip eden 25 gazeteciden biri olduğunu söyledi. Kıbrıs’ta toplam 139 vatandaşımızın şehit edildiği Atlılar ve Muratağa katliamını fotoğraflarıyla dünyaya ilk duyuran gazeteci olan Kurtar Çakın, o günleri anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı.

BİR FOTOĞRAF SIKIYÖNETİM İLAN ETTİRDİ

Hareketli meslek yaşamında bir daha olmasını ve yaşanmasını asla temenni etmediği Kahramanmaraş olaylarının da önemli yer tuttuğuna vurgu yapan Kurtar Çakın, o günlerde katledilen Esma Suna isimli hamile kadınla hayatını anne karnında kaybeden bebeğini görüntülediğini, Günaydın gazetesinde yayınlanan o kareden sonra TBMM’nin ülkede “Sıkıyönetim” ilan ettiğini belirtti. Çakın unutamadığı anıları arasında, Şanlıurfa’daki birsınır  köyünün içindeki insanlarla birlikte satışa çıkarılması haberini yapmasının da bulunduğunu ifade etti. Yıllar sonra ülkemizde büyük ilgi gören “Züğürt Ağa” filminin Günaydın Gazetesi’nde “Bir köy, içindeki insanlarla birlikte satışa çıkarıldı” başlıklı bu haberden esinlenerek çekildiğini kaydeden Çakın, gazetecinin aynı zamanda ülkesini, milletini, devletini ve bayrağını çok sevmesi,  örnek bir kişiliğe sahip olması gerektiğini söyledi.

GAZETECİLİK BİR TUTKUDUR

Gazeteciliğin zorluklarına rağmen bazen insana fırsatlar ve şans getirdiğine de dikkat çeken Çakın, bununla ilgili bir anısını, “Nizam Partisi’nin kapatılıp Milli Selamet Partisi’nin kurulduğu süreçte, Kıbrıs Barış Harekatı’nda birlikte gazetecilik yaptığım bir meslektaşım bu partinin basın danışmanı oldu.Bir gün beni Ankara’ya çağırdı ve parti genel merkezinde üst yönetimce  milletvekili adaylığı  teklif edileceğini söyledi. Teşekkür ettim ve ‘Ben gazeteciyim, mesleğimi çok seviyorum’ diyerek teklifi geri çevirdim. Bugün de olsa aynı şeyi yapar, yine gazeteciliği tercih ederim. Çünkü gazetecilik bir tutkudur” diye anlattı.

 

Sohbet toplantısına katılan Kurtar Çakın’a teşekkür eden ÇGC Başkanı Cafer Esendemir de, etkinliğin periyodik olarak devam edeceğini ifade etti.